Netflix’in The Witcher dizisiyle ilgili paylaşımlara getirdiği kısıtlama, geçtiğimiz haftanın ortasında MCM London Comic Con sebebiyle birazcık hafifledi. Böylece bize de parça parça ve çoğunlukla resmî olmayan kanallardan ulaşan birtakım haberleri birleştirerek konuşma imkânı doğmuş oldu. Biliyorsunuz, Hype Treni‘miz yoluna devam etmeli ancak önümüzdeki iki haftayı en şanslı sekiz numara, mükemmel ozan Jaskier’den sonra lore temalı yazılarımız yerine, diziyle ilgili üzerimize yağacak olan gelişmelere ayırmak istedim.
Bu yazı özelinde geçtiğimiz hafta servis edilen sekiz adet yeni görselden bahsedeceğiz. Bunları ikili – üçlü gruplara bölerek yayınlanış tarihlerinde verip geçmektense şimdi toplu halde vermenin, üzerine konuşacak daha fazla şeyimiz olması açısından da daha iyi olacağını düşündüm.
Haydi başlayalım:
İlk tanıtım filminde Roach ve Geralt arasındaki ilişkiyi görememek büyük bir eksiklikti. Geralt kitaplarda vaktinin çok büyük bir bölümünü at üstünde geçiriyor, dolayısıyla Roach, söz konusu olan tek bir özel at olmasa bile onun ait olduğu dünyanın çok büyük bir parçası. Bu yüzden de yeni görsellerden birinde, bir kez daha Geralt’ı at üstünde görmekten memnun oldum.
Basın turu esnasında dizi ekibinde yer alanlar tarafından, Henry Cavill’in bineceği at ile tanıştığı, ufak bir yürüyüşe çıktığı ve ekibe katılacak olan atın da bu şekilde seçildiği söylenmişti. Cavill hem hayatının ve elbette dizinin büyük bir kısmını bu at üzerinde yolculuk yaparak geçirecek olan bir karakteri canlandıracağının farkında olduğu için hem de atlarla insanlar arasındaki bağın bilincinde olduğu için, bu hareketiyle bir kez daha güven oyu aldı diyebilirim. Adam Süpermen’i canlandırmış, gerçekte de süper insan gibi gözüküyor zaten, hâliyle benden ya da herhangi birinden gelecek güven oyuna ihtiyacı var mıdır, orası ayrı bir tartışma konusu tabii.
Henry Cavill’in The Witcher dizisi özelinde hiçbir sahnede dublör kullanmadığını ve her adımda bizzat kendisinin yer alması konusunda ısrar ettiğini de biliyoruz. Dublör kullanmıyorsan ve işin de insanlarla ilişkisi çok eskiye dayanan bu hassas hayvanlardan birini içeriyorsa; kimyanın uyuşmadığı bir atın üzerinde saatler, günler, hatta haftalar geçirmeye çalışmak iki taraf için de yorucu olacaktır. Bu tarz ufak düşüncelilikleri beni heyecanlandırıyor, siz ne dersiniz?
Yine de söylemeden geçemeyeceğim, Geralt’ı at üstünde gördüğümüz temmuz ayında yayınlanan benzer bir pozun yer aldığı şu fotoğraf, çok daha güzel görünüyordu:
Yeni yayınlanan kare, dizinin içerisinden alınmış. Eskisi ise dizinin içerisinden olsun veya olmasın, doğrudan servis edilmek üzere hazırlanmış. Bunu hayranlar da fark ettikleri için, yeni görsellerden sonra Geralt’ın peruğu ve zırhı ile ilgili tartışmalar tekrar alevlenmeye başladı.
İkinci görsel, Blaviken‘de bir handan geliyor:
Setten verilen bilgiler, çekimlerin yapıldığı her bölgede dünyanın bir başka yerinden esinlenilen tarzların kullanıldığı yönünde idi. Blaviken için İskandinav esintileri seçilmiş demek ki. Arka plandaki insanların şu an için bildiğimiz kadarıyla önemli bir rolleri yok. Zırh, burada endişeleri haksız çıkartıyor ama peruk endişelerini artırmış olsa gerek çünkü perukla ilgili tartışmalar, üzerine mizah yapılacak kıvama ulaştı. Ben kendi açımdan çok bir sorun göremiyorum. Hatta doğrudan beyaz yerine biraz daha gümüşi bir ton kullanmalarından daha memnunum çünkü öbür türlüsü daha yapma dururdu diye düşünüyorum.
Her geçen gün biraz daha saygı duyduğum yapımcı Lauren Hissrich, bir açıklamasında çekimde karşılaştıkları zorluklardan bahsetmişti yanlış hatırlamıyorsam. Bunların arasında dış mekân çekimlerinde hava durumunun azizliğine uğramalarından, bu nedenle dış mekânda gerçekleşmesi gereken olayların bazılarını iç mekânlarda çektiklerinden ve çekimler esnasında binlerce gerçek mum kullanmaları sebebiyle sırf bu mumları yakmak için birkaç saatini bu işe veren ekip çalışanları olduğundan bahsetmesi aklımda yer etmiş. Yukarıdaki han görüntüsü, ikincisine bir örnek olarak karşımızda duruyor. Tüketilen mumların yol açtığı israf ve mumlar sönmesin diye saatlerini harcayan çalışanlar için üzgünüm ama atmosferi sağlamak bakımından doğru bir tercih olsa gerek.
