Bayramın son günlerinde şeker gibi bir haber verelim dedik, umarız iyi ediyoruzdur. Muhtemelen bu haber, birçoğunuzun içinde bir şeyler kıpırdanmasına neden olacak, hatta hala duymayanları neşeden havaya uçuracak, yani öyle olacağını umuyoruz. Zira Pokemon denince akan suların durduğu kesim için adeta hazine değerinde bir haber olacak bu yazımız. Dünden beri internet de sırf bu olay yüzünden yıkılıyor gerçi, haberinizin olmaması neredeyse imkansız gibi bir şey. Fakat biz yine de haberi olmayanlar için de müjdeli haberi verelim artık: Uzun zamandır beklenen Pokemon Go oyunu artık resmi olarak çıktı!
Oyun çıktı çıkmasına ama, ülkemizde Pokemon antrenörü olmak isteyenler için küçük bir engel var ne yazık ki: Oyun ülkemizde henüz kullanımda değil. Google Play Store’da oyunu gördüğümüz halde ne yazık ki indiremiyoruz ve üstüne bir de Apple Store’da oyun gözükmüyor bile. Oyunun beta sürümü zaten dün itibariyle yalnızca Avustralya ve Yeni Zelanda’da kullanımdaydı, bugün itibariyle Amerika da dahil olmak üzere birçok yerde erişime açıldı nihayetinde. Hatta sıcak sıcak çıkan tanıtım videosunu da şuraya iliştiriverelim:
Oyunu bazı yollardan, ülkelerindeki mağazalarda erişime açılmadan elde edenler de var tabii, fakat o yöntemi önerenler kadar önermeyenler de var. Bunun kararını siz geeklere bırakalım biz, “risk budur” deyip de bulduktan sonra elinizde patlama imkanının olduğunu söylemesek yalan da olabilir hani. Siz kararınızı veredurun, biz bu sırada size oyunumuza dair kısa bir giriş dersi verelim: Dikkat lütfen! Pokemon Go 101 dersi başlıyor!
Oyuna Giriş
Oyuna katılabilmek için iki farklı seçeneğiniz var: Ya Google hesabınızı ilişkilendireceksiniz ya da Pokemon Trainer Club sitesinden alacağınız bir üyelikle giriş yapacaksınız. Yalnız, Google hesabına nazaran Pokemon Trainer Club üyeliğiyle oyunu oynayanlar için nadir Pokemonlar’a indirme kodu gibi birçok ayrıcalığın var olduğu söyleniyor. Şimdilik bu koddan çok bahseden yok, fakat ilerleyen zamanlarda neden olmasın?
Oyunun İlk Dakikaları
Oyuna giriş yaptığınız zaman, karşınıza ilk olarak Pokemon antrenörü karakterinizi düzenlemeniz için bir çeşit menü geliyor. İlk işiniz kendinize bir cinsiyette antrenör seçmek ve onu kendi zevkinize göre giydirmek üzerine olacak. İsminizi belirlemek, insanların sizi görebileceği ismi yazmak gibi ayrıntılar zaten işin en kolay kısmı, o nedenle onlara çok değinmiyoruz.
Şimdi, oyuna başlayanlar için önemli bir noktayı dillendiriyoruz, iyi dinleyin. Oyuna başladığınız ilk an, elde edebileceğiniz toplamda üç tane Pokemon türü var: Squirtle, Bulbasaur ve Charmander. Söylenene göre bu üç Pokemon’dan birini seçme şansınız var, fakat şöyle bir sıkıntı var ki çoğu kullanıcı üç tanesinden birini seçebileceğini bilmeden, karşısına çıkan ilk Pokemon’u alabilmek için hemen tuzağa düşmüş. Yani ilk beliren Bulbasaur ise, Charmander ve Squirtle’ı göremeden ilk Pokemon’unu alıyor oyuncu kişi mesela. İşte biz de bunun için size diyoruz ki, sakin olun ve oyuna ilk başladığınız an bekleyin. Eğer söylenen doğruysa üç Pokemon’u da göreceksiniz ilk an, fakat yine de bir tanesini seçmek zorundasınız. Yani kararınızı kesin ve net vermeniz gerekecek. Vallahi bizce üçü de birbirinden güzel, seçmesi de bir hayli zor, siz ne seçersiniz bilemiyoruz ama yorumlarda bir iki fikir çıtlatırsınız artık.
