Hitman

Hitman

Garth Ennis’i ne kadar övsek az. Gerçekten. Geekyapar’da günde 7 tane Garth Ennis öven yazı girsek yine de bu üstadın hakkını veremeyiz. Kendisinin pek çok işi ana akım çizgi roman evrenlerinin dışında kaldı (Preacher, The Boys) şekli ve şemali yüzünden. Ama bu Hitman’in önüne geçemedi. Gotham City sakini İrlanda asıllı Tommy Monaghan, süper güçleri olan bir adam aslında. Ama yine de pek çok Ennis karakteri gibi bir ateşli silahın patlamasını hiçbir şeye değişmiyor. Punisher’ın DC versiyonu diyebiliriz kendisine aslında.

 

Judge Dredd

Judge Dredd

Boş verin DC ve Marvel’ı bir süre, gelin bir Rebellion’ı ziyaret edelim. Rebellion’ın tamı tamına 3055 sayıya konu olmuş, iki kere filmi çekilmiş, yirmi ikinci yüzyıl kahramanına bir selam çakalım. Mega-City One’ın gerekirse ölüm cezasını oracıkta verebilme yetkisine sahip “yargıçlarından” biri olan Dredd, sinemada hiçbir zaman temel değerleriyle yer bulamadı kendisine. Bunun sebebi çok karanlık, ağır ve karamsar bir yapının içinde bulunuyor olmasıydı muhtemelen. O yüzden filmlerden ufak bir tat aldıysanız, Dredd’in o silahı aksiyon için kullandığını düşünebilirsiniz. Çizgi romanları okuyun, silahın meselesinin bambaşka olduğunu göreceksiniz.

 

Spawn

Spawn

Spawn deyince aslında aklımıza silah gelmiyor değil mi? Dürüst olayım, o kadar Spawn çizgi romanı okumuşumdur, ben bile bu liste için araştırma yaparken şaşırdım biraz. Ama gerçekten de öyle, Spawn eli silahlı nadir kahramanlardan biri. Ama yine burada bir şeyin altını çizmek gerek, Spawn daima silah kullanmıyor ve zaten Spawn’ın “kahramanlık” katsayısı tartışmaya açık bir vaziyette. Ama bir şey çok net: Todd MacFarlane’in elinde silah da Spawn’a çok yakışıyor.

 

The Punisher

The Punisher

Listenin finalini Punisher’la yapmak kısmet oldu. Bu iyi bir şey. Zira Punisher üzerinden söylenmesi gereken bir şeyler var.

Fark etmişsinizdir muhtemelen, listemizdeki tüm karakterlerin “kahramanlık” konusunda nereye düştükleri son derece şaibeli. Biz bu liste için kahraman kelimesini bir nevi “hikayenin kahramanı” olarak aldık, kendi başlarına seri götürmüş karakterleri kattık. Ama bu sekiz kişinin geleneksel anlamda kahraman olmadıkları da çok açık.

Bunun sebebi ise çok net. Çizgi roman mitolojileri idealize yerler. Orada erkekler ve kadınlar, mertçe, dürüstçe yumruk yumruğa ya da yakın mesafeden dövüşüyorlar. Buradaki mertlik düşmanının yüzüne bakmaktan ibaret değil tabii ki. Yakın dövüşmek, etkisiz hâle getirmektir. Yumruklarınızla yere serdiğiniz suçluyu hapse götürebilirsiniz. Ama silahlar öyle değildir. Silahlar, ölüm demektir, başka da bir yolu yoktur. Ölüm değilse bile tarifsiz bir acı vardır işin içinde.

O yüzden mesela Punisher’ı kimse sevmez Marvel evreninde. Kimse. Civil War’da gelip Captain America’ya taraf olmak istediğinde, o sırada zorda olan Cap ve ekibi bile “ulan bu psikopatla ne yapıyoruz” der kabul etmeden önce, kabul ettikten sonra da ettiklerine bin pişman olurlar. Bunu biraz çocukça bulabilirsiniz. Ama biz, kendi payımıza, silahların patladığı bir dünyadan bir yere kaçacaksak, gerçek erkek ve gerçek kadınların düşmanlarını yüz yüze yendiği bir dünyaya kaçmayı tercih ederiz.

Peki ya siz?

1 2
Author

Yalnız olduğunu düşünen, ama bunun uzun sürmeyeceğini bilen bir adam. Bir gün Kaliforniya'nın yeşillikleri uğruna Arizona'daki evini terk edip gitti, geri dön çağrılarına da kulak vermiyor.

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.