Baştan bir şeyi söyleyelim: biz bugün soluksuz Zootropolis öveceğiz. Bunu bir yerden para aldığımız, bir sponsorluğumuz olduğu için değil. Filmi seyrettiğimiz, kalbimizin çok özel bir yerine dokunduğunu hissettiğimiz ve samimiyetle herkesin de bu tecrübeyi yaşamasını istediğimiz için yapacağız. Filmin hissiyat ikamesi olan müzikleri zaten şurada listeledik. Sahip olduğu müthiş buddy cop damarı da nerelerden miras aldığıyla şurada anlattık. Şimdi gelin, daha geniş bir plandan bakalım filme. Filmin mesajı haricinde, onu büyüleyici kılan unsurlar ne?

 

1. Dünyasına Gösterdiği Detay

ZOOTOPIA – The modern mammal metropolis of Zootopia is a city like no other. Comprised of habitat neighborhoods like ritzy Sahara Square and frigid Tundratown, it’s a melting pot where animals from every environment live together—a place where no matter what you are, from the biggest elephant to the smallest shrew, you can be anything. But when optimistic Officer Judy Hopps arrives, she discovers that being the first bunny on a police force of big, tough animals isn’t so easy. Determined to prove herself, she jumps at the opportunity to crack a case, even if it means partnering with a fast-talking, scam-artist fox, Nick Wilde, to solve the mystery. Walt Disney Animation Studios’ “Zootopia,” a comedy-adventure directed by Byron Howard (“Tangled,” “Bolt”) and Rich Moore (“Wreck-It Ralph,” “The Simpsons”) and co-directed by Jared Bush (“Penn Zero: Part-Time Hero”), opens in theaters on March 4, 2016. ©2015 Disney. All Rights Reserved.

Zootropolis adını, filmin geçtiği şehirden alıyor. İngilizce’deki adı Zootopia. Ütopya kelimesiyle, hayvanat bahçesi anlamına gelen zoo‘yu birleştirmişler bu isim için ve şehri görünce, bunun neden olduğunu anlıyorsunuz. Disney, belki de animasyon tarihinin en renkli, en detaylı, en çeşitli şehirlerinden birini yaratmış. Farklı boyutlarda olan ve değişik iklim koşullarında yaşayan hayvanların bir arada var olduğu bir şehri, sıfırdan, her detaya müthiş kafa yorarak oluşturmuşlar. Mağazalardaki “kullanım kolaylıkları” bir yana, şehrin farklı mahallelerindeki havalar bambaşka bir yana. Küçük alışkanlıklar, coğrafi farklılıklar, dışarıdan bakınca hemen belli olan küçük yaşayış alışkanlıkları… Ve bunların her biri de müthiş gözüküyor, çünkü…

 

2. Muhteşem Animasyon Kalitesi

ZOOTOPIA

Disney’nin animasyon departmanı, sinema tarihinin en şanlı stüdyolarından biri. Buna hiçbir şüphe yok. Ama bir süre, bu titre sahip olduklarını unutturacak kadar vasat işler çıkarttılar. Üçüncü boyuta o dönemki rakipleri –şimdiki ise kuzenleri– Pixar kadar kudretli geçememişlerdi. Sonra bir şey oldu. Princess and the Frog ile başka bir şey denediler, başardılar ve o dakikadan beri de ikinci rönesans dönemlerini yaşıyorlar. Tangled, Wreck-It Ralph, Frozen, Big Hero 6 gibi işler üst üste müthiş şeyler yapıp, çıtayı dev yükseltmişlerdi. Ve o çıtanın en sert yükseldiği yerlerden biri de animasyon kalitesiydi. Zootropolis zerre bu çıtanın altında ezilmemiş. Hatta beylik bir laf edeyim, Disney’nin elinden çıkmış, en güzel gözüken animasyon! 

1 2
Author

Geekyapar'ın yazı işleri şövalyesi. Uluslararası İlişkiler okudu, okula girmeden önce yaptığı işi yapıyor. Küçükken "Büyüyünce ne olmak istiyorsun?" diyenlere yazar diyordