Yazan: İlter Bilgüven
Merhaba, sanal gerçekliğin bugününü ve yarınını bir oyun geliştiricisi ve oyuncunun gözünden okumak üzeresiniz.
Nedir bu sanal gerçeklik?
Sanal gerçeklik, sizi tamamen sanal bir ortamın içine sokuyor ve sanal objelerle etkileşime girmenizi sağlıyor. Bunun için gereken temel şey bir adet sanal gerçeklik kaskı. Etkileşim için şu anda ideali iki adet sanal gerçeklik kontrolcüsü kullanmak gibi olarak gözüküyor ama sadece kask ya da yanında bir kontrolcüyle de deneyim yaşayabilirsiniz. Ayrıca eğer sanal gerçekliğin içinde serbest hareket etmek istiyorsanız, sizin hareketlerinizi takip edecek sensörlere ihtiyacınız olacak.
Kimler bu işin içinde?
Pek çok firma bu işin içinde ve bu firmaların sayısı giderek artıyor. Şu anda bu piyasada donanım olarak öne çıkmış firmalar: HTC, Oculus, Google, Microsoft ve Sony. Yazılım tarafında, platform olarak bakarsak: Valve, Oculus, HTC, Microsoft, Google, Sony, Unity, Epic Games, Crytek gibi firmalar öne çıkıyor.
Sektörde son durum nedir?
Donanım
PC platformunda, Valve ile iş birliğine giren HTC, Vive Pro’yu piyasaya sürdü. Vive Pro’nun en büyük artısı kaskın kablosuz olması. Ancak deneyim olarak diğer kasklardan çok büyük bir fark vaat etmiyor. Bunun yanı sıra, sanal gerçeklik deneyimini arttırmak için ekstra sensörler geliştiriliyor. Vive Tracker adı verilen sensörleri kullanarak, gerçek objeleri sanal ortama taşımak mümkün!
Facebook bünyesindeki Oculus’un yakın bir zamanda yeni Rift’i tanıtacağı konuşuluyor. Oculus, platformuna özel oyunlar ürettirmeye çalışarak, kitleyi kendisine çekmeye çalışıyor. Steam karşısında işi biraz zor diyebiliriz.
Microsoft da bu alanda yer almak için çaba sarf ediyor. Donanımı Acer, Asus gibi firmalara yaptırıp, kendi platformunu bu şekilde büyütmeyi planlıyor. Sanal gerçeklik donanımlarının ucuzlaması yönünde olumlu bir rol oynayacağını düşünüyorum.
Konsolda şu anda sadece Sony PSVR mevcut. PSVR genel olarak olumlu tepkiler alsa da alanında tek olması işini kolaylaştırıyor. Microsoft hali hazırda XBOX ONE X ile güçlü bir donanım ortaya koymuşken ve Windows 10 ile bütün cihazlarında ortak bir platform hedefine yürürken, sanal gerçeklik hakkında bir adım atmıyor ve bence büyük bir potansiyeli elinden kaçırıyor.
Mobil donanım tarafındaysa Google, Cardboard ile sanal gerçeklik deneyimini müthiş ucuz hale getirdi. Çoğu Android cihazınızı kartondan yapılmış bir kaska takıp sanal gerçekliği belli bir oranda deneyimleyebilirsiniz. Kartonun üzerindeki alüminyum yüzey, telefonunuzun ekranına temas ediyor ve bu sayede kask üzerinden objelerle etkileşime geçebiliyorsunuz. Cardboard, sanal gerçeklikle ilgili geliştirme yapmayı düşünen ama bütçesi kısıtlı olanlar için de oldukça ideal. Google şimdilerde Daydream ile biraz daha kapalı bir platform yaratmaya çalışıyor. Kontrolcüsüyle birlikte gelen Daydream için Google Pixel’inizin olması lazım.
