Ecel terleri döktüm bu listeye giriş yapmadan önce, ecel terleri. Şu kısa oyunculuk tarihimde emin olduğum çok az şey olmuştu, ama roguelike hayranlarının ne kadar fanatik ve ciddi olduğu kesinlikle bunlardan biriydi. Gerçekten, geek camiasının en büyük faux pas’larından biri, aslen roguelite olan bir oyuna rogulike demek olabilirdi; tabii The Last Airbender’a anime demekten sonra. O yüzden bir hayli gerildim bu listeyi hazırlarken. Ama, kaderden kaçılmaz. Bu kadar janrı saydıktan sonra, yol bir noktada roguelike’lara gelecekti. En sonunda da buradayız. Allah yardımcımız olsun!

Her zamanki gibi kriterlerimiz şu şekildeler:

  • Her seriden sadece bir oyun alıyoruz.
  • Roguelike oyunlar, saf hâlleriyle sıra tabanlı oynanan, ölümün kalıcı olduğu ve oyun alanının rastgele oluşturulduğu keşif ve hayatta kalma tabanlı oyunlardır. Sevenlerinin “roguelite” dediği alt tür ise; ölümü kalıcı, oyun alanını ise rastgele tutmaya devam eder ama hareket etme kapasitesini sıra tabanlıdan çıkartabilir. Biz bu iki türü de listeye aldık.
  • Ve her zamanki gibi, tarihi önemlerinden çok, safi kalitelerini ele aldık, eğer aynı seride bir oyun ilk oyunun tüm hatalarını düzeltmişse, sadece ilkinin ehemmiyeti fazla diye o oyunu listeye almamazlık etmedik.

Bu serideki diğer listelerimiz ise şu şekildeydi:

Hazır mıyız? O hâlde ekipmanları kontrol edelim, tek hayatımıza başlayalım ve uçsuz bucaksız zindanları keşfe çıkalım yavaştan. Ne dersiniz? Buyurun!

10. Ancient Domains of Mystery

01 Ancient Domains of Mystery

Listemize ta 1994’ten bir oyunla başlıyoruz. Alman yapımcısı Thomas Biskup’ın geliştirdiği Ancient Domains of Mystery var 10 numaramızda. Kısaltılmış adıyla ADOM, tüm özellikleriyle tipik bir roguelike; ve buna ASCII grafikler de dahil. Ama eğer @ sembolleriyle maceraya atılmak gözünüzü korkutuyorsa, endişelenmeyin. Oyun 2012’de sağlam bir güncelleme yaşadı ve göze daha hoş gelen bir görsel lisana büründü. Üstelik Steam entegrasyonu da var. Tek sorun, görece yüksek zorluk eğrisi; ama bir roguelike listesinden söz ediyorsak, o kadarı da olacak değil mi?

 

9. Spelunky

02 Spelunky

2008 senesinde açık kaynaklı bir oyun olarak piyasaya sürülen Spelunky, oyun kalitesi olarak bu listedeki hiç kimsenin altında kalmaz aslında. Zira yer altı tünellerinde geçirdiğimiz saatler, kuytuda mahsur kaldığımızda yaşadığımız o panikler ve zor bir durumdan sıyrıldığımızda hissettiklerimiz bizim için Spelunky’yi paha biçilemez yapıyor. Ama Derek Yu’nun oyunu, has be has bir roguelike oyunu değil. Yukarıda söylediğimiz roguelite çatısının altına düşüyor. Bu yüzden de listemizde, özünde roguelike’lığıyla sıralanıyor ve dokuzuncu sıradan selam yolluyor.

 

8. Moria

03 Moria

Çok açık konuşayım, bu listeyi yaparken uzun süre Moria ve DoomRL konusunda ciddi gel gitler yaşadım; neticede ikisi de lisanssız oyunlardı ve bu onlara bir tutam gayrıresmilik katıyordu. Son tahlilde DoomRL listenin dışında kaldı, ama Moria’ya böyle bir şey yapmanın mümkün olmayacağı da çok net belli oldu kısa süre içerisinde. Çünkü Moria, şaşırtıcı derecede bir derinliğe sahip olan, peşinden gelen pek çok şeyi cidden sarsmış bir oyundu. Mesela Blizzard Diablo’nun ana ilham kaynaklarından biri olarak bu oyunu gösterir desek, anlar mısınız dediğimizi?

 

7. Rogue Legacy

04 Rogue Legacy

Roguelike yapmak zor bir şey değil aslında. Zor olan, o roguelike’ın içerisine eşsiz bir mekanik eklemek. 2013’te piyasaya sürülen Rogue Legacy tam olarak bunu yaptı işte. Teddy ve Benny Lee’nin geliştirdiği bu ufak oyunun asıl numarası, sizin karakteriniz öldükten sonra onun çocuğunun yola devam etmesiydi. Bazı özellikler ebeveyn karakterden geçiyordu, ama bazen de ortaya çok garip -ve çok komik- ek özellikler peydah oluyorlardı. Rogue Legacy 2013’ten bu yana pek çok farklı platforma çıktı. Eğer bir yerde denk gelirseniz, kesinlikle denemenizi öneririz.

 

6. UnReal World

05 UnReal World

Sami Maaranen’in 1992 senesinde çıkarttığı bir oyun UnReal World. Oyun size ne kadar farklı olduğunu daha ilk saniyesinden hissettiriyor, zira standart fantezi karakterlerinin aksine, Finlandiya kültüründen seçenekler sunuyor önünüze. Ve asıl derdinin, fantastik düşmanlar değil, çevre koşulları olduğu çok kısa sürede belli oluyor. Gerçekten bir şeytandan değil, bir kar fırtınasından korkarak oynadığınız bir oyun UnReal World. En acayip özelliği ise, kendisi hâlâ güncelleniyor. Gerçekten. Son yamayı geçtiğimiz Mart ayında çıkardılar. Oyunun çıkışından 13 sene sonra!

1 2
Author

Geekyapar'ın yazı işleri şövalyesi. Uluslararası İlişkiler okudu, okula girmeden önce yaptığı işi yapıyor. Küçükken "Büyüyünce ne olmak istiyorsun?" diyenlere yazar diyordu. Tüm internette bulmak için: @acyberexile.

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.