Video oyun dünyası diğer sanat formlarının aksine bir ayağını da teknik inovasyon dünyasında tuttuğu için, bu inovasyonlardan mütevellit sık sık belli başlı trendlerin etkisinde kalır. Video oyunlarının tarihine baktığınızda bu trendleri görürsünüz, 80’lerin ortalarında kısa süren robot oyun arkadaşı eğilimi, akabinde 90’larda gelen anlamsız Full Motion Video dönemi, 2000’lerin sonlarında peydah veren hareket bazlı kontroller…
İşte son birkaç yıldır soluğumuzu tutmuş vaziyette bir sonraki büyük trendi bekliyoruz. Adı da Sanal Gerçeklik. İlginçtir, daha önce Nintendo’nun 90’larda denediği (video oyunlarındaki on inovasyonun sekizi Nintendo’nundur bu arada) fakat korkunç bir şekilde başarısız olduğu (video oyunlarındaki on korkunç başarısızlığın da ikisi net Nintendo’nundur) bir konsept sanal gerçeklik. Fakat Oculus VR adında bir ekip, “bu sefer yaptık” diye ortaya çıkıp, 2.5 milyon dolar toplayıp, bir de üzerine Facebook tarafından satın alınınca, ister istemez inanmaya başladık.
Şimdilerde Oculus yarışta tek başına değil, Samsung Gear ve HTC Vive de ona rakip ürünler. Ama Oculus ayrı bir bekleniyor. Benim nezdimde de durum buydu uzun bir süredir. Dikkat ettiyseniz geçmiş zaman kipi kullanıyorum; zira içimdeki tüm heves, heyecan, gaz sönmüş vaziyette. Çünkü Oculus Rift’in fiyatı açıklandı. Hazır mısınız? Koltuklarınıza tutunuyor musunuz? Oculus Rift, 600 dolara satılacak.
Bu 600 dolarlık paket ön siparişe açıldı. İlla ki daha ucuz varyasyonları da olacaktır, ama bunlar kuvvetle muhtemel bazı kritik parçaları içermeyecekler, e onlara da yine o para verilmek zorunda kalınacak. Paketin içinde Xbox One kolu, Oculus Remote, sensör, tüm gerekli kablolar ve Eve: Valkyrie ile Lucky’s Tale oyunlarının ücretsiz kopyaları olacak. Peki 600 dolara değer mi? Bana soracak olursanız hayır. Belki çok beylik görürsünüz, belki ben de çok pişman olurum sonradan ama VR bana gelip geçici bir trend gibi geliyor. Beş sene sonra buralarda olup olmayacağından emin olmadığım bir teknolojiye de PS4’ten fazla para vermek pek akla yatkın değil açıkçası. Siz ne düşünüyorsunuz?