Günahlarıyla, Sevaplarıyla Karşınızda PS4’e Özel Gelmiş Geçmiş En İyi 20 Oyun!

10 – Final Fantasy VII Remake

Final Fantasy serisinin oyuncular tarafından remake olması en çok bekleneni pek çok oyuncu için Final Fantasy VII. Fazlasıyla çeşitli ve taktikselliğin öne çıktığı aksiyon sistemiyle oyuncuyu tatmin eden ve JRPG severleri coşturacak bir kalitede olan bu uzun zamandır beklenen remake, PS4 neslinin en iyi kapanış oyunlarından biri olsa gerek. Hikayesi ve genel atmosferi bir yana, sunduğu enfes aksiyonu sayesinde oyuncuyu doyurmayı, vurduğunuz her bir darbenin etkili olduğunu hissettirmeyi başarabilen bir yapım. Ayrıca oyuncuyu bir şekilde taktik geliştirmeye itmesi sebebiyle hiçbir şekilde tek düzeleşmiyor. Aksiyon hâlinde istediğiniz stratejiyle ilerleyebilir ve elinizdeki imkânları istediğiniz doğrultuda kullanabilir olmanız, Final Fantasy VII Remake‘i enfes bir PS4 özel oyun yapmaya yetiyor.

9 – Bloodborne

Bloodborne, Dark Souls yapımcılarının PS4 için özel olarak geliştirdiği ve zaman içerisinde başarılı satış rakamları sayesinde artık PlayStation Hits oyunları arasına girmeyi başarmış bir yapım. Dark Souls’ta olan her şey Bloodborne’da da mevcut. Üstüne bir de Victorian dönemi tasarımlarla bezeli ürkütücü evreniyle mis gibi bir Dark Souls deneyimi sunuyor. PS4’ün ilk dönemine denk gelen ve konsol sahiplerine “İyi ki PS4 sahibiyim” dedirten yapımlardan olan Bloodborne, Cthulhu evreninden esinlenerek tasarlanan ve gerçekten ürkütücü distopik bir dünyada geçen Souls türü bir aksiyon RPG oyunu. Malum, Souls türü olunca zorluğun nasıl bir seviyede olduğu ortada. Üstüne üstlük Souls oyunlarından farklı olarak oyunda ne kalkanlı savunma ne de uzak mesafeli silah kullanımı mevcut. Bu yüzden oyuncu tamamen yakın mesafeli dövüşe mahkum bırakılıyor ve dolayısıyla karşınızdaki düşmanla savaşırken çok iyi düşünmek zorunda kalıyorsunuz. Velhasıl Bloodborne, PS4 neslinin hem zorluğu hem de genel atmosferiyle akılda kalıcı yapımlarından biri olarak kalbimizde yer ediyor.

8 – Days Gone

Muhtemelen birçok kişi için bu oyun listenin daha da gerilerinde olmayı hak ediyordur. Klasik bir açık dünya konseptine sahip olması, oyuncuların özellikle oyunun çıkış döneminde yaşadıkları teknik sorunlar ve dengesiz FPS değerleri pek çok kişide iyi bir etki bırakmamış olabilir. Ancak nasıl olduysa ben hiçbir şekilde teknik bir sorunla veya FPS düşüşüyle karşılaşmadığım için yaşadığım deneyim hiçbir şekilde olumsuz etkilenmedi. Ayrıca yine pek çok kişinin aksine, sunulan açık dünyayı, hikayesini ve oynanışını sevmiş, günlerce doya doya oynamıştım. Her şeyiyle tam bir PS4 özel oyun olduğunu bana hissetirmeyi başarmıştı Days Gone. Özellikle yüzlerce zombiyle tek başına mücadele etmek gerçekten heyecanın doruklara ulaşmasına sebep oluyordu. Hikayesinden de memnunum ve benim için bu neslin öne çıkan oyunlarından biri net bir şekilde Days Gone.

7 – Ghost of Tsushima

PS4 neslinin kapanış oyunlarından olan Ghost of Tsushima, samuray temasına ilgi duyan aksiyon severler için kaçırılmaz bir deneyim olsa gerek. Sanat tasarımı ve renk paletiyle tam bir görsel şölen oluşturan, özellikle dövüş mekanikleriyle oyuncuya keyifli bir oynanış sunan ve tamamen samuray olmak üzerine kurulu Ghost of Tsushima bu nesil için gerçekten güzel bir kapanış oldu. Animasyon ve sinematiklerdeki bazı kusurlar ve açık dünyasının bildiğimiz açık dünya oyunlarından çok farklı olmamasının yanında, sunulan görsel atmosfer ve aksiyon sistemi oyuncuya öylesine büyülü dakikalar yaşatıyor ki etkilenmemek elde değil. Hele bir de benim gibi samuray temasına düşkünseniz, Ghost of Tsushima sizin için rüya gibi bir oyun halini alıyor. Oyunun en çok başarılı olduğu konu ise hiç şüphesiz sanat yönetimi ve oyuncuya güzel vakit geçirmesi. Oyun ilerledikçe aldığınız zevk artıyordu ve elinizdeki konsolun hakkını fazlasıyla veriyordu. Açıkçası benim için PS4 neslini kapatan mis gibi bir oyun Ghost of Tsushima.

