Bebek Evi hikâyesine girdiğimizde dizinin yavaşlamadığını, aksine büyük hikâyeler için temel oluşturduğunu söylemiştik. Bugün konuşacağımız Evcilik Oyunu da bu hikâyelerden bir tanesi. Hem Rose Walker’ın hikâyesini derinleştiren hem de Rüyalar Lordu Morpheus’un, Düşlem’den kaçan kâbusları yakalama çabasını anlatan bölümümüz fazlasıyla güzel ayrıntılar barındırıyordu içerisinde. Gelin o halde bu ayrıntılara sahip olan The Sandman dizisinin “Evcilik Oyunu” isimli sekizinci bölümünü spoilerlı olarak inceleyelim.

Sandman’in Bile Sahtesini Yapmışlar!

Bir önceki bölümde Rose Walker’ın kardeşi Jed’i, Rüya’nın da bir girdap olan Rose Walker’ı kullanarak Düşlem’den kaçan kâbusları bulmak istediğini söylemiştik. Jed’i rüyalar aleminde bir türlü bulamayan Rüya, sonunda birinin onu rüyalar aleminden kopardığı sonucuna ulaştı ve bunu da yapsa yapsa Düşlem’den kaçan üç kâbustan biri olacağını düşündü. Nitekim de haklı çıktı. Bir taşla iki kuş vuracağını fark eden Morpheus, Rose Walker’a yardım etmeyi teklif etti ve bir girdapla beraber rüyalarda yürümeye başladı.

Hal Carter’ın otelinde kalan insanların rüyalarında gezen Rüya ve Rose, bu yolculuğun sonunda nihayet Jed’i buldular. Fakat Jed’in oldukça farklı bir kostümde, kendisinden Sandman diye bahsettiğini fark ettiler. Bu durumu oldukça küçük düşürücü bulan Rüya, bunun arkasında tabii ki kendi kâbuslarından biri olduğunu anladı ve Gault’un ortaya çıkmasını sağladı. Böylece Rüya, üç kaçak Düşlem vatandaşından birini yakalamayı başarırken Rose da kardeşinin bulunduğu yere dair çok büyük bir ipucu elde etti.

Sadece diziyi izleyenlerin dâhi oldukça keyif alacağı bu bölümün, biz çizgi roman okurları için daha da eğlenceli olduğunu itiraf etmeliyim. Daha önce çizgi romanlarda yer almayan Gault’un, Brute ve Glob’un hikâyesinin birleşiminden doğduğunu söylemiştik. Jed’in rüyalarına girerek hem onu hem de kendisini rüyalar aleminden soyutlayan Gault, eski efendisi Sandman rolünde çizgi romanların aksine Hector Hall yerine Jed’in bizzat kendisini oynatmayı uygun görmüş. Hem Hector hem de Lyta Hall, dizide Jed’in rüyalarından çıkartılmış.

Öte yandan sahte Sandman hikâyesinin aslında “orijinal” Sandman’e bir gönderme olduğunu söylememiz gerekiyor. Neil Gaiman, Sandman hikâyesine başlamadan önce Sandman, tıpkı Jed’in giydiğine benzer bir kostüm giyen bir süper kahramandı. DC yöneticileri hiçbir zaman tam başarılı olamayan bu süper kahramanı, o zamanlar daha çaylak olan Neil Gaiman’a emanet ettiler ve ismi hariç her şeyi değiştirebileceğini söylediler. O da aynen böyle yaptı ve çizgi roman dünyasının en özel işlerinden biri olan Sandman’in, bugün bildiğimiz hâlini yazdı. Daha sonra da Bebek Evi çizgi romanındaki Evcilik Oyunu isimli bu çizgi roman bölümüyle, hem Sandman’in eski çizgi romanlardaki hâline saygı duruşunda bulundu hem de bu iki Sandman’i karşı karşıya getirerek oldukça eğlenceli bir bölüm yazdı.

Bebek Hayali Gerçek Oldu!

Rüyaların, dilediğimiz her şeyin gerçek olduğu yerler olduğunu söyleriz. Fakat sanırım buna çocuk yapmanın dâhil olduğu hiçbirimizin aklından geçmemiştir. Önceki bölümlerde ölen eşi Hector Hall’u gören Lyta, bu rüyalarda daha fazla ileri giderek ölen eşiyle birlikte rüyalarda yaşamaya başladı. Rüyalar aleminde adeta ikinci balayını yaşayan çiftimiz aniden bir çocuk sahibi olmanın eşiğine geldi.

Şimdi bu noktada çizgi romanlardan size spoiler verecek değilim. Hatta sizi, bu bebekle ilgili herhangi bir yazı okumamak konusunda uyarmak zorunda hissediyorum kendimi. Zira küçük bir olay gibi gözükse de Lyta Hall ve onun bebeği Sandman evrenindeki en önemli hikâye diyebiliriz. Bakın, en önemlilerden biri demiyorum dikkatinizi çekerim, en önemlisi diyorum. O yüzden hem bu bebeğin öyküsünü daha dikkatli bir şekilde takip etmenizi öneririm.

Hal Carter’ın Misafirleri ve Onların Rüyaları

Hal Carter’ın otelindeki misafirlerin daha önce oldukça sıra dışı göründüklerini söylemiştik. Bir girdap olması sayesinde istemeden de olsa bütün düşlere erişebilen Rose, bu sıra dışı insanların kendilerinden daha sıra dışı rüyalarında bir yolculuğa çıkardı bizi. Kimlik sorunlarıyla yüzleşen Hal, ölen eşiyle hasret gideren Lyta, çıplak Ken, konferans veren Chantal, mezarlıkta dolaşan bir çocuk hâlinde gördüğümüz Zelda ve fantastik bir maceranın içerisinde kendisini hayal eden Barbie bize kendi bilinçaltlarından birer parça sundular.

Açıkçası dizinin bu kadar küçük ayrıntılarda bile çizgi romana bu kadar sadık olmasına âşık oldum diyebilirim. Ken hariç diğer herkesin düşlerini birebir yansıtan dizinin yapımcıları, Bebek Evi’nin misafirlerini çok daha yakından tanıma fırsatı verdi bize. Belki büyük resimde çok bir şey ifade etmeyecektir fakat diziyi güzelleştiren küçük ayrıntılardan biri olduğunu düşünüyorum bu rüya sekansının.

Kâbusların Bile Düşleri Olur!

Sandman dizisi duyurulduğunda en merak ettiğim şeylerden biri de Neil Gaiman’ın bu diziyi yeni bir hikâye anlatma aracı olarak görüp görmeyeceğiydi. Yıllar sonra yeniden Sandman evrenine geri dönen Neil Gaiman’ın, hikâyede küçük değişiklikler yapıp yapmayacağını çok merak ediyordum. Her ne kadar dizinin çizgi romanlara birebir sadık kalmasını istesem de yeni ve güzel Sandman hikâyeleri de görmek istiyordum. Ve aradığım bu yeni Sandman hikâyelerinden birini Gault’da buldum!

Brute ve Glob’un yerine diziye eklenen Gault bana göre tam bir Sandman hikâyesine sahip. Yerlerine getirildiği Brute ve Glob aksine çok daha gri bir hikâyeye sahip olan Gault, bizi ekran başında duygulandırmayı ve düşündürmeyi başardı. Özellikle Rüya’ya karşı sarf ettiği “Even nightmares can dream, my lord” cümlesi uzun süre aklımda yer edecek ve buram buram Sandman çizgi romanlarını hatırlatan bir cümleydi. Anlayacağınız ben Gault’un hikâyesini çok sevdim ve diziye eklenmesine çok memnun oldum.

Artık neredeyse The Sandman dizisinin sonuna doğru yaklaşıyoruz. Sadece iki gün sonra dizinin ilk sezon finalini konuşuyor olacağız. Fakat finale gelmeden önce hâlâ atlatmamız gereken büyük bir zorluk var. Gelecek bölümde koleksiyonerler ile yüzleşmek için kendinizi hazırlamanızı öneriyor ve bölüm hakkındaki yorumlarınızı mutlaka yazmanızı hatırlatıyorum.

Author

Kalabalıkta sesini kaybetmemek için içerik üreten biri. Her ateşin iyi bir hikâyeye ihtiyacı olduğunu düşünür. Film, kitap, dizi, karikatür oyun ve müziğin her türlüsüne ilgisi vardır ama parası yoktur. Onu her yerde "Tavşan" diye çağırabilirsiniz.

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.