Xbox sunumunun hemen ardından gelen kırk beş dakikalık Starfield Direct etkinliği ile oyun hakkında pek çok detay öğrendik.
“Hayret denilen şey, yıldızlar denizinin o kadar engin olması değil ama insanlığın bu enginliği ölçebilmesidir.”
Binden fazla gezegeni ziyaret edebileceğimiz Bethesda’nın yeni açık dünya rol yapma oyunu, Xbox sunumunun hemen ardından Starfield Direct etkinliği ile oyunculara gösterildi ve dürüst konuşmak gerekirse oldukça heyecanlandım. Uzun zamandır temkinli bir şekilde yaklaştığım ve her an patlamaya hazır duygusal bir bomba olarak gördüğüm Starfield hakkında vaat edilenler yeniden kalp atışlarımın hızlanmasına sebep oldu.
Oyundaki modeller her ne kadar yine çağın bir tık gerisinden takip ediyor olsa da ziyaret edeceğimiz gezegenlerde karşılaşacağımız manzaralar ve daha merkezi konumlarda yer alan büyük şehirlerin sunduğu deneyimler yine bana hayaller kurdurdu, yine muhtemel düş kırıklığı tehlikesi yarattı. Olsun, hayal kurmak güzel bir şey, bu riski almaya değer. Gelin, şimdi Starfield Direct etkinliği ile bizlere anlatılan detayların teker teker üzerinden geçelim.
Starfield Evreni
Starfield, Bethesda Game Studios ekibinin yirmi beş yıl sonra sıfırdan inşa ettiği ilk evrende geçen bir oyun olacak. Skyrim ve Fallout evrenlerinden sonra nasıl bir kurguyla karşı karşıya kalacağımız ise herkesin kafasında bütün şiddetiyle parlayan bir soru.
Uzay
Binin üzerinde gezegeni ve bu gezegenler arasındaki gemiler ile istasyonları keşfedebileceğiniz bu evren bizim evrenimizden ayrı bir kurgu değil. Dünya’nın mirası galaksiye doğru yayılırken Mars’taki şehirleri ziyaret edebiliyoruz. Bir yandan da Alpha Centauri’de yer alan United Colonies şehri New Atlantis de oyunun merkezine oturan yerleşimler arasında. Engin, ferah metropollerden tehlikeli cyberpunk tarzında tasarlanan şehirlere, sınırların dışındaki dehşet dolu sistemlerden adeta vahşi batı gibi şekillenen dünyalara kadar ziyaret edip keşfetmek isteyeceğiniz pek çok yer mevcut.
Evrendeki Fraksiyonlar
New Atlantis’in başkenti olduğu United Colonies, Dünya’nın mirasını devralan daha merkezi bir yönetim. Uzaydaki en büyük yerleşimlerden birisi olan New Atlantis’ten başka Mars’taki Cydonia gibi maden şehirleri de var.
Freestar Collective Space ise daha vahşi ve bağımsız yıldız sistemleri koalisyonu, Chayenne sisteminde yer alan Akila şehri de başkentleri. Bu şehir eski batının düşünce ve deneyimlerini benimsemiş bir halde, hızına ve sezgilerine güvenenin hayatta kaldığı bir yer.
Volii sisteminde konumlanan Neon şehri ise önce bir balıkçı yerleşimi olarak gelişse de daha sonraları ahlak kavramının çok ama çok esnetildiği, yer yer varlığına yer verilmeyecek kadar sündürüldüğü bir kent. Bu büyük fraksiyonların eriminin uzağında ise kanun tanımaz korsan filoları, deliliğin kuşattığı tarikatlar ve insan hayatının bir zerre değer görmediği ölüm stadyumları var.
Constellation ise uzayı keşfetmek üzerine kurulu gizemli bir grup. Ana hikâye boyunca bu insanlarla içli dışlı olacağız ve evrenin sırlarını birlikte çözeceğiz. Starfield Direct henüz kâşiflerden oluşan bu grup hakkında çokça bilgi vermediyse de oyun içinde öğrenmemiz daha iyi.
