Oyunculuğunuzu nasıl tanımlarsınız? Zorlanmayı, bazen mazoşistlik derecesinde yorumlanabilecek kadar sevenlerden misiniz yoksa her oyunu, “Önemli olan keyfi” diyerek, kolay’da açanlardan mısınız? Ortası da bulunuyordur elbette; duruma göre zorluk seviyesi değiştirenler, ‘orta yol en iyidir‘ diyenler, zorluğu ile mimlenmiş oyunlara hiç girmeyenler yahut evirip çevirip, kendi kolaylığını bir şekilde tespit edenler… Bu liste uzar gider. Fakat bir yerde kesmem gerekiyor çünkü bir haberim var; Sony, oynarken bunalan oyuncular için uzmanlardan anlık şekilde yardım istenilebilecek yeni bir sistemin patentini almış.
Patentin açıklamasından anlaşılana göre, eğer bir oyun esnasında kendinizi bunalmış hissediyorsanız, buraya bağlanabilecek ve uygun olan bir uzmandan size yardım etmesini talep edebileceksiniz. Bu uzman duruma göre ya size zorlandığınız kısımda konuşarak yardımcı olacak ya da yine duruma göre kontrolü devralıp geçişinizi sağlayacak. Uzmanın kim olacağı veya kendisine bu titri veren şeyin ne olacağı ise şu an için bir muamma açıkçası. Mutlaka bu sistem pratiğe dökülürse belirli standartlar aranacak ve belirlenecektir ancak şu an için herhangi bir kişi, sistem üzerinden uzman olmak için başvuru yapabilecek gibi görünüyor. Bu kişilerin gönüllü olarak mı sisteme kayıt yaptıracakları yoksa Sony’nin buradan bir iş koluna öncülük mü edeceği kısmı da henüz belirli değil.
Evet, bu henüz sadece bir patent haberi; nerede, ne zaman ve nasıl işleyeceği ile ilgili söylediğimiz her şey, bir noktada spekülasyona girecek. Fakat yazıya başlarken sizlere yönelttiğim sorudan hareketle, eğer bu sistem şu an göründüğü hâliyle işleyecekse benim kafamda bazı oturmayan şeyler oldu, onlardan da bahsetmek isterim. Kendi adıma, bazı oyunları oynarken kendimi çok bunalmış hissedebiliyorum; hayatımın ilk rage quit‘ine şahitlik eden Phantom Pain, bunlardan bir tanesi. Ama işte neticesinde, bir oyunu almadan önce yahut başladıktan sonraki ilk birkaç saatinde, oyuncular olarak işlerin bu raddeye gelebileceğini zaten anlamıyor muyuz? Yani, eğer size ilk cümlede yönelttiğim soruya cevabınız, oyunları çoğunlukla kolay yahut orta seviyede oynamaksa, tutup herhangi bir souls-like veya rogue-like oyundan asla bunalmadan, sinirlenmeden, zorlanmadan zevk alacağınızı düşünmüyorsunuzdur herhalde? Eğer bunları deneyimlemek istiyorsanız ve oynayacaksanız da neyin içerisine girdiğinizi bilirsiniz.
Bunun yanında artık neredeyse her oyun, kolay – orta – zor şeklindeki üçlüden fazla seçenekle geliyor, ortanın sağını veya ortanın solunu bulmak da bir dert değil; en sonunda NG+ gibi bir alternatif de varsa hele, illa bir başka zorluk açabiliyorsunuz. Yine bunların çoğu da istediğiniz her an, her saniye zorluk seviyesini değiştirmenize izin veren oyunlar. Çoğunun içerisinde genel zorluk seviyesinden başka ayrıca level skalasını eşitlemek, azaltmak, çoğaltmak gibi farklı ayarlar mevcut. Bakın, hepsini geçtim, mesela derdimiz zorluk seviyesi değil, bulmacalar yahut insanlık hâlidir ve hepimizin başına gelmiştir, anlık basiret bağlanmaları ise, arama motoru diye bir şey var. Herhangi bir oyunla ilgili en az otuz tane walkthrough, yönlendirme, çözümlemeyi seri hâline bulabiliyorsunuz. Trilyonlarca forum sitesi, trainerlar falan derken, bu çağda önünüzde herhangi bir seviyeyi geçebilmek için, zaman ayırmaktan başka bir engel yok. E, o zaman?
Geçenlerde, Sony’nin Playstation Network ile Discord‘u birleştirecek bir anlaşma peşinde olduğu yönünde duyumlar olmuştu, bu haberi belki orasıyla eşleştirmek mümkündür diyenler de var. Ama ben bilemiyorum arkadaşlar, neden böyle bir şey geliştirilip patent almaya ihtiyaç duyuldu. Muhtemelen kendimden pay biçip kısır bakıyor da olabilirim, anlayan varsa ve yorumlarda bana açıklama nezaketinde bulunurlarsa müteşekkir olurum. Ne dersiniz?