Bir av ganimeti ve güçlü bir sahne:
Bu görselde ise, Blaviken’e varmak üzere olan Geralt’ın av ganimeti, göçmüş kikimoru görüyoruz. İlk tanıtım filminin sonunda gördüğümüz kikimorun ölü bedenine elini uzatanın kim olduğunu ise henüz bilmiyoruz. Bu elin Mia McKenna Bruce‘un canlandıracağı Marilka’ya ait olduğu düşünülüyor. Marilka, kendisini canlandıracak aktristin yaşı çok daha büyük olsa da kitaplarda 5 yaşlarında bir kız çocuğu.
At üstündeki fotoğraf, taverna sahnesi ve kikimorun elinin görüldüğü görsellerin üçü de dizinin ilk bölümü olacak olan The Lesser Evil‘e (Ehvenişer) ait. Kitapta bu hikâye, Geralt’ın, kemikli eli arabasından sarkan öldürdüğü kikimorun bedenini peşi sıra taşıyarak at üstünde Blaviken’e girişiyle ve tam olarak da şu sözlerle başlıyor: “Her zaman olduğu gibi önce kedilerin ve çocukların dikkatini çekmişti.” Belki de bu yüzden resimdeki elin bir çocuk eli olduğunu düşünmek mantıklı. Eğer durum böyleyse kitaptaki bazı sahnelerin ne kadar güçlü bir şekilde canlandırılmaya çalışıldığının bir örneğiyle karşı karşıyayız demektir. Öte yandan The Witcher gibi bir serinin hem de Ehvenişer gibi ikilemler barındıran bir hikâyesini, dizinin ilk bölümünden ölü bir canavarın eline uzanan kasabalı bir çocuğun eliyle açmak da ayrıca güçlü bir alt metindir.
Buradan sonraki üç görsel, şurada bir yazıda da bahsettiğim Cintra ve çevresinden sahneleri içeriyor:
Burada Geralt’ı, Cintra sarayında gerçekleşen olaylı ziyafetten sonra kılıcını eline almış olarak görüyoruz. Kılıcını kime çektiği ise tam olarak belli değil. Yüzünün miğferle örtülü oluşundan hareketle Duny demek istiyorum ama zırh takımı, arkadaki Cintralıların zırhlarına benzediği ve kitapta bu ikili arasında doğrudan bir mücadele olduğunu hatırlamadığım için emin değilim. Fakat belki burada da bir değişiklik yapmışlardır ya da tam olarak bu sahneden sonra Geralt’ın hedefi değişecektir? Açıkçası arkada o kadar asker dururken sadece Geralt’ın işi halletmesinin beklenmesi de bunu destekler nitelikte olabilir. Ya da ben Duny’nin kim olduğunu bildiğim için içten içe böyle bir mücadele olsun diye ümit ediyorumdur. Bakalım, izleyip göreceğiz.
Geralt’ın süslü salon kıyafetleri giymek zorunda kaldığı zaman ne kadar rahatsız hissettiğini, durup durup dikişlerinden şikayet edip üstünü başını çekiştirdiğini hem kitaplardan hem de oyunlardan hatırlarsınız. Görseldeki yüz ifadesi de sadece kılıç mücadelesi esnasında değil, genel olarak bütün bu bölümdeki ziyafet boyunca Geralt’ın takınacağına benzer bir ifade olsa ne eğlenirdim. Hatta daha iyisi, ziyafet esnasında daha da rahatsız bir ifadesi olsa.
Son olarak, arkadaki avizenin üstünde yanan mumlar, yol açtığınız iş gücü israfını düşünmemeye çalışıyorum ama işimi hiç kolaylaştırmıyorsunuz. Bu da bir sonraki görselden önce bir küçük sitemim olsun.
Dış mekândan bir set görüntüsü:
Başında minik şapkasıyla iki gözümün çiçeği, erkek çocukların arasına karışmış oyunlar oynuyor. Dolayısıyla buranın Cintra sarayı çevresi olduğunu söyleyebiliriz. Nitekim Cirilla’yı canlandıracak olan Freya Allan da birkaç kez Ciri’nin saraydan kamufle olarak çıkıp büyük annesi kraliçenin izin verebileceği ölçüde güvenli bir ortamda gerçek yaşamı tanımaya çalıştığından bahsetmişti.
Cirilla, izole bir ortamda büyüyen, her zaman korunmuş, yatağının yedi kat altındaki bezelye tanesini hissedecek kıvamda yetiştirilen bir prenses. Ancak daha sonra bu güvenli alanını terk etmesi gerekiyor ve maalesef gerçek yaşamda karşılaştıkları, meraklı hınzırlığıyla halktan çocukların arasına karıştığında başına gelebilecek olan her şeyden daha kötü.