Oyun Tutorialı Nasıl?
Oyuna başladığınız andan itibaren size eşlik edecek bir profesör elbette var: Hatta adı da Profesör Willow. Pokemon antrenörü yolculuğunuz boyunca size eşlik edecek bu profesörü iyi dinleseniz iyi edersiniz, zira verdiği bilgiler hazine değerinde olacak!
Pokemon Yakalamak Üzerine
Oyuna başlar başlamaz elde ettiğiniz Pokemon haricinde, karşınıza zaman zaman çıkacak olan Pokemonlar elbette olacak. Banyonuzda, yatak odanızda ya da balkonunuzda saklanmış olabilecek birçok Pokemon, tamamen şansınıza göre dağılım gösteriyor. Etrafınızda belli bir uzaklığa kadar arama yapabilen bir karakteriniz var zaten, yakın yerlerde bir Pokemon olduğunu anlayacağınız “uçuşan yapraklar” haricinde size bunu titreşimle bildirecek karakteriniz. Telefonunuz titrediğinde, karakterinizin etrafına iyi bakın, çünkü orada yakalanacak bir diğer Pokemon’u göreceksiniz!
Pokemon’u yakalamak için üzerine bastığınız zaman, kameranız açılacak ve sanki evinizde küçük bir Tentacool uçuşuyormuşçasına bir görüntü oluşacak ekranınızda. Bunun için kamerayı o tarafa döndürmeniz gerekse de, kamerayı kapatıp sabit bir noktadan da bakmanız mümkün. Ekranın alt kısmında bulunan Poketopu’nu, Pokemon’a doğru hızla fırlattığınız an, kaçırma şansınız olduğu kadar yakalama şansınız da var. Poketoplarınızın tamamını bir Pokemon’u yakalamak için harcamak istemiyorsanız, dikkatli ve keskin bir atış yapmalısınız.
Pokemon sayınızı artırabilmek için sizi dışarı çıkıp gezmeye teşvik eden oyun, aynı zamanda belli GPS noktalarında merkezler barındırıyor. Pokestop ya da Gym Center olarak iki çeşit mekan bulunduran haritanızdaki bu yerlerin işlevlerini hemen anlatalım: Pokestoplara uğradığınızda, şansınıza gelecek birçok materyali elde edebilmek için bir çeşit yuvarlağımsı obje çeviriyorsunuz. Dönen daire bir süre sonra duruyor ve size birkaç adet hediye geliyor: Şansınıza göre Poketop ya da Pokemon yumurtası gibi şeyler elde etme imkanınız var. Artık kime ne çıkacağı belli değil, hadi hayırlısı.
Gym Center meselesine gelirsek, buralara girebilmek için öncelikle topladığınız Pokemonlar sayesinde seviye beşe gelmeniz gerekiyor. Beşinci kademeden önce açılmayan Gym Centerlar, Pokemonlarınızı dövüştürüp başkalarıyla oynamanız için yegane merkezlerden biri. Bir Pokemon yakaladığınızda karakter kartına iyi bakın, orada “CP 64” şeklinde bir bilgi göreceksiniz: Combat Power (Dövüş Gücü) şeklinde bir açılımı olan bu bilginin, Pokemon’unuzun vurma gücünü yansıttığını söyleyelim. Hatta öyle ki, aynı Pokemon’dan dört tane yakalasanız bile, hepsinin farklı cp puanına sahip olması gayet mümkün. Bu Gym Center’a gidip en güçlü Pokemon’unuzu koymanız oldukça mantıklı bir seçim olacaktır, zira bir başkasının gelip sizin Pokemon’unuzu orada yerin dibine gömmesini istemezsiniz, öyle değil mi?
Oyunu Arkadaşlarınızla Oynayabilir Misiniz?
Şimdilik bu sorunun cevabı hayır ne yazık ki. Şimdilik erişilebilir tek uygun dövüş mekanları Pokemon Gym Centerlar. Onların haricinde yolda bir arkadaşınızla karşılaşıp Pokemon kapıştıramıyorsunuz. Yani onu bunu bırakın, arkadaş ekleme gibi bir seçenek yok daha, bırakın dostlarınızla belalı maçlar yapmayı… Ne diyelim, güncellemelerle gelecek bir eklenti olur diye umalım.
