ONE PIECE Evreninde Tanıştığımız EN SAĞLAM 7 Kötü [YAZI ÇAĞRISI]

Bu yıl One Piece’in mangasında belki de 26 yıllık serüveninde hiç olmadığı kadar çeşit çeşit aksiyonlara girdik. Bizi yıllardır bu kurgusal korsan içeriği ile mutlu eden Eiichiro Oda’nın bu evrende bize tanıttığı en sağlam 7 kötü karakteri listeledim.

Yazı, One Piecede güncel olmayanlar için az miktarda da olsa spoiler barındırmaktadır.

7) Sir Crocodile

Crocodile GrandLine’daki ilk büyük kötümüz, denizin eski Savaş Lordu Sir Crocodile, listeye yedinci sıradan giriyor.

Sir Crocodile, hikâyenin daha çok erken bir döneminde hasır şapkalar tarafından yenilmiş olsa da geri döndüğünde hem “en büyüklerin savaşındaki” performansıyla olsun hem Luffy’nin annesi olma teorileriyle olsun, izleyicilerle bir şekilde yer etmeye devam edecek olan bir karakter. Hele ki şimdilerde Çapraz Lonca kuruluşunun yönetiminde olmasıyla hikâyedeki önemini bunca yıl sonra korumaya devam ediyor.

6) Saint Jaygarcia Saturn

Elbette Gorosei’nin Dünya Hükümeti’nin başındaki insanlar olarak ilk gördüğümüz günden bu yana iyi insanlar olmadığını tahmin edebiliyorduk ancak görünen o ki onlar bu serideki görebileceğimiz en kötü kişiler hatta boynuzlu ve kara büyü tarzı saldırılarıyla adeta şeytanı temsil ediyorlar.

Satürn, sırf Kuma çocukken insanları kurtarmak istediğini söylediği için bunu kafaya takıp adeta Kuma’nın bütün hayatını mahvetmeye yemin etmiş gibi görünüyor. Kuma hikâyesi belki de şimdiye kadar gördüğümüz en iyi flashbacklerden biri olunca da Luke Taylor’un bir hikâye ancak kötüsü kadar iyidir sözünü hatırlıyoruz.

5) Figarland Garling

Figarland Garling belki en güçlü kötü adam değil ama kesinlikle en tehlikelisi. Bu adam hakkında ne kadar az şey bilsek de Tanrı Vadisi olayının başrollerinden biri olduğunu ve bir kutsal ejderi bile infaz edebilecek kadar yetkili olduğunu biliyoruz. Çoğu seyircinin Shanks’ın babası olduğunu tahmin ettiği bu karakter kesinlikle ilerde başımıza çok dert olacak.

4) Donquixote Doflamingo

Yine eski bir Savaş Lordu ile devam ediyoruz listeye. Yazar Eiichiro Oda, Shichibukai’leri serinin çok başlarında tanıtmış olmasına rağmen her ne kadar shichibukailik sistemi kalkmış olsa da önemleri neredeyse ilk günkü kadar sabit, hatta belki eskisinden bile daha fazla.

Donquixote ailesi kutsal ejder olmalarına rağmen bize hem Miyosgard karakteriyle olsun hem de belki de serideki en iyi karakter olan Rosinante karakteriyle olsun, sürekli iyi karakterler olarak resmediliyor ancak en kötücül ve sapkın emellere sahip karakter olan “Doffy”nin de bu aileden çıktığını görüyoruz. Aslan Kral’daki Zazu’nun da dediği gibi “Her ailede illaki bir tane vardır”.

Doflamingo şu an için Impel Down hapishanesinde olsa da ilerde hikâyeye geri döneceğini tahmin etmesi zor değil.

3) Marshall D. Teach

Teach, namıdiğer Karasakal adından anlaşılmak üzere bir D. ve Shanks, Luffy, Aokiji ve daha birçok karakterin arasında kendine bir yer etmeyi başaran bu karakter, kesinlikle hikâyenin en büyük oyuncularından biri. Kurnaz ve sinsi karakterini sevenler kadar sevmeyenler olsa da Karasakal belki de Luffy’nin karşılaşacağı en tehlikeli düşman olacak.

2) Akainu

MCU’dan tanıdığımız Thanos karakterine fazlaca benzeyen bir kötü Akainu. Her ikisinin de ortak özelliği, iyi bir şey yapmak isteyen kötü insanlar olmaları.

Akainu suçluları zevk aldığı için değil, bunun doğru olduğuna inandığı için cezalandıran bir karakter hele ki Korsanlar Çağı’nın bu zor döneminde sahada korsan avlama işleri yerine sırtına büyük yükler alan filo amiralimiz Akainu için üzülsek mi yoksa gaddar bir adam olduğu için ona kızsak mı, bilemiyorum.

Umarım gün gelir de doğru yolu bulursun Magma Adam!

1) Kaido

Dressrosa’nın sonunda onu ilk gördüğümüz andan itibaren bizi titretmeyi başaran ve Denizin İmparatoru unvanını belki de en çok hak eden karakter Kaido.

Kaido, barbar kişiliğinin yanında bize hem eğlenceli hem korkutucu hem komik hem travmatik özelliklerin hepsinin tek bir karakterde olabileceğini gösterdi. Benim için seri sonuna kadar daima bir numarada kalacak gibi hissediyorum. Ayrıca herkesin en sevdiği karakterlerden olan Yamato’nun babası olduğunu da unutmamak gerek.

Her ne kadar hikâyede bir geleceği olduğunu düşünmesem de Tanrı Vadisi gibi büyük olaylara döndüğümüzde hâlâ Kaido’nun muhteşemliğine tanık olmaya devam edeceğimizi düşünüyorum.

Benim listem böyle dostlar; elbette Imu, Enel, diğer Goroseiler ve Ryokugu gibi daha birçok ekleme yapılabilir ancak onları tam olarak değerlendirmek için hikâyeye geri dönüşlerini görmemize gerek olduğunu hissediyorum.

Siz de yazıma yorumlarınızı bırakmayı unutmayın.  2024’ün harika bir One Piece senesi olması dilekleriyle, hoşça kalın.

Yazan: Emin Can Albas