Şimdi Ciri’yi erkek çocuklarının arasında görünce aklıma geldi. Tamam, dizide özellikle Cirilla’nın yaşı açısından Geralt ile tanışmaları ve olayların zaman çizelgesinde büyük değişiklikler yaptıklarını biliyoruz, bu yüzden pek mümkün görünmüyor ama bir umuttur işte yaşatan insanı, gönlüm hep Geralt’ın Cintra’ya altı yıl sonra kaderini bulmaya ilk gelişini arıyor… Bu da başka bir yazıya kalsın.
Geldik yine o lanet zırha:
Burada lanet kelimesini hem zırh berbat göründüğü hem de Nilfgaard’a ait olduğu için kullandım. Benim tasvir etmeme gerek yok ama yazı yazıyoruz madem edeyim, görselin ait olduğu sahnede büyük bir savaş yaşanıyor. Arkası bize dönük olan zırhı yere batasıca Nilfgard askerinin önünde ise yüzü bize dönük olan bir cesur yürek görüyoruz. Onun zırhı öte yandan minicik bir ışığın altında bile parlayacak altın rengiyle gayet güzel görünüyor. Yani cidden, neden bir zırha bu kadar özen gösterip diğerini fırfırlı perde kumaşından yapmaya karar verdiniz? Bari ismi lazım değil bir asla Nilfgaardlı olmayan önemli karakterin de zırhı bunun gibi olmasın.
Bjorn Hlynur Haraldsson’un karaktere seçimi yapılalı bayağı bir zaman geçtiği ve altın rengi zırhın da besbelli Cintra ordusuna ait olduğunu göz önünde bulundurursak görseldeki bu cesur yüreğin Crach an Craite’ın amcası Skellige Yarlı Eist Tuirseach olduğunu söylemem çok da spoiler sayılmaz sanırım? Neden Cintra adına savaştığı ise sayılabilir. Bu savaşın sonuçları başrollerimizden en az ikisi için her şeyi değiştirecek o yüzden bir lanet de buraya koyabiliriz. Çok spoiler‘a girmeden devam edelim biz en iyisi.
Zümrüt gözlü prenses:
Ziyafet, sokak oyunu ve savaşın ardından olabildiğince kronolojik ve olabildiğince beklenen bir şekilde can parçası Cirilla’nın güvenli ortamından çok uzaklarda olduğu bir sahne geliyor. Yalnız bir şey söylemem lazım, Freya Allan’ın yaşından dolayı dizide Ciri ve Geralt’ı kapsayan olayların zaman aralıklarının ve hâliyle de oluş biçimlerinin değiştirildiğine yönelik bilgilerimiz yahut tahminlerimiz var.
Ama tıpkı burada da olduğu gibi Freya Allan bir sahnede gözüme olması gerektiği gibi çok minik gözükürken bir diğerinde de olması gerektiğinden çok daha büyük gözüküyor. Sizce de öyle mi? Eğer öyleyse bunun olayların zamanını tutturabilmek açısından bilinçli olarak yapıldığını düşüneceğim ve ümitlerim, prensesin bu sahnede yürüdüğü toprakların tam aksine bir kez daha yeşerecek.
Ve gelelim son görsele:
Yennefer’i yaşadığı büyük dönüşümünden sonraki hâliyle gördüğümüz bu sahne, ilk sezonun üçüncü bölümüne ait. Aslında Yennefer açısından yeni bir şey de vermemişler bize çünkü tanıtım filminde de aynı sahne yer alıyordu. O yüzden bununla ilgili olarak büyük ihtimalle ilk iki bölümde Yennefer’i kambur hâliyle izleyecek olmamız dışında söyleyecek çok bir şey yok sanırım. Tabii Yen’in dönüşümden önceki hâlini geçmişe dönüşler aracılığıyla göstereceklerse orası başka. Gerçi Lauren Hissrich, birden çok kere flashback’lere olabildiğince az başvurduklarını belirtmişti o yüzden ilk ihtimal şimdilik daha doğru gibi gözüküyor. Ha, unutmadan; mumlara o kadar söylendim, söylendim de arkadaki şu led ışığına benzeyen şeyi görünce pişman oldum. Bu da benim bu yazıdan çıkartacak dersim olsun.
Böylelikle yayınlanan yeni görselleri de bitirmiş olduk. Bir sonraki Hype Treni yazımız, tarih itibariyle Cavill hariç Netflix Witcher ekibinin ve bizzat yazar Andrzej Sapkowski‘nin de katılacağı Lucca Comics and Games panellerinden sonrasına denk düşüyor. Lucca’da The Witcher‘a adanmış pek çok etkinlik ve panel olacak, bunlardan birinde de beklenen o tam süre fragmanın servis edileceği kesin gibi. Biz de haftaya bugün bu sayfalarda onları konuşuyor olacağız doğal olarak.
Sizler de bu arada görüşlerinizi ve yorumlarınızı bizimle paylaşmayı ihmal etmezsiniz değil mi? Hem beklemek de beraber olunca güzel!