OlliOlli 2: Welcome to Olliwood
Kaykay gerçek hayatta yapıp yapabileceğiniz en zor sporlardan biri. İnanmıyorsanız bir yerlerden bir board bulup, ollie yapmayı deneyin. Yerden sıçramaktan söz ediyoruz yani. Emin olun, onu bile saatlerce yapamayacaksınız. Dolayısıyla bir kaykay oyununun burada kendisine yer bulması abes değil. OlliOlli, bu zorluğu baya tatlı yansıtan bir seri. Konsol kontrolleri pürüzsüz ve çok ince olduğundan, gerçekten de bir hatanız yüzüstü yere kapaklanmanız anlamına gelebiliyor. Ama neyse ki, çabuk restart diye bir nane var. Kalkıyor, tekrar deniyorsunuz. Çiçek.
Super Meat Boy
Super Meat Boy, çabuk restart mefhumunu baya oyunun kendisine yedirmiş bir oyun. İnsan aklının icat ettiği her platforma çıkan oyun, indie devriminin önde koşan bayraktarlarındandı. Bunu da sadece çok iyi olarak kazanmadı. Oyun çok zordu, ama dahiyane bir mekaniği vardı. Ölür ölmez, sizi hemen yeniden başlatıyordu. Hemen, saniye kaybetmeden. Dolayısıyla inanılmaz tatlı tasarlanmış bölümlerin hiçbirine trip atıp çıkamıyordunuz oyundan. Tekrar deniyor, tekrar deniyor ve tekrar deniyordunuz. Oyun da sonunda, sizin bütün denemelerinizi bir replay olarak veriyordu ve katliamı izliyordunuz ya? O da işte ikinci ölümcül dokunuştu!
Superhot
Listemizin en yeni üyesi, aynı zamanda, itiraf edelim, bu listeyi yapmamızın birinci sebebi. Superhot, daha geçtiğimiz günlerde çıktı. Yalnız Geekyapar ekibi olarak, baya müptelası olduk kendisinin. Oyunun temel mekaniği, siz ilerlemeden zamanın ilerlememesi üzerine. Bir FPS var karşımızda. Yalnız düşmanlarla etkileşim inanılmaz yüksek. Silahlarını kafasına fırlatabiliyorsunuz, ellerinden düşen silahları kapabiliyorsunuz, gelen kurşunlardan kaçabiliyorsunuz, katanayla kurşun kesebiliyorsunuz… Bunların hepsini zamanı “kontrol” edebildiğiniz için, inanılmaz havalı bir şekilde yapıyorsunuz. Ama oyun zor. Çok zor. Ciddi bir strateji bekliyor oyuncudan. Bunun için de zaten ihtiyaç duyduğunuz tüm zamanı sunmuş size.
Bekle, kurşun nereden geliyor gör, ona göre hareket et, sen edince dünya da etsin, tekrar pozisyon al, yerdeki bardağı fırlat, düşen silahı kap, arkadaki adamı vur, silahı yandakinin kafasına at, gelen sopayı yakala, hop, çaprazdan görmediğin bir adam geliyormuş, öldün. N’oldu? Hemen restart. Bir daha strateji o hâlde… Böyle geçiyor Superhot günleriniz, ve oynadıkça, çabuk restart fikrinin oyun dünyasının yeni modası olması gerektiğine yirmi beş kat daha fazla ikna olmaya başlıyorsunuz. Yani gerçekten, neden değil?