Oyun
Hem Oblivion’dan Skyrim’e geçerken hem de Fallout 3’ten Fallout 4’e geçerken Bethesda Game Studios oyun tasarımında pek çok değişikliğe gitti. Haritanın yapısı, evren, bölüm tasarımları, çevresel anlatım gibi Bethesda’nın imza yetenekleri hep gelişme gösterirken bazı yeniliklerin hata olduğu anlaşıldı bazıları ise çok beğenilerek sonraki oyunlara aktarıldı. Peki, asıl şu anda başka hiçbir öncül sürümü bulunmayan yepyeni bir serinin ilk oyunuyla tanışmak üzereyiz, nasıl bir oynanış bizi bekliyor olacak?
Karakter Özelleştirme
Starfield ile birlikte Oblivion ve Fallout 3 zamanlarındaki karakter özelleştirme derinliğine geri dönüyor Bethesda. İsterseniz karakterinize detaylı bir arka plan verebiliyorsunuz veya dilerseniz geçmişinizi boş verip hızlıca oyuna da dalabiliyorsunuz. Fallout 4 ile daha dar ve sabit bir yola girilen özel karakterler, Starfield ile çok daha detaylı ve kapsamlı bir hâle gelecek. Traitler (kişisel özellikler) seçebilip, oyununuza farklı bir baharat katabileceksiniz. Kendi hikâyenizi oynayabilmek için elinizin altında çok seçenek olacak. Yine isterseniz bu kişisel özelliklerden kurtulabileceksiniz de.
Yetenekler
Her seviye atladığınızda yeni bir yetenek edinebileceksiniz. Fallout 4’te yetmiş tane yetenek varken Starfield rahat rahat bu sayının üstüne çıkıyor ve bir farklılık da getiriyor. Yeteneklerinizi geliştirmenin yolu başka bir seviye atlayıp puanınızı aynı yere vermekten değil, Skyrim’deki gibi o yeteneği kullanmaktan geçiyor ama bu kullanım challange‘ler (meydan okumalar) ile gerçekleşiyor. Yeteneği geliştirebilmek için size verilen hedefi gerçekleştirdiğinizde sonraki seviyeye geçiyorsunuz. Bu anlamda Starfield, yetenekler konusunda Elder Scrolls ile Fallout sentezi bir yaklaşım sergiliyor.
Bu yetenekler arasında önünüze gelen herkesi yumruklamak, boost pack kullanarak göklerden düşmanlarınızın üzerinize bombalar yağdırmak veya sizi öldürüp yemek isteyen uzaylıların zihnini kontrol etmek gibi küçük şirin detaylar da var. Tabii ki tercih ettiğiniz yetenekler ile yeni diyalog seçenekleri de açılıyor.
Starfield Direct etkinliğinde derinlemesine özelleştirebileceğinizin açıklandığı tek unsur karakteriniz değil.
Geminiz
Geminiz sizin dostunuz, yuvanız, silahınız, kalkanınız. Geminizi satın alabilir, özelleştirebilir, geliştirebilirsiniz. Bir tayfa tutup geminize yerleştirebilirsiniz, küçük bir gemi toplayıp onu kocaman bir kaleye dönüştürebilirsiniz. Geminizin her parçasını değiştirebilirsiniz. Oyunu nasıl oynamak istiyorsanız, geminizi de öyle şekillendirebilirsiniz. İsterseniz depo olarak kullanın, isterseniz zanaat için kullanın, isterseniz tayfanız için geliştirin.
