Ben 2014’te, The LEGO Movie çıkıp; inanılmaz komik, inanılmaz içten, harikulade derecede temiz yürekli, mide yakacak kadar eğlenceli, hız treni gibi sürükleyici bir vaziyette dikilince karşıma, bir hayat kararı aldım. Bir daha hiçbir filmi, kağıt üzerinde ne kadar kötü bir fikir olduğuyla yargılamayacaktım. Çünkü “LEGO Movie” gibi, fena hâlde pazarlama toplantısından çıkmış gibi duran fikrin, iyi bir filme dönüşmemesi gerekiyordu. Ama dönüştü. Çok da iyi dönüştü, bizi de dönüştürdü.
Yani o yüzden, şu an yaptığımız şey bir anlamda, yeminimizi bozmak. Kafamızda ekmek kırdık, Garavel Usta’nın kafamıza yüklediği yetenekleri açtık, ağız burun dalacağız. Dalmamız da gerekiyor, çünkü tarihin en saçma film hareketini konuşmak üzereyiz şu an. Tetris denilen oyunun, filme uyarlanması yetmiyormuş gibi, üçlemeye dönüştürülmesini konuşmak üzereyiz.
Bu cümlelerin hiçbiri şaka değil. Deadline’ın haberine göre, Larry Kasanoff isimli bir yapımcı, an itibariyle Cannes’da, “80 küsur milyon dolar” tutması beklenen, “bilim-kurgu türünde” olacak, ve “hiç beklediğiniz şey değil, güzel bir sürpriz” olacak olan filmi için gişe arıyor. Ne beklediğimizi kestirebilsek, Kasanoff’un lafları biraz anlamlı olur belki. Ama Allah aşkına, bir Tetris filminden ne beklenebilir? Onu da geçtim, üç Tetris filminden birden?
Anlıyorum, büyük hanedanlar parsayı topladı. Süper kahramanların da trendi bir gün bitecek, tükenecek, o gün başka hanedanlar kurmak gerekecek. Oyunlar da, bu hanedan uyarlaması havuzlarının yeni baş adayı. Justin Kurzel ve ekibi o film olmayı Assassin’s Creed ile deniyor mesela. Bir taraftan Warcraft var gümbür gümbür. Öteki diyarlarda da işte Kasanoff, bir satırı doldurunca yok olan geometrik şekillerle ilgili üçleme kovalıyor. Samimiyetle kelimelerin tükendiği yerdeyiz. Tetris 3 diye bir film çıkacak belki de bir gün. Yüreklerimiz kaldıracak mı, ondan emin değiliz…