Oculus bu tarafta Samsung ile iş birliğine girdi ve Samsung GearVR‘la piyasaya çıktı. Ama sadece Samsung’un üst seviye cihazlarıyla uyumlu olduğu için büyük bir kitleye erişemediler. Yakın bir zamanda Oculus Go ile geri döndüler. Oculus Go’ya telefonunuzu takmıyorsunuz.; kendi işlemcisi, hafızası ve kontrolcüsü var. Google Daydream ve Oculus Go cihazlarında kontrolcünün de sensörleri olduğundan objelerle etkileşime geçebiliyorsunuz. Fakat sadece kendi etrafında dönüşünü algılayabildiği için PC ve konsol tarafına göre biraz daha kısıtlı bir deneyim sunuyorlar. Ayrıca mobil işlemcilerin işlem gücü de sınırlı olduğu için geliştiricilere optimizasyon konusunda biraz daha iş düşüyor.
HTC ise Oculus Go’ya rakip olmak için Focus modelini çıkarmaya hazırlanıyor ancak şu anda sadece geliştiricilere açık durumda.
Yazılım
PC tarafında Windows tabii ki en çok kullanılan işletim sistemi. Apple, eGPU desteği ile sanal gerçekliğin macOS’te çalışmasının önünü açtı. Linux tarafında işler biraz daha zor gidiyor. Normal PC oyunlarının durumuyla aynı yani. Mobilde Android, iOS’a göre epey önde.
Oyun motorları, bu alanda en çok kullanılan olmak için kıyasıya yarıştalar. Unity ve Unreal Engine yarışı önde götürüyor. Ama mobil tarafta özellikle Unity neredeyse rakipsiz.
PC oyunlara erişim konusunda HTC ve Oculus kendi mağazalarına sahip ama neye yarar? Ortada bir Steam gerçeği var. Mobilde de Google götürüyor işi.
Peki tutacak mı şefim bu iş?
Peşin peşin söylüyorum: Evet. Çünkü bu sektöre müthiş bir yatırım var ve artık standartlar bile belirlenmeye başladı. Pek çok mühendislik dalında standartları belirleyen IEEE, 2048 koduyla bu alandaki teknik standartları belirlemeye başladı. Nvidia, Valve, Oculus, AMD ve Microsoft bir araya geldi ve sanal gerçeklik cihazlarının bağlantıları için bir konsorsiyum kurdular. Gelecek nesil ekran kartları, VirtualLink adında bir girişe sahip olacak. Bu girişle birlikte 3 tane kablo yerine bir tane USB (3.1 Gen2) Type-C kablosu kullanılacak.
Oyun motorları da sanal gerçeklik üzerinde çalışan geliştiricilere bütün olanakları sunmaya çalışıyorlar. Ülkemizde İstanbul ve Ankara’daki ön kuluçka merkezleriyle anlaşmalar sağlayan VRFirst gibi oluşumlar da geliştiricileri teşvik etmeye çalışıyor. Bundan sonrası artık geliştiricilerin elinde.
Yine de ters gidebilecek şeyler var gibi, ha?
Doğru, sanal gerçekliğin geniş kitlelere yayılmasının önünde ciddi engeller mevcut. Şimdi biraz bunlardan bahsedelim:
İşlem gücü
Sanal gerçeklikte iki gözünüz için ayrı işlem yapıldığı için iki kat daha fazla işlem gücü gerekiyor. Bir yandan sensörlerden gelen veri de işin içine girince, gerekli olan işlem gücü ihtiyacı daha da artıyor. Aynı zamanda çözünürlüğün ve ekran yenileme hızının da belli bir seviyenin üstünde kalması lazım. Bu sebeplerden ötürü PC tarafında sanal gerçeklik için üst seviye bir donanım şart. Bu durum önümüzdeki yıllarda yeni işlemciler ve ekran kartları çıktıkça ortadan kalkacaktır. Konsol tarafında Microsoft ne yapar bilmiyorum ama Sony yeni PlayStation’larda PSVR’ı geliştirmeye devam edecektir.
Mobil tarafta sanal gerçeklik, oyun oynamaktan çok multimedya odaklı olarak devam edebilir. Oyun kısmında işlem gücü çok önemli. Ayrıca geliştiricilerin de optimizasyon konusunda ciddi davranması lazım.
Maliyet
Sanal gerçeklik şu an çok pahalı. Özellikle ülkemizde, giderek daha pahalı hale geliyor. PC tarafında bir de bilgisayarın maliyeti var. İyi bir bilgisayar alabilmek için kredi çekmek zorunda kalmak ve ikinci el bir HTC Vive satın almak beni gerçekten rahatsız etmişti ama başka çarem yoktu.
Sanal gerçekliği kaldırabilen donanımlar eskimez ve yeni çıkan içeriklerin istediği işlem gücü yükselmezse, önümüzdeki yıllarda bu durum ortadan kalkabilir. Kulağa biraz Ömer Üründül aforizması gibi gelebilir, ama burada geliştiricilere büyük iş düşüyor. Sanal gerçeklik donanımlarının maliyeti de düştükçe ve daha fazla firma üretmeye başladıkça sanal gerçeklik daha ucuza gelecek.
Motion Sickness
Dilimizde “yol tutması” olarak geçen bu durumun başka bir türlüsü sanal gerçeklikte uzun süre kalanlar için de geçerli. Nasıl derseniz şöyle özetleyeyim: Vücudunuz sabit ama gözünüz sürekli bir hareket algılamakta. Beyininiz de “Lan n’olyor oloom? Hareket etmiyorum ki ben. Niye hareket ettiğimi görüyorum? Zehirlendim galiba.” diye endişeleniyor ve harekete geçiyor. Baş dönmesi ve hatta kusmaya kadar tepkilere neden olabiliyor. Sanal gerçeklikteki oyunlarda bu durumu ışınlanmayla çözmeye çalışıyorlar. Gitmek istediğiniz noktayı belirliyorsunuz ve ekran bir anlık kapanıp, açılırken sizi varış noktasına ışınlıyor.
Şahsen bu özelliği kapattığım zaman gerçekten başım ağrımaya başlıyor ve bir zamandan sonra oynamayı bırakmak durumunda kalıyorum. Ama bazı oyunlarda da bu mekaniği kullanmak mümkün değil. Bu durum ya bu şekilde kalacak -ki böyle bir kısıt VR’ın prestijini düşürür- ya da aynı zamanda hareket etmemizi sağlayacak platformlar da satılacak. Ready Player One filmindeki gibi. Ama bu da maliyeti artıracak. E hali hazırda maliyet zaten yüksek. O yüzden VR tutması sorunu bir süre de başa bela olmaya devam edecek gibi duruyor.
Ben bu alanda geliştirme yapmak istiyorum nereden başlayayım?
İyi bir donanımın ve sanal gerçeklik donanımın yoksa, mobil taraftan başlaman lazım. Google Cardboard bu konuda çok iyi bir başlangıç olacaktır. Unity de bu konuda iyi bir destek sağlamakta. İnternetten Google Cardboard satın alıp, Unity ile geliştirmeye başlayabilirsin. Andorid telefon şart tabi. Ama önünde sonunda bir HTC Vive, Oculus Rift ya da Windows Mixed Reality cihazlarından birine terfi etmen gerekecek. “Yok abi mobilde kalacağım ben” diyorsan da şu anda son durak Oculus Go. Konsolda da durum belli, PSVR var sadece.
Sanal gerçeklik olayı nereye varacak dersin?
Ready Player One filmini izlediysen, az buçuk anlamışsındır. Ama izlemediysen, mutlaka izlemeni tavsiye ederim. Çünkü, bana göre sanal gerçekliğin sonu o filmdeki gibi olacak. Hele ki “Second Life” gibi bir oyunun zamanında büyük kitlelere eriştiğini gördüğümüze göre, bu ikisinin bir araya gelmemesi için bir sebep yok. Sanal gerçeklikte yerini tespit edebilmek için gereken sensörler caddelere, sokaklara yani aktif çevrelere döşenirse ya da buna daha farklı bir çözüm getirilirse etrafta sanal gerçeklik kaskıyla dolaşan insanlar görmeye başlayabiliriz. Ayrıca artırılmış gerçeklik ve karma gerçeklik gibi konular da sanal gerçekliğin geleceğini etkileyecektir.
Yazıyı HTC’nin 2 hafta önce yaptığı açıklamanın başlığıyla bitirmek istiyorum:
“Sanal gerçeklik ölüyor mu zannediyorsunuz? Daha yeni başlıyor.”
___________
DEV YAZI ÇAĞRISI 30 Ağustos’a kadar yazılarınızı kabul edecek. Detaylar burada.