Yoldaşlar
Geminiz tamamsa şimdi de içinde sizinle birlikte seyahat edecek yoldaşlar bulma zamanı. Constellation üyelerinden bir kısmı size yoldaş olarak eşlik edebilir. Yoldaşların her birinin yetenek havuzu daha farklı ve sunduğu işlevler de ayrı ayrı. Uzay limanları ve farklı gezegenlerde karşılaşabileceğiniz durumlar da sizlere çeşitli yoldaşlar ve tayfa bulmanız için fırsat sunacak. Benim favorim ise Vasco adlı mekanik dostumuz, ah bir de şapkası olsa!
Uzay Yolculuğu
Skyrim ve Fallout haritalarında nasıl gezdiğinizi, nasıl hedeflerinizden şaşıp merağınıza yenik düştüğünüzü hatırlayın. Şimdi de bu deneyimi karanlık, sonsuz göklere taşıyın. Yeri gelecek it dalaşlarına gireceksiniz, yeri gelecek korsan filoları ile destansı savaşlarda kaybolacaksınız, yeri gelecek terk edilmiş uzay istasyonlarını keşfe çıkacaksınız. İsterseniz güzel güzel keşfe çıkın, isterseniz yıldızlar arası bir suçlu olun.
Bu noktada uzay savaşlarının FTL (Faster Than Light, kesinlikle tavsiye ettiğim bir oyun) mekaniklerini hatırlattığını da söylemek gerek ki aslında bayağı hoşuma giden bir durum oldu bu. Uzayda ele geçirdiğiniz gemilerin de artık size ait olduğunu hatırlatmak isterim. Baştan belirteyim, Fallout ve Skyrim’i nasıl oynadıysanız, bu deneyimi uzayın karanlığına taşıyor olacaksınız.
Keşif
İnmek veya keşfetmek istediğiniz gezegenleri önceden tarayıp o dünyadan tam olarak ne alacağınızı öğrenebilirsiniz. Dünyalar prosedürel üretim ile önünüze konulacak ama siz keşfe devam ettikçe el ile ince ince dokunan içerikler de karşınıza çıkacak. Farklı oynanışlarda ziyaret ettiğiniz aynı gezegenler sizlere daha ayrı deneyimler sunabilecek. Her dünya için bir karar vermeniz gerekecek; buraya bir yerleşim mi kuracaksınız, keşfe mi çıkacaksınız yoksa kaynak mı çıkaracaksınız? Ziyaret ettiğiniz her yerde, bulunduğunuz çevre şartlarına göre bir ışıklandırma çalışacak. Yıldızların konumu ve mekânların dayattığı koşullar bu ışıklandırmayı belirleyecek.
Oyuncu Yerleşimleri
Keşfettiğiniz gezegenlerde istediğiniz yere yerleşim kurabileceksiniz. Bu üsleri inşa etmek için ise elinizin altında pek çok seçenek olacak. Yerleşimlerinizin bulunduğu konumlara göre dilediğiniz gibi kaynak çıkarabileceksiniz. Bu yerleşimleri düzenlerken de Fallout 4 ile Fallout 76’dan daha rahat ve serbest iş yapmanızı sağlayan bir sistem size yardım edecek.
Silah Modlama ve Mücadele
Oyun boyunca kullanacağınız silahlar Bethesda’nın geçmişindeki herhangi bir oyundaki silahlardan çok daha çeşitli modlanma seçeneğiyle birlikte geliyor. Bunu Starfield’ın sunduğu farklı ortamlar ve karakterinizin sahip olacağı çeşitli yeteneklerle birleştirince çarpışmaların vereceği keyiften bir şüphem yok. Ben altıpatlarları kullanacağım ama az çok her silahı denemek istiyorum.
Bu oyun için çok heyecanlanmamaya söz vermiştim ama maalesef Starfield Direct ile ben de trene atladım. Çok sabırsızım, bekleyemiyorum ve muhtemelen oyun çıkana kadar Fallout ve Skyrim ile oyalanacağım. Peki siz güzel insanlar, Starfield Direct sizde hangi duyguları uyandırdı, oyun hakkındaki düşünceleriniz nasıl değişti? Heyecanlı mısınız yoksa kaygılı mı?
