Ne zaman “eskiler” övülse, gerçekten henüz ilerleyememiş olmanın getirdiği tüm kusurları toplayıp eski öven insanların önüne sermek istiyorum. Bu her alanda böyle, oyun, çizgi roman, film, dizi… Yani gerçekten, çok pembe gözlük geliyor bana bunlar. Bir dönem, ortalam bir oyun, çizgi roman, film ya da dizi kötüydü. Özellikle de 90’larda çok kötüydü bunlar. Henüz yeni teknolojiler tam çözülmemişti, ucuza blockbuster üretilebiliyordu, hikaye tutarlılığı ve seyirlikten çok, ilginç ve promosyonu yapılabilir konular tercih ediliyordu.
Eminiz, 90’larda sosyal medya çağının en büyük buluşma ve tanışma uygulaması olan Tinder mevcut olsaydı, onun da filmini yaparlardı. Yalnız gelin görün ki 90’lara kısmet olmadı. Tinder, 21. Yüzyılda doğup büyüdü ve o yüzden filmini yapmak da, maalesef, 21. Yüzyıla kaldı. Maalesef diyorum, çünkü yaşanıyor bu olay şu an. Warner Bros bir Tinder filminin senaryosunu satın aldı.
Filmimizin adı şimdilik Worst Tinder Date Ever. Filmin konusu, Tinder’dan birbirleriyle eşleşip bir randevuya çıkan, fakat ardından üzerlerine felaketlerden felaketlerin yayıldığı bir çiftin –elbette ki– sonunda birbirlerine olan aşklarını fark edip mutlu olmaları hikayesini anlatıyor. Warner Bros adına süreci Denise Di Novi ve Alison Greenspan yönetecek.
Burada ilginç olan şöyle bir detay var: Filmin fikri gerçekten çok aptalca. Warner Bros’a yakışmayacak bir ketelik var bu kararda; ancak, fikir stüdyodan çıkmamış. Senaryonun yazarları Keith Merryman ve David A. Newman gidip sunmuşlar bu fikri, ve yeşil ışık da onların sunumundan çıkmış. O yüzden, kağıt üzerinde iyi olma şansı var. Peki olur mu? Sanmıyorum. Çünkü metin iyi olabilir ama, o film son hâline gelene kadar daha çok karaktersizleşecek…