Dinleyiverin Gari
Biraz daha modern günlere geliyoruz artık, her ne kadar mevzubahis grubumuz modern olmasa da. Anadolu Rock’ın en önemli figürlerinden, Türkiye müzik tarihinin de tartışmasız en büyük gruplarından Moğollar yine Demirbaş’ın kulvarından ilerleyen, eğlenceli bir protest şarkı. Ancak elbette, aynı Demirbaş gibi, içinde çok gerçek bir isyan hâli var.
“Gemisini kurtaran
Fedakar ve cefakar
Kaptanın yüzdüğü deniz
Biziz abicim biziz
Yüzdürmeyin gari”
Eyvallah
Bazı protest müzikler, üzerine uzun uzun düşünüldükten sonra yazılır. Bunlar bir siyasi makale gibidir adeta. Bazıları ise anın eserleridir. Listemizin başındaki Dadaloğlu dizeleri de öyleydi. Duman’ın bu şarkısı da öyle. Protesto esnasında yazılan protest müzik, isyan sürerken çekilen sancak gibi. Bu şarkının etkisi de oydu gerçekten. Anın hissini alıyor, ana geri veriyordu. Özeldi. Hâlâ da öyle, şu gibi dizeleri sayesinde:
“Kaldırın eli,
Çekinmeden ve korkmadan.
Meydanlar bizim,
Unutmayın bu vatan bizim
Özgürüz dedik hâlâ, haklıyız dedik hâlâ sana
İnsanız dedik hâlâ, vazgeçer miyiz söyle bana?”
Canavar
Bazı protest şarkılar direkt belli eder derdini, hatta adı bile kör göze parmak olur bazen. Bazılarını anlamak için biraz araştırma yapmanız gerekir belki, biraz ders almanız gerekir. Bazıları ise çok derine gömer ifadesini. Yüzyüzeyken Konuşuruz’un Canavar‘ı da öyle. Dikkatli dinleyici, bir yerden görüyor ama elbette. Şu gibi dizeler sayesinde örneğin:
“Sen her daim kayboluşta
Ben sonsuz bir yokuşta
Sur’da ya da Suruç’ta
Binbir tür cana vardım”
Bonus: Adı Bahtiyar
Adı Bahtiyar, çok net bir protest şarkısı değil. Bu yüzden listemizde bonus hüviyetinde. Daha çok bir yara şarkısı, bir acı şarkısı. Bir mağlubiyet burada anlatılan. Ahmet Kaya’nın pek çok şarkısı için aynı şeyi söylemek mümkün. Siyasi şarkısı çok var Kaya’nın, hepsi de aynı mağlubiyet üzerinden işleniyor. Eleştirisi, çözüm önerisi çok az; daha ziyade devlete yenilenlerin hikayesi onun anlattığı. Burada da yanlış bir şey yok, çünkü bir insan anlatıcısı Ahmet Kaya, bir sistem ya da bir durum anlatıcısı değil.
Ancak Adı Bahtiyar yine burada, çünkü esasında yukarıdaki herkesi anlatıyor.
“Diyarbakırlıymış; adı Bahtiyar
Suçu saz çalmakmış,
Öğrendiğim kadar”
Yukarıda listelediğimiz ve oraya alamadığımız pek çok müzisyen Bahtiyar idi işte. Hemen hemen hepsi hayatlarının bir döneminde saz çalmakla suçlandılar. Pek çoğunun kaderi Bahtiyar kadar sert bitmedi belki. Ama hepsi saz çalıyorlar, çıktıkları meydanları ve yedikleri copları anlatıyorlardı. Bunu yapıyorlardı, çünkü belki de bunu yapacak bir gazeteci göremiyorlardı etraflarında. Devletin demirbaşları rahatsız oldular bundan. Fermanlar verildi, emirler düzüldü. Onlar sonsuz bir yokuşta bildiklerini yazmaya, çalmaya ve söylemeye devam ettiler.
E biz de dinleyiverelim gari.