Dün gece Amerikan tiyatroculuğunun tartışmasız en prestijli ödülü olarak kabul edilen Tony Ödülleri’nin yetmiş ikincisi, her zamanki yeri Radio City Music Hall’da, her zamanki şehri New York City’de gerçekleşti. Toplamda otuza yakın ödül kategorisi vardı. Gecenin büyük kazananı eleştirmenlerin çok sevdiği müzikal The Band’s Visit oldu, şirin oyun totalde on heykelcikle gitti evine. Fakat bizi enterese eden kısmı bu müzikalin başarısı değil. Bizi enterese eden kısmı Cursed Child’ın ödüllendirilmiş olması.

Bundan iki yıl önce Londra’nın meşhur tiyatro dünyası West End’de sahnelenmeye başlanan; ardından geçtiğimiz tiyatro sezonunda da aşağı yukarı aynı kadroyla Broadway’e göçen Harry Potter and the Cursed Child, geceden beş farklı ödülle döndü. John Tiffany’ye En İyi Yönetim, Gareth Fry’a En İyi Ses Tasarım, Katrina Lindsay’e En İyi Kostüm Tasarım, Christine Jones’a En İyi Sahne Tasarımı ödülleri verildi. En bombası? En İyi Oyun ödülü de Cursed Child’a gitti.

1.-Harry-Potter-and-the-Cursed-Child-photo-credit-Manuel-Harlan

Ama bir dakika” dediğinizi duyar gibiyim, “Bu oyuna herkes gömmemiş miydi?”. Hayır aslında. Cursed Child’ın bir açgözlülük sanrısı içerisinde kitap olarak basılmış tekstine herkes gömmüştü. Konu öbekleri bakımından kağıt üzerinde karşılaştığınız zaman absürt bulunması çok doğal bir takım virajlar eleştirilmiş, Harry Potter külliyatı içerisindeki yeri beğenilmemişti. Ancak burada ödüllendirilen şey ne Harry Potter evrenine uyumu, ne de külliyatı taşıdığı yer.

Burada sadece tiyatro oyunu olarak niteliği ödüllendiriliyor ve bununla ilgili de yorum yapmak için tekste bakmamızın yeterli olmayacağını kabul etmemiz lazım. Tiyatro oyunu –ve film– senaryoları okunsun diye yazılmazlar. Bu senaryolar insan gırtlağından çıksın, performans ile renklensin, canlı bir izleyici kitlesinin suratına çarpsın diye arka arkaya dizilmiş kelimelerden ibarettir. Bu gerçeğin ışığında ben şu an Cursed Child ile ilgili resmi duruşumu “Niye böyle bir şey yaptılar” noktasından, “Tony verdilerse demek ki tiyatro oyunu olarak iyi ya, keşke canlı izleme fırsatımız olsa” kıvamına çeviriyorum. Siz ne alemdesiniz?

Author

Geekyapar'ın yazı işleri şövalyesi. Uluslararası İlişkiler okudu, okula girmeden önce yaptığı işi yapıyor. Küçükken "Büyüyünce ne olmak istiyorsun?" diyenlere yazar diyordu. Tüm internette bulmak için: @acyberexile.

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.