Harika bir visual novel ile karşınızdayız bugün, sevgili geek dostlarım. To The Moon’un ikinci oyunu olsa da onun kadar ünlü olamayan, adeta “sevilmeyen kardeş”…
Bugün burada, başından sonuna kadar beni şaşırtmayı başaran, inanılmaz keyifli birkaç saat sunan ve gerek hikâyesi gerekse de oynanışı ile beni kendine hayran bırakan…
Bu yazıda, duyurulduğu dönemden beri takibe aldığım, istek listeme eklediğim ve çıkışıyla da bir an önce deneyimlemek istediğim ilginç bir oyundan bahsedeceğiz: Genesis Noir.…
Bazı oyunları oynadığımızda o oyunu yapan stüdyonun, hele de indie bir stüdyo ise, bir şeyler başaracağına dair ister istemez bir güven oluşuyor içimizde. Şurada…
Geçtiğimiz yıl birçok sektör için oldukça kötü geçti, tek bir sektör hariç: Oyun Sektörü. Film, dizi ve diğer eğlence sektörleri yeni içerik çıkarmakta oldukça…
Playdead Studios’un ilk oyunu olan Limbo’yu ben oynamadım fakat ne kadar sevildiğinin farkındaydım. Haliyle önüme, aynı stüdyonun bir diğer oyunu olan INSIDE’ı oynamak için…
Yüksek bütçeli oyunların ortalığı kasıp kavurduğu bu günlerde insan, bazen her şeyden uzaklaşıp kafasını dinleyeceği küçük oyunlar oynamak istiyor. Hele ki son zamanlarda üstümüze…
Bakınız Cyberpunk 2077 oradan geliyor, Watch Dogs şuradan geldi, Assassin’s Creed buradan derken sağıma dönsem bir AAA, soluma dönsem başka bir AAA oyun görüyorum.…