Son iki senedir Telltale Games’in The Walking Dead serisi sayesinde oyunlarda “seçim yapmak” bilgisayar karşısında daha önce hiç yaşamadığımız bir şekil kazandı. Daha önce de seçim yaptığımız durumlar vardı tabii ama tüm oyunun seçimlerimize bağlı olmasının ne kadar ciddi olduğunu anca yeni yeni keşfediyoruz. Onlar bir kapı açtılar ve belli ki yaklaşan günlerde onların açtığı bu kapıdan pek çok bağımsız şirket ve proje geçecek.
Kaplan ailesine davetsiz misafir olmak
The Novelist şu ara gözüme çarpan en ilginç örneklerden.
Kent Hudson’ın 2011 sonlarında yola çıktığı bu proje, eğer iddia ettiklerini gerçekleştirebiliyorsa büyük bir potansiyeli bize armağan ediyor demektir. Türü nasıl tanımlamam gerektiği konusunda emin değilim ama düz mantıkla bir macera oyunu denilebilecek olan The Novelist, Dan Kaplan isimli bir yazarı ve ailesini konu alıyor. Dan her sanatçının kabusu, Writer’s Block’tan muzdariptir ve yeni romanını yazabilmek için ailesiyle şehir gürültüsünde uzak bir yazlık eve taşınmıştır. Yeni bir ev, yeni bir hayat, belki de bir başyapıta dönüşecek yeni bir kitap… Dan ve ailesinin bilmediği bir şey ise evde tek olmadıklarıdır. Duvarların arkasında gezen bir varlık; döşemelerin altından, kapıların köşelerinden her fırsatta aileyi izleyen bir şey. Kaplan ailesinin misafiri. Siz.
Varlığınızdan habersiz olan Kaplan ailesinin yaşamını, alışkanlıklarını, hatta anılarını gözlemlemek sizin göreviniz.
Ailenin her bireyinin farklı bir beklentisi var ve bunların hepsinin aynı anda karşılanması imkansız. Dan hayatının kitabını yazma pahasına karısının ve oğlunun ondan uzaklaşmakta olduğunu farkedecek durumda değil. Hafif bunalımlı yazarımıza yardımcı olmak sizin evde bırakacağınız etkiye bağlı. Hangi yolu seçersiniz? Ailenin toparlanması mı yoksa Dan’ın uykularını kaçıran kitabının bitmesi mi öncelikli tercihiniz?
Paramparça Aşklar ve Hayaletler
Oyun Gone Home ile aynı kaderi paylaşıyor. Fragmanının ilk dakikaları ve genel atmosferi akıllara ilk başta Shining‘i getirse de The Novelist asla bir korku oyununa dönüşmüyor.Daha çok gerilim öğesi çıkartılmış bir gizlilik oyununun içindeyiz. Nasıl olacak demeyin, oluyor ilginç bir şekilde. The Novelist’e sürükleyicilik katan şey Dan’ın evliliğini, oğluyla olan ilişkisini ve kitabının yazım sürecini keşfederken küçük fırça darbeleriyle hayatın yönünü bir anda değiştirebilmeniz. Dan’ın oğlunun oyuncak arabası bozuldu ve tamir edecek kimse yok. Siz bir sevimli hayalet Casper olarak neden tekerlekleri yerine takmayı denemiyorsunuz? Belki işiyle meşgul babanın beş dakikasını ayırmadığı için yarattığı hüznü sizin görünmez elleriniz yokeder? Sonrası? Sonrası sanırım hepimizin bildiği bir tabirle adlandırılıyor: Kelebek etkisi.
Daha önce Deus Ex: Invisible War ve Bioshock 2’de çalışmış olan Kent Hudson’un büyük oyun şirketleriyle yolunu ayırıp The Novelist’i yaratmaya başlaması, oyunu oynarken kişisel bir projeye tanık olduğunuz hissine kapılmanıza sebep oluyor. Yeniden oynanabilirliği konusunda çok fikrim yok, ancak The Novelist’in özellikle Dear Esther ya da Fatale: Exploring Salome gibi minimal macera oyunlarını sevenleri tatmin edeceği öngörülebilir.