4. Superman (1948)
https://www.youtube.com/watch?v=GzUpfpKnO28
Superman’in Columbia etiketli, 1948 tarihli bu seri filmlerini izlerseniz, iki şey fark edeceksiniz. İlki, Superman mitosunun ne kadar bu serial’dan yıllar içinde beslendiği. İkincisi ise, 40’ların havasının Superman’e ne kadar yakıştığı. Geleceğin adamını, yaratıldığı dönemin şartlarında izlemek büyük keyif. Seri de Kirk Alyn‘in performansı sağ olsun, bizce bugün hâlâ seyir zevkini muhafaza ediyor. Hiçbir şey için değilse, araştırma için izlemesi keyifli.
3. Superman II: The Richard Donner Cut
Ve böylelikle, listemizin izlenebilir filmler kısmına da geldik. Üç numaraya The Richard Donner Cut’ı alıyoruz. Superman II’nin, asıl versiyonunu yanı. Kısaca anlatalım, Donner Superman filmini öyle güzel yapan adam. Stüdyoyla kavga ediyor. Yerine başkası geliyor. Superman II başka bir versiyonla vizyona giriyor. Yıllar sonra da kayıp kayıtlar bulunuyor, Donner orijinal versiyonu sürüyor DVD ve Blu-Ray’e. Bizce bu versiyon da, gelmiş geçmiş en iyi üçüncü Superman filmi işte. Hoş, orijinal versiyonunun da 1949 Superman’ine geçileceğini sanmıyoruz ama…
2. Man of Steel
Man of Steel’in pek çok günahı var. Naçizane fikrimi soracak olursanız, bunların en büyüğü hikayesini anakronik anlatma tercihi. Filmin tüm dengesi şaşıyor bu karar yüzünden. Krypton’da çok uzun vakit geçiriliyor, Jonathan’ın ölüm sahnesi gerçekten akıllarda soru işaretleri bırakır nitelikte, daha o çok tartışılan yıkıma gelmedim bile. Hikaye anlatım konusunda eksikleri var. Ama listemizde iki numarada, çünkü tam bir görsel orgazm şelalesi. E Snyder’ın bir şeyinden eminsek, o da bunu becerdiği zaten.
1. Superman (1978)
https://www.youtube.com/watch?v=XWHyvubVdPA
Christopher Reeve’i Superman olarak 1978 filminde ilk gördüğümde, yıllardır dalgası geçilen o sorunun, yani “Bir gözlükle mi anlamıyorlar Superman’in Clark olduğunu” sorusunun cevabını almıştım. Reeve kendi çifte performansıyla veriyordu bunu. Bir anda mağrur, karizmatik ve süper oluyordu, bir anda da ezik, sakar, sünepe. Muazzam bir performanstı, ufuk açıcıydı. Filmin geri kalanı da ona ayak uydurunca, dünyanın etrafında dönerek zaman geri çevirme şapşikliği hariç, harikulade bir şey kalıyordu elinizde…