6 – Horizon Zero Dawn

Açık dünya oyunlarını seven insanların kesinlikle başında saatler geçireceği, orijinal bir evrene, çeşitlilik dolu bir oynanışa, nefes kesici grafiklere sahip olan ve PS4’ün çıkış oyunlarından biri olan Horizon Zero Dawn, benim için unutulmaz bir deneyimdi. Koca koca arazilerde robot dinozorlarla savaşmak, harika doğa manzaralarının eşlik ettiği açık dünya, sürükleyici ve bence hiç de fena yazılmamış hikayesi ile iyi ki konsol sahibiyim dedirten müthiş yapımlardan biri. “Robotların istila ettiği dünya” konseptini alıp oldukça orijinal bir yorum getirmiş ve bunun yanında harika atmosfer ve keyifli oynanış ile PS4 neslinin başyapıtlarından biri olmuştur Horizon. Her açıdan başarılı bulduğum ve özellikle de hikayesine bayıldığım bu oyun, belli ki Sony için de büyük bir başarı olmuş çünkü PS5’in çıkış oyunlarından biri de Horizon’ın devam oyunu. Devam oyununu da heyecan içerisinde beklediğimi söylemeden edemeyeceğim.

5 – Uncharted 4

Seri halinde ilerleyen oyunlarda sıkça görülen bir durum vardır. Bir sonraki seri öncekinden iyi olmayabilir hatta kalite daha iyi olmak yerine yeni gelen her oyunla daha da aşağıya düşebilir. Ancak Uncharted bu durumun tam aksine, her oyunla çıtayı yukarıya taşımayı başaran yegane oyun serilerinden biri ve Uncharted 4 de bu çıtanın en yukarıya taşındığı oyun. Başından sonuna bir sinema filmi kalitesinde akıp giden, grafikleri ve animasyonlarıyla oyuncuyu her an ekrana kilitleyen, unutulmaz bir macera yaşamanıza sebep olan bir oyun. Uncharted serisini oynayanların çoğu için serinin senaryo anlamında en güçlü oyunu bu oyundur ve aynı zamanda PS4’ün de en iyi grafik ve animasyonlara sahip oyunlarından biridir. Gerçekçi yazılmış karakterler, sürükleyici senaryo ve en etkilisi de bunların hepsinin çok çok iyi grafikler ve gerçekçi yüz animasyonlarıyla bir arada bulunması. Serinin önceki oyunlarını oynayanlar bilecektir ki Uncharted oyunları, aksiyon halindeki oynanış ve vuruş hissinin tokluğu konusunda çok iyi bir konumda değildir. Uncharted 4 ile bu durum hayli iyileştirilmişti ve hem eskisine göre daha çeşitli bir oynanış hem de yakın dövüş ve silahlı çatışmalarda daha tok bir his sunuyordu. Atmosferiyle bütünleşen müziklerinden tutun, oyunu bitirdiğinizde içinizde oluşan tatmin hissine kadar her noktasında oyuncuya unutulmaz anlar yaşatmayı başarmış ve PS4 neslinin en çok öne çıkan oyunlarından biri olmayı da hak etmiştir.

4 – The Last of Us Part II

PS4’ün son özel oyunlarından biri olan ve bu neslin kanayan yarası benim için net bir şekilde Last of Us Part II. Sunduğu neredeyse kusursuz oynanışın yanında bencil bir hikaye anlatımına kurban giden ve o hikayeyi anlatma uğrunda oyuncuyu hiç istemediği seçimler yapmaya zorlayan yapısıyla sadece kusursuz olmaya “yaklaşan” bir yapım. Üstelik önceki oyuna kıyasla daha az derinlikli karakterler ve hikayeye katkısı olmamasına rağmen neden var olduğunu anlamadığımız bazı gelişmeler beni fazlasıyla üzmüş, Last of Us gibi başarılı bir yapımın devam oyununa karşı beslediğim merakı ve ilgiyi büyük ölçüde yok etmişti. Sadece beni değil, oyun dünyasını tümden ikiye bölmeyi başarmıştı Part II. Diğer taraftan bu derinliği zayıf karakterler ve “cesur” gibi görünen ama bence sadece bayağı olmayı başarabilmiş bir hikaye anlatımına, bir oyunda gördüğüm en iyi grafikler ve yüz animasyonları eşlik ediyordu. Oyun tam anlamıyla bir teknoloji harikasıydı. Oynanışıyla her an tatmin ediyor, atmosferi ve inanılmaz gerçekçi animasyonlarıyla beni benden alıyordu. Hikaye dışındaki unsurlar öylesine zirvedeydi ki oyunu bir haftada iki kere bitirmeme sebep oldu. Bu yüzden Last of Us Part II, iyisiyle kötüsüyle bu neslin en önemli oyunlarından biri desem yanlış bir şey söylemiş olmam.

