Geek dediğimizi biz burada iki senedir bir şeyi tutkuyla tüketen, bunun derinini araştıran, gevezeliğini eden, sonra da hepsini birleştirip, bir şeylere –yazı, çizim, heykel, video vb.– dönüştüren adam diye tanımlıyoruz. Bu karakter tipine uygun bazı şeyler olduğunu da yadsımıyoruz. Geek kendisini araştırtacak şeyleri sever, kendisine teori kurdurtacak şeyleri sever. “Bu bir erkek. Bu da bir kadın. Sevişiyorlar.” tipi düzayak filmler açmaz geek’i.
İşte “geek bünyeye iyi gelen filmler” kategorisinden janr filmlerini çıkartacak olursak, söylememiz lazım, en büyük parsayı Quentin Tarantino’ya atfetmek gerekiyor. Tarantino’nun filmleri yıllardır geek bünyelerde başka kimsenin uyandıramadığı bir şeyi uyandırıyor. Belki Tarantino’nun kendisi de onulmaz bir sinema geek’i olduğundan, belki de hemen hemen her karakteri tam geek tanımına uyan diyaloglar yaşadığından; bilmiyoruz. Ama yıllardır Quentin Tarantino’nun filmleri ile ilgili wikiler açılıyor, teoriler dürülüyor. İşte o teorilerden bir tanesi, hatta en popüler, geçtiğimiz gün Tarantino tarafından doğrulandı.
Yıllardır hayranlar Tarantino karakterlerinin hepsinin aynı evrende yaşadığını düşünüyorlardı. Bunun dayanağı da Reservoir Dogs filmindeki Vic Vega’nın, Pulp Fiction’daki Vincent Vega’nın kardeşi, True Romance’deki Lee Donowitz’in de Inglorious Basterds’ın Donnie’sinin oğlu olmasıydı. Amerikalı yönetmen, bu teoriyi doğruladı, yalnız fazlası olduğunu da söyledi. Tarantino filmlerinde iki evren var, ikisi de iç içe. Bir tanesi Pulp Fiction, Reservoir Dogs, True Romance, Inglorious Basterds gibi filmlerin geçtiği gerçek evren, bir tanesi de Kill Bill, From Dusk Till Dawn gibi, o evrende yayınlanan filmlerin evreni. Yani Vega biraderler film izlemek istediklerinde, gördükleri şey Kill Bill.
Bu da zaten teorize ediliyordu, zira Pulp Fiction’da Uma Thurman, oynadığı bir TV programını anlatırken baya uzun uzun Kill Bill’in konusunu konuşuyor. E şimdi Tarantino da doğruladığına göre, vakti tüm filmleri bir daha izleyip, ince detayları bulma, ipuçlarını yakalama zamanıdır. Zaten bahane arıyorduk, iyi de oldu ha…