Pokemon’unuzu Nasıl Geliştirebilirsiniz?
Bir Pokemon yakaladığınız zaman, onu geliştirebilmek için belli miktarda stardust (yıldıztozu) ya da türüne özel malzemelerine sahip olmanız gerekiyor. Bunlardan yeterli miktarda sahip olduğunuzda, Pokemon’unuza tıkladığınızda gelen sayfada “power up” ya da “evolve” gibi seçenekler karşınıza çıkacak ve bunlarla Pokemon’unuza katkı sağlayabileceksiniz.
Pokemon Alıp-Satma Mümkün Mü?
Şu anlık, bu sorunun cevabı da hayır maalesef. Bir arkadaşınızı eklemenin ve Pokemon kapıştırmanın henüz erişilebilir bir seçenek olmadığı oyunumuzda, bir başkasına satma seçeneği de henüz açık değil. Fakat Pokemon’unuza tıkladığınızda karşınıza gelen menüden “transfer” seçeneğine basarsanız, bu muhtemelen satmak gibi bir işlevi karşılayacaktır, zira Profesör Willow’a yollayacağınız Pokemon’unuzu bir nevi doğaya salmış olacaksınız. Fakat para ne kadar geliyor -ya da en azından geliyor mu bir şeyler- emin değiliz, fakat işinize yaramayacak Pokemonlar için tek uygun seçeneğin şimdilik bu olduğu anlaşılıyor.
Oyundaki Başarılar Neler?
Oyunda, Pokemon topladıkça ya da GPS’inizin algıladığı yürüdüğünüz mesafe ile kazanacağınız birçok madalya var. Örneğin bir kategoriden 10 adet Pokemon toplayınca bir madalya geliyor ve bu başarılarınız arasında yer alıyor.
Pokemon Yakalamak ve Eğitmek İçin Gerekli Ögeler ve Yükseltmeler
- Pokeballs: Bir Pokemon antrenörü olabilmek için Pokemon’a ihtiyacınız olduğu kadar bu Poketoplarına da ihtiyacınız var. Seviye atladıkça ve Pokestoplardan elde edebileceğiniz bu Poketopları, bir yerden sonra tükenebileceği için, peşinde olduğunuz yaratığı yakalamak için tek seferde başarı sağlamayı hedeflemeniz lazım. Sonraları topunuz kalmayınca, üzülen taraf siz olmayın.
- Incense: Bu cihaz, oyuna başladığınız an size iki tane geliyor ve işlevi de yakınlardaki Pokemonları size doğru çekmek üzerine. Yaklaşık yarım saat süreyle kullanılabilen bu cihaz, oturduğunuz yerde çok da uzaklaşmadan, kenarda köşedeki Pokemonları çekmeye yarıyor. Fakat dikkatli kullanmanızı öneririz, zira çok sık elde edilebilen bir şey değil bu.
- Lucky Egg: Bu yumurtalar, içinden Pokemon çıkan yumurtalardan değil. Bu şanslı yumurtalardan birini bulduğunuz zaman, açıklamaya göre, otuz dakika boyunca fazladan deneyim puanı kazanıyorsunuz. Her Pokemon yakaladığınızda kazandığınız puanlara, ek olarak bir de bu yumurtayla gelecek puanları eklediğinizde, seviye atlamamanız için neredeyse hiçbir sebep yok!
- Egg Incubator: Bu makine, Pokemonlar için tam anlamıyla kuluçka alanı. Kazandığınız Pokemon yumurtalarını yerleştireceğiniz kuluçka makinesi, içindeki yaratığı dışarı çıkarabilmek için sizden belli bir mesafeyi yürümenizi istiyor. Örneğin kazandığınız yumurtanın çatlaması için iki, beş ve on kilometre gibi mesafeyi kat etmeniz gerektiğini söyleyen makine, GPS’iniz aracılığıyla yürüdüğünüz mesafeyi hesaplayabiliyor. Tabii insanoğlu o kadar yürümek için fazlasıyla tembel ya da uzun sürede çatlamasını beklemek için aşırı sabırsız olduğu için hınzır şeyler düşünüyor. Misal, bizden duymuş olmayın ama, GPS’inizi açıp arabaya atladığınız zaman kat ettiğiniz mesafeyi yürüyormuş gibi hesaplayan oyunda, yumurtaları çatlatmanız daha kolaymış. Yani cidden bizden duymuş olmayın hani…
- Lure Module: Bu cihaz ise, haritanızda gözüken ama içeri girebilmek için uzak diye uyarı veren Pokestopları otuz dakika süreyle size doğru çekiyor. Bu sayede birazcık uzak olsa da hemen dibinizdeymiş gibi nimetlerinden yararlanabileceğiniz merkezler, kısa bir süreliğine ayağınızın dibinde olacak. Elinde bundan olan varsa, bir de tembelse, valla değmeyin keyfine.
- Camera: Bildiğiniz kamera işte. Yakaladığınız Pokemonların resmini çekmenize yarıyor. Çok bir bıdısı yok aslında.
- Potion: Kaç çeşit iksir var bilmiyoruz ama pembe renklisinin ne işe yaradığını size söyleyebiliriz! Pokemonlarınızda oluşan yaraları iyileştirmeye yarayan bu iksirler, 20’ye kadar bir iyileştirme sağlama imkanındalar.
- Revive: Sims oyunundaki Plumbob kristallerini bilir misiniz? İşte bu cisim tıpkı Plumbob gibi bir şekle sahip, bayılmış Pokemonlarınızı tekrar hayata döndürmek için mükemmel seçenek. Savaş alanında bayılan bir Pokemon’unuza bunlardan bir tane verdiğiniz zaman, yaratığınızın canı en son seviyeye kadar yükseliyor.
- Bag Upgrade: Belli bir taşıma kapasitesi olan çantanızın, içerisine alacağı cisimlerin daha fazla olmasını sağlamak için bunu kullanmanız gerekebilir.
- Pokemon Storage Upgrade: E bu da çantadaki yükseltmenin, Pokemonlar için olanı. Sahip olabileceğiniz Pokemon sayısı da sınırlıymış ki anlaşılan, böyle bir seçenek getirmişler. Bir süre sonra Pokemon satmak gücünüze gitmeye başlarsa, bu yükseltme işinize yarayabilir.
- Pokecoins: Şimdilik Pokecoinlere sahip olabilmek için, gerçek hayattaki paralardan harcamanız gerekiyor sanırsak. Belli bir miktar parayı oyuna yatırdıktan sonra sahip olacağınız Pokecoinler ile, yukarıda bahsettiğimiz şeyleri alabilmeniz mümkün. Tabii şansınız varsa, saydığımız ögelerin çoğunu Pokestoplardan almanız da mümkün. Yine de sabırsızlar ve parası bol olanlar için (bayram harçlıkları ne güne duruyor?) ideal bir seçenek.
Oyunun Eksi Yanları Neler?
Oyun, telefon bataryanızı FAZLASIYLA tüketiyor ve bunun başlıca nedenlerinden biri ne yazık ki GPS’inizin açık olma zorunluluğundan kaynaklanıyor. İnternet ihtiyacını da ekleyince, telefonunuzda çalışan bir GPS, mobil veri ve bir de oyunun kendisi olunca, en dayanıklı piller bile çok çabuk sürede tükenmeye mahkum oluyor. Fakat ne kadar işe yaradığını bilmesek de, oyunun ayarlar menüsünde bir adet “batarya tasarrufu” seçeneği bulunmakta. Şu ana kadar kullanan oyuncuların hiçbiri bu seçeneğin ne ölçüde işe yaradığını söylemese de, ilerleyen zamanlarda gelecek güncellemelerle bu batarya ömrünü adeta öpen oyun için bir iki iyi pil optimizasyonu gelir diye umut ediyoruz.
Şimdilik oyuna dair ilk gözlemler bunlar güzel geekler. İnternette karşılaşan ya da öyle böyle bir şekilde oyunu yakından görme imkanına sahip olanlarınız var mı bilmiyoruz ama sizin fikirlerinizi fazlasıyla merak ediyoruz. Yorumlarda belirtmeyi unutmayın ha!