Scrubs
Hatırlayacaksınız, CNBC-e’nin ekonomi yayını bittikten sonraki yayın akışı genelde sabitti. Saat beşten sonra alttaki borsa akışı kalkar, önce çizgi filmler, sonra dizi tekrarları yayınlanırdı. Ondan sonra saat sekizde iki tane üst üste sitcom konulur, saat dokuzda bir tane 40 dakikalık drama yerleştirilir; akabinde de yaş itibariyle hak ettiğinden çok daha az takdir ettiğimiz sanat filmleri çıkardı ekrana. Bu maraton, her zaman çok sürdürülebilirdi, çünkü CNBC-e’nin daima harika sitcomları vardı. Scrubs gibi. Sonradan azalarak bitti, evet. Ama iyi olduğunda da, harbiden çok iyiydi.
Six Feet Under
Ben bu dizinin Türkiye televizyonlarında yayınlandığına hâlâ inanamıyorum. Bugün ekrana gelse, kuvvetle muhtemel kılıçtan geçer, alt yazılarına “taklavat” gibi tonlarca saçma benzetme eklenir, sonra yine kanala ceza getirtirdi Six Feet Under. Ağır bir diziydi, memleket için de ağır temalar içeriyordu. Ama benim bugüne kadar gördüğüm tüm diziler arasında hâlâ gelmiş geçmiş en iyiler sıralamasında ikinciliği sert bir kararlılıkla elinde tutmaktadır. CNBC-e olmasaydı da, haberim olmazdı muhtemelen.
South Park
Şimdilerde rahatlıkla görebildiğimiz bu yaş belirteçleri var ya? “Genel aile”, “7+” falan? Onlar yoktu eskiden. Sadece on sekiz yaş ve üstüne müsait dizilerde bir uyarı çıkardı. O uyarıyı, hayatımda ilk kez Pazar geceleri yayınlanan South Park‘ın başında gördüm ben. Tabii o zamanlar o uyarı bir apoletti bizim için. Ufkumuzun daha da geniş bayırlara yelken açması demekti, severek baktık o siyah üzerine beyaz duran yazılara. Gururla da açıp izledik South Park’ı.
The 4400
2008 ABD yazarlar grevi, pek çok hayra vesile olmuş olabilir. Muhakkak olmuştur da zaten. Ama bence, arkasında bir de koskocaman yara bıraktı: The 4400. Grev sebebiyle gelen erteleme, zaten ihya olmayan kanalın “amaan, boşver, üşendik” deyip diziyi geri getirmeye uğraşmamasıyla sonuçlandı. Onlarca soru yarım kaldı, piyasa da Abrams ve onun dizisi Lost’a kalmış oldu. Neyse ki biz o arada vizyonlu CNBC-e yöneticileri sağ olsun, yayınlanan sezonları izleme şansına eriştik. Zira böyle düşük profilli bir dizi, memlekete gelmese, radarımızdan komple kaçardı.
The Sopranos
Her hafta, yanılmıyorsam Çarşamba akşamları saat dokuzda yayınlanırdı The Sopranos. Her hafta, saat on civarında ben koltuğun altında ters dönmüş, hayran bir şekilde cenin pozisyonunda yatardım. Televizyonların gördüğü en zeki dizilerden biriydi Sopranos. James Gandolfini de şüphesiz ekrana zarafetiyle dokunan en asil oyunculardan biriydi. Ne şanslıyız ki, baya bizim televizyonlarımızda, bizim ekranlarımızda yaşanabildi bu. Ve bu, buna benzer tonlarca şey ile birlikte, bugün CNBC-e’nin gidişine üzülmemizin başlıca sebeplerinden biri. Elveda CNBC-e. Zap yaparken, “illa sevdiğimiz bir şey denk gelir” diye seni aradığımız günleri özleyeceğiz.
2 Comments
Gelmiş geçmiş en iyi diziler arasında 2. six feet under demişsiniz. Size göre birinci hangi dizi acaba? :))
Sen geç tanışmışsın biraz cnbc e ile. Benim tanışmam 90 lar sonu oldu. Çoğu uydu da vardı diye hatırlıyorum. Buffy, dowsans creek, ally mcbeal, gençliğimizi verdik.