3 – The Last of Us Remastered

Benim için yeri özel olan bazı oyunlar vardır ve bunun sebebi ne grafikleri ne de yaratıcı oynanışlarıdır. Bana öyle bir hikaye anlatmıştır ki o oyunu artık unutamam ve o oyundaki karakterler artık benim için gerçekten var olan karakterler haline gelir. İşte benim için Last of Us tam olarak öyle bir oyun. Teknik olarak bir önceki neslin oyunu olsa da, PS3 sahibi olmamış ve o nesli tam manasıyla yakalayamamış biri olarak, Last of Us’ı tanımam PS4’e kısmet oldu. Sade ama tok aksiyonu, remastered olmasının da etkisiyle etkileyici grafikler ve başarılı yüz animasyonları, muazzam dünya tasarımı ve en çok da sizi kendisiyle bütünleştiren, karakterleriyle aranızda çok güçlü bağlar kurmanıza sebep olan hikayesi ile Last of Us kendisini bu neslin de en önemli oyunlarından biri yapıyor. Hatta benim için oynadığım oyunlar arasında en özel olanlardan biri hiç şüphesiz Last of Us.

2 – Marvel’s Spider-Man

Yıllar boyunca “keşke şöyle güzel bir Spider-Man oyunu olsa da oynasam” dedim durdum. Neredeyse piyasadaki oyunların hepsini oynadım ve tatmin olmadım. Bir iki oyun hariç, zevkini çıkara çıkara dopdolu bir Spider-Man deneyimi yaşayamadım. Ta ki tarihler 2018’i gösterinceye kadar… Marvel’s Spider-Man’i ilk duyurulduğu günden beri heyecan içerisinde takip ediyordum. O zamanlar henüz konsolum yoktu ve Marvel’s Spider-Man’i daha ilk trailer ve gameplay videolarından görür görmez “sonunda güzel bir şey geliyor galiba” demiştim. Reklamı da öyle iyi yapılmıştı ki özellikle Avrupa’da caddeler, binalar ve metrolar dahi bu oyunun posterleriyle giydirilmişti, dünyanın her yerinde büyük bir hype söz konusuydu. Oyun çıktığında ise hem oyun basını camiasından hem de oyunculardan tam not almıştı. Ben de büyük bir heyecanla oyunun çıkışını beklemiş üstüne de bir fuarda deneme fırsatı bulmuştum. İşte o fuarda oyunu denediğim o ilk anda adeta aşık olmuş ve “Ben bu oyunu oynamalıyım!” demiştim kendi kendime. Vee oyunun çıkışından çok zaman geçmeden, kafama koyduğum gibi gittim ve bir PS4 sahibi oldum. Tabii ki ilk aldığım oyun da Marvel’s Spider-Man olmuştu ve yeni konsol almış biri olarak ilk bir ayımı sadece ve sadece bu oyunla geçirdim. Adeta oyunu emdim ve hiç bıkmadan usanmadan günlerce, haftalarca Marvel’s Spider-Man oynadım. Sonunda doymuştum ve Spider-Man’e yaraşır bir oyun oynadığım için mutluydum. Oyun benim için kusursuzdu. Çünkü pek çok kişide de olduğu gibi, benim de arzuladığım örümcek adam olma hissini mükemmel bir şekilde vermişti oyun. Benden her şeyiyle tam not almış ve oynadığım en iyi ve en özel oyunların başında gelmeyi başarmıştı. Sony için de aynı mutluluk söz konusu olacak ki konsol satışları oyunun çıkışıyla patlamıştı ve tüm dünyada PS4 satışlarında ciddi bir artış olmuştu. Ayrıca küçük bir detay: Marvel’s Spider-Man, Spider-Man Homecoming filminden daha fazla gelir elde etmiştir.

1 – God of War

Bu neslin en başarılı ve kusursuza yakın oyunu, benim için net bir şekilde God of War oldu. Sadece benim için de değil, dünya çapında çok büyük ilgi görmüş olsa gerek ki konsol satışlarına ciddi bir etkide bulundu, ödül üstüne ödül topladı ve pek çok oyuncu bu oyunu ağzının suları aka aka oynadı. Şimdi düşünüyorum da, keşke God of War’un sunduğu deneyimi tamamen unutsam ve aynı lezzeti sıfırdan tadabilsem. Hani bir film izlersiniz hayran kalırsınız, sonra birkaç kere daha izlersiniz ve belki yine hayran kalırsınız ama o ilk izlediğiniz an kadar etkili olamaz ya. İşte öyle bir şey God of War. Her vuruşunu sonuna kadar hissettiren ve dallanıp budaklanan aksiyonuyla, kusursuz atmosferi ve müzikleri, mitolojik evreni ve başından sonuna kadar her an etkileyici olmayı başaran hikayesiyle ama en çok da bir baba ile oğulun destansı yolculuğunu anlatmasıyla benim için bu neslin en iyi oyunu olmayı başardı God of War. Hatta PS4 özel oyunu olmanın da ötesinde, oyun dünyası içinde unutulmaz bir deneyim sunan en önemli oyunlardan biri desem yanlış olmaz.