Dün korkunç bir şey oldu. Söylemesi düşünmesinden daha ürkütücü, insanların yaşam temellerini direkt hedefe alan bir şey. Bu yokmuş gibi davranmak, sabah hiçbir şey olmamış gibi devam etmek çok zor; ve zor olduğu kadar da komik geliyor insana. Ancak var olmak için, bir parça kafa dağıtabilmek de gerekiyor bazen. Bunun da farkındayız. İçimizden çok coşasımız, gaz yazılar yazasımız gelmiyor; ancak sizin de geek dünyasına iş / okul yolunda bir göz atıp, 20 saniye kafanızı hafifletme hakkınız saklı olsun istiyoruz. O yüzden bugün biraz böyle, tonumuz düşük, ama yanızdayız. Buyurun, haberimize geçelim.

Planet of the Apes’in yeni serisi, epey başarılı bir seri; kabul etmek gerek. Finansal olarak hiçbir şey yıkıp geçmişliği yok, ancak bir yandan böyle eğlenceli olurken bir yandan da orijinal olmak, boyutlarından feda etmemek takdir edilesi bir şey. Ancak kuşkusuz serinin en büyük başarısı, bize sonucunu bildiğimiz bir hikayeyi heyecanla izlettirebilmek. Evet, sonunda bu gezegen komple maymunların hükmüne girecek. Ancak oraya nasıl geldik?

Seri iki filmdir bunu yanıtlıyor, sanıyoruz artık üçüncü film War for the Planet of the Apes ile (“for” olmuş bu sefer) birlikte bu küçük hikayenin düğümlenmesini yazacak. İlk film maymunların zeka kazanması, ikinci film ise insanlar ile aynı anda var olamayacaklarını idrak etmeleri üzerine ise, bu filmde de o idrak ile girdikleri savaşı izleyeceğiz. Bu kuşkusuz filmi diğerlerinden bir çıt daha heyecansız yapıyor, zira filme adını veren savaşı kimin kazanacağı belli, ancak yine de, o dönüşümün son adımını merak ediyor insan.

Filmin fragmanı da baya keyifli gözüküyor. Yönetmen koltuğunda Let Me In’den Matt Reeves’in  oturduğu film, güzel bir savaş filmi olacak havasında. Kadroda da önceki filmlerden gelen Andy Serkis – Judy Greer ikilisine Woody Harrelson’ın oturtulmuş olması mutluluk verici bir faktör. Ama tabii ki, film yine her zaman olduğu gibi Serkis’in sırtında yükselecektir. Bakalım. Film 14 Temmuz tarihinde vizyona girecek. Spider-Man ile kapışıyor. Görelim sonuç ne olacak?

 

Author

Yalnız olduğunu düşünen, ama bunun uzun sürmeyeceğini bilen bir adam. Bir gün Kaliforniya'nın yeşillikleri uğruna Arizona'daki evini terk edip gitti, geri dön çağrılarına da kulak vermiyor.

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.