Altıncı sezonuna tam gaz devam eden tatlı mı tatlı New Girl dizisini takip ediyor musunuz? Son bir-iki sezondur yaşanan motivasyon eksikliğinden midir bilinmez ama küçük bir düşüş yaşamaya başladı New Girl. Önceki sezonun birkaç bölümü boyunca olmayan Zooey Deschanel ve eksikliği nedeniyle bu sorun bir hayli hissediliyordu. Onun yerine idareten gelen Megan Fox’un ise bu eksikliği doldurabildiğini pek söyleyemeyiz tabii. Hatta öyle ki, sadece Deschanel’in olmadığı bölümler için konuk olan Fox, daha sonraları dizi yapımcıları tarafından biraz daha kalıcı bir karaktere dönüştürüldü ve şu altıncı sezon dahilinde bile ara sıra gidip geliyor kendisi. Oynadığı karaktere karşı herhangi bir garezim yok ama Megan Fox’u çok da seven biri olmadığım için bu dahil oluşunu pek onaylamıyorum doğrusu.
E Zooey Deschanel doğum izninden geri döndü, dizi tam gaz devam edecek dedik; ama keşke demeseydik. İlk üç-dört sezonda yakaladığı yükselişi garip bir dalgalanmaya bırakan yapımda, son zamanlarda küçük detaylar haricinde yeni ve iyi bir şey çok fazla görülmüyor. Ki bu da gerçekten New Girl için kötü haber demek. Beşinci sezon daha bitmeden altıncı sezonun başlayacağına dair o güzel haberi aldığımız zamanla şimdiki süreci karşılaştırdığımızda ise olayın netliğini görebiliyoruz. New Girl böyle giderse, yeni sezon onayını almakta zorlanabilir bir ihtimal. Sadece bir ihtimal. Ne kadar düşüşte olarak görsem de, her hafta bölümleri aksatmadan izlemeye devam ediyorum. Zira tuhaf bir bağımlılık oldu bu dizi bende. Eskisi kadar çok hypelamasa da yine de kendini yuvarlatabiliyor bir nebze. E bu da bana yetiyor gibi gözüküyor sanırım, devam etmekten kendimi alamıyorum.
New Girl düşüşte ama izlemeye tam gaz devam dedik, e peki yazıda neyi ele alacağız bu noktada? Hemen söyleyelim: Noel arası veren yapımın biriciği, yetenek deposu, şirinlik abidesi, 20lik gösteren çıtır annesi Zooey Deschanel için küçük bir övme ritüeli yapalım dedik. Malum dizi bir-iki hafta ortalıkta olmayacak, sevenler olarak da bu boşluğu şahane insan Zooey Deschanel’in bir lütuf olarak şarkıcılık yeteneğine dair kanıtlarla doldurun istedik. Dilerseniz kısa listemize hemen başlayalım? Çok konuşmaya gerek yok zaten, kahküllerin yakıştığı yegane insan Deschanel kendisini çok güzel anlatıyor her bir şarkıda.
1) Yes Man’den Gelen Absürt Lokumlar
Zooey Deschanel’in Jim Carrey ile başrollerini paylaştığı Yes Man isimli komedi filminde, Deschanel’in karakteri Alison’ın grubu olan Munchausen By Proxy şarkıları bir hayli güzel aslında. Filmin konsepti nedeniyle, biraz absürt tarzda müzikler yapan grubun solisti olan Deschanel’in karakteri Alison’a kulak vermeye ne dersiniz? Bu sırada şirinlik abidesi oyuncumuzun güzel sesini de es geçmeyin, e mi?
2) She & Him’den İnciler
Zooey Deschanel’in uzun yıllardır M. Ward ile beraber yürüttüğü iki kişilik grup She & Him, pek fazla bilindik değil ne yazık ki. Gerek kendi özgün şarkıları gerekse yaptıkları coverlar minvalinde bir hayli başarılı olan ikilinin şarkıları kendini dinlettirmeyi çok iyi başarıyor doğrusu. O halde Deschanel’in meleğimsi sesi için sizi şöyle aşağıdaki şarkılara yönlendirelim.
(Bir sonraki video için: Meleğimsi dedik ama kadının sesi de… Hey maşallah!)
