Madalyonun Öteki Tarafı – TOTAL WAR: ATTILA’da Karşılaşacağınız 9 Ölümcül Günah

Önceki yazdığım yazılara baktım da, hep bu oyunu övüp durmuşum. Gören de sanır ki dünyanın en muhteşem oyunu. Değil tabi ki. Önceki Total War oyunlarına çok büyük yenilikler ve geliştirmeler içerse de, birçok eksiği var. Ve bu eksik ile hatalar, oyunu oynamak isteyenleri bazen bezdirebiliyor. Bu yazıda da Total War: Attila oyununun kötü yönlerini göstermek istedim.

1. Oyun çok zor

Şaka yapmıyorum, cidden çok zor. Hem tur tabanlı strateji, hem de gerçek zamanlı taktik bölümlerinde genel olarak Total War serisinin en zor oyunu diyebilirim. Her devlet çok büyük sorunlar ile oyuna başlıyor ve bunların kısa vadeli çözümleri yok. Bir anda başlar başlamaz kendinizi birden çok cephede savaş, ekonomik çöküntü, altyapı yetersizliği, dünyayı yaşanmaz duruma getiren bir iklim ile mücadele ettiğiniz yetmiyormuş gibi, bir de iç siyasi çatışmalar, ayaklanmalar ile uğraşıyorsunuz. Deneyimli olmayan Total War oyuncularını çok zorluyor. Total War’a ilk kez başlayan oyuncuların ise 20. Turu bile görmesi çok zor. Özellikle Batı Roma İmparatorluğu ile oynuyorsanız.

2. Grafikler o kadar iyi ki, çok kötü

Oyunun grafikleri muhteşem… galiba. Çünkü oyunu en yüksek grafik ayarlarında oynamak pek mümkün değil. Orta seviyenin biraz üzerinde bile akıcı oynamak için cidden çok güçlü bir bilgisayar gerekirken, oyunun yapımcısı Creative Assembly açıkça, en üst grafik ayarlarının şu andaki değil, gelecekteki grafik teknolojileri göz önünde bulundurularak hazırlandığını belirtti. Resmi açıklamaya buradan ulaşabilirsiniz.

Bu bir optimizasyon sorunu değil, oyunun şaşılacak şekilde pek optimizasyon sorunu yok bu sefer. Ancak, grafik kalitesi biraz fazla abartılmış. Bu da ortalama bilgisayar sahiplerinin canını sıkabilir.

3. Yapay zeka sorunları bazen can sıkıyor

Oyunun yapay zekası önceki oyunlara göre ciddi geliştirmeler içerse de, arada sırada saçmalayabiliyor. Örneğin ordularınızı kovalarken kendi başkentini tamamen düşman işgaline karşı korumasız bırakabiliyor. Ordularını alakasız bir yere konuşlandırıp yıllarca hiçbir şey yapmadan orada tutabiliyor. Kuşatma savaşlarında hangi birliğe ne ile saldıracağının önceliğini doğru düzgün belirleyemeyebiliyor. Bunlar pek sık olmasa da, gerçekleştiğinde can sıkıyor.

4. Dönemsel tercihler herkese uygun değil

“Barbar” toplumların üstünlüğü ele geçirdiği bir dönem herkes için ilgi çekici olmayabilir. Doğru düzgün “medeniyetten” nasibini almamış kavimleri yönetmek, Roma gibi dev bir imparatorluğu kurmaya çalışmaya göre çoğu kişiye daha az cazip geliyor. Basitçe milattan sonra 400’lü yıllar, Roma imparatorluğunun kuruluş yılları kadar ilgi çekici değil.