Power Rangers’ın an itibariyle bizim çocukluğumuza damga vurmuş versiyonunun (ve onun yanında birkaç zilyar yan versiyonunun) Netflix’te bulunması iyi bir şey olmadı. En azından, markayı tekrar diriltip bir hanedan olarak yerleştirmeye çalışan Saban ve Legendary ekipleri için. Zira onu izleyenlerde iki şey yaşandı; ya çocukken çok sevdikleri dizinin aslında baya kete olduğunu fark ettiler, ya da çocukluk nostaljileri olumlandı ve o versiyonu mühür olarak belirlediler.
Bu ikisi de, bir değneğin iki ucunda kokuşup oturuyorlar. Filmi ya çok farklı yapıp, ikinci grubu üzecekler; ya da esas halet-i ruhhiyeti muhafaza edip birinci grubun tadını kaçıracaklar. Bir de üçüncü bir opsiyon var. İkisinin arasında bir yerde takılıp, Dimyat’a giderken evdeki pirinci yere saçacaklar. Ve geçtiğimiz günlerde yayınlanan ilk Rita Repulsa görseline bakarken, bir şekilde üçüncü tercihi anlamlı bulduklarını düşünmeden edemiyoruz.
Elizabeth Banks’in oynayacağı karakter, 1990’lı yılların ikonik kötülerinden biriydi. Karakterin görüntüleri, Power Rangers’ın ilk sezonunda çılgınlarcasına kullandığı Kyoryu Sentai Zyuranger serisinden direkt alınmaydı ve Japon aktris Machiko Soga tarafından canlandırılıyordu. Sonradan da Carla Perez devralmıştı görevi, ama görsel olarak karakter az çok aynı kalmıştı. İkonik kocaman boynuzumsu şapka, neredeyse tesettürü andıran bir baş örtüsü, kanatlı omuzluklar… Abartı üzerine abartı yani. Yeni film bunları almış, o “cheesy” dediğimiz hissiyatı korumuş, yalnız bir yandan da ilgi ve alakası kalmayacak kadar da değiştirmiş…
İnternetin bazı köşelerinde karakterin fazla seksüalize edildiğine dair yorumlar okudum, ama ne kadar katılıyorum emin değilim. Bir kısım kişi haklı olarak “cinselleştirilmemiş bir kadın kötü yapamadınız mı?” diye soruyor. Bu soru haklı olmakla beraber, buradaki esas problemi de atlıyormuş gibi hissediyorum. Bu yeniden tasarım gerçekten de hiçbir şeye hizmet etmiyor. Esasına sadık değil, ama bir yandan da 21. Yüzyılda karşılığı olmayan bir 90’lar havasını da barındırıyor. Ortada bir yerde, saçma bir arafta kalmış. Seksüalize edilişinin batması da bu yüzden zaten. Bu tip bir cinselleştirme kalmadı yani bence şu günlerde… Ya da belki de benim şahsi karamsarlığımdır filmle ilgili. Sizin görüşleriniz ne?