Dürüst olmak gerekirse, Futurama etiyle kemiğiyle kendisinden çok David X. Cohen’in eseri gibi geldiğinden, Matt Groening’i anlatırken çok da fazla “Futurama’nın yaratıcısı” ifadesini kullanmaya gitmiyor elim. Onun için daha ziyade “Televizyonu bir mecra olarak kökünden değiştiren, ana akım değerlere savaş açıp Amerika’nın bütük politik mertebelerini rahatsız eden, Amerikan komedisi ve küresel animasyon ilmini devrimsel oranda ileri götüren The Simpsons’ın yaratıcısı” tabiri daha isabetli.

Bu kadar övüyorsak, sebebi var. Simpson ailesini otuz yıl önce hayatımıza sokan Groening, an itibariyle yeni bir projeye başlıyor. Projeyle ilgili her şey –hiçbir şey değilse zaten Groening’in yeni bir şey yapıyor olduğu gerçeği– de kulağa müthiş geliyor. Her şeyden önce, dizimiz yine bir animasyon, yine bir komedi, fakat TV yerine bu sefer internetlere gelecek, Netflix üzerinden yayınlanacak. Adı? Disenchantment.

the-simpsons-beatles-2337-1920x1080

İsmi biraz fantastik geliyorsa, bravo, tam onikiden vurdunuz zira dizi de öyle. Disenchantment ile ilgili yapılan tasvir, öncelikle “yetişkin fantezi” terimlerini kullanıyor. Ardından da kafalar karışıp, eller utançla sekmeyi kapat düğmesine gitmesin diye de netleştiriliyor: Bu hikaye, Dreamland isimli fantastik bir krallıkta geçiyor. Ana karakterimizin adı Prenses Fasulye, kendisi sert bir içkici. Yanında bir elf arkadaşı var, adı Elfo. Bir de şahsi iblisi mevcut, onun da adı Luci. Ses kadrosu da şimdilik Abbi Jacobson, Nat Faxon ve Eric Andre’den oluşuyor. Gala tarihi de 2018.

Şimdi gelelim esas meseleye: Dizi iyi olur mu? Bunu zırnık görüntü görmeden tahlil edebilmemiz mümkün değil, ancak heyecan metremizi doğru yere koymakta fayda var. Groening efsane statüsünde bir adam olduğunu biliyor. Ne paraya, ne de meşkaleye ihtiyacı yok. Eğer tutup da The Simpsons hâlâ başarılı bir çizgide yürümeye devam ederken yeni bir projeye başlıyorsa bu ne Netflix’in darlamasındandır, ne de para aşkından. Groening şu saatten sonra bir iş yapıyorsa istediğinden yapıyordur. Onun istiyor olması da, bizi coşturur açıkçası. Bekleyelim, görelim!

Author

Yalnız olduğunu düşünen, ama bunun uzun sürmeyeceğini bilen bir adam. Bir gün Kaliforniya'nın yeşillikleri uğruna Arizona'daki evini terk edip gitti, geri dön çağrılarına da kulak vermiyor.

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.