Daha önce de Magnificent Seven’ın yeniden yapımıyla ilgili konuşmuştuk; ama kısa bir özet geçmekte fayda var. Esasen Akira Kurosawa’nın kült filmlerinden biri olan ama vakti zamanında Amerika’da çekilen Western yeniden yapımıyla da anılan Magnificent Seven, son yıllarda yanlış kararlardan başka bir şey almaktan çok aciz gözüken Sony Pictures’ın ellerinde tekrar film oluyor. Ancak bu sefer, tövbe estağfurullah Sony’ye bir şey olduğu için, arkasında çok doğru bir karar var.
Bu kararların en doğrusu yönetmenle başlamış. Training Day ile dev sükse yapan Antoine Fuqua’ya teslim edilen filmin ilk fragmanı; bu kararın hem görsel açıdan, hem de hikaye tonlaması açısından ne kadar doğru bir karar olduğunun daha dakika birden ispatı. Filmde her şey olması gerektiği gibi gözüküyor ve aynı Jurassic World gibi, “eski tip blockbuster” olduğunu net sahiplenen bir film olacağa benziyor. Böyle 2000’ler başındaki Mel Gibson filmleri gibi adeta.
Ancak filmin kadrosu, açık ara en büyük arzu sebebi. Başrolde muhteşem adam Denzel Washington var. Kendisi esas karakter rolünde çok döktürecek, belli. Onun hemen yanında yıldızı son iki yılda çılgın gibi parlayan yakışıklı çocuğumuz Chris Pratt var. Sırf şu ikisini kadroya yazıp çekilsek, ihya oluruz muhtemelen. Ama çekilebiliyor muyuz? Hayır. Filmin kadrosunda aynı zamanda Ethan Hawke, Vincent D’Onofrio, Peter Sarsgaard gibi müthiş isimler de var. Byung-Hun Lee, Manuel Garcia-Rulfo ve Martin Sensmeier da cabası.
Filmin yeni çıkan resmi fragmanını aşağıya iliştirdik. Bu sonbaharad Amerika’larda çıkacak film. Memleket dünyamıza ne zaman gelir bilemiyoruz. Ancak inanılmaz ensesinde olduğumuzu söylememe herhalde gerek yok. Bu kadro, bu yönetmen, bu köken… Buradan efsane bir film çıkarsa, Sony’nin yaptığı tüm o talihsizlikleri bir çırpıda unuturuz yani. Ki fragmandan buram buram kokan naif eğlence yansırsa, unutacağız gibi de duruyor. Siz ne diyorsunuz?