Sinema ve seks başlığını inceleyeceğiz birlikte önümüzdeki dört hafta boyunca. Nereye düşüyor, nereden yükseliyor; neye dayanıyor? Bunları konuşmayı da, bir şeyi söyleyerek başlamamız gerekiyor: Seks sinemada çoğunlukla ya romantize ediliyor, ya da karikatürize ediliyor. İkisinin ortasında duran, yer yer garip, yer yer tatlı; her yeriyle ise gerçek cinsellik pek alan bulmuyor kendisine.
Biz onları bir gruplayalım istedik. İlk adım olarak, gayet pırlanta; ne dersiniz?
Buyurun.
Watchmen
İkinci denemeleri daha stilizeydi elbette Nite Owl ve Silk Spectre‘ın. Ama mühim olan, ancak ikinci denemenin stilize olmuş olmasıydı. Watchmen burada Nite Owl ve Spectre seks sahnesini çok gerçekçi bir yerden yakalıyordu. Nite Owl bir kimlik bunalımı yaşıyor, orta yaş buhranlarının üstüne bir de post-süper kahraman travmalarında geziniyordu. Silk Spectre da ondan halliceydi zaten. Beraberce önce olduramadıp, sonra da güzel paslaştılar işte.
Knocked Up
Karikatürize olmayan iddiamızdan sonra Knocked Up görmek enteresan gelebilir, ama Knocked Up’ın bütün filmi başlatan seks sahnesi esasında epey gerçekçiydi. Özellikle de birbirinin liginde bulunmayan iki insanın bir hatadır başladıkları bu deneyime yaklaşımları, komik olmakla beraber, epey de isabetliydi aslında. Tabi Ben’in yaptığı hayvanlığı hiçbir noktada tasvip etmiyoruz, orası ayrı.
Blue Valentine
Blue Valentine’da Dean ve Cindy‘nin tüm ilişkisi felaket gerçekçiydi zaten. Hani otursanız, üzerine tez yazacak yirmi beş farklı şey bulabileceğiniz kadar derindi; bir yandan da hepimizin başına gelmiş izler yakalayabileceğiniz kadar da tanıdık bir şeydi. E hâl böyle olunca, filmin seks sahnelerinin de aynı gerçekçilikte olması gayet doğal. Bu arada söyleyelim, elinde Ryan Gosling ve Michelle Williams gibi iki doğmamış, mermerden yontulmuş insan varken seksi romantize etmemek, büyük bir yönetmenlik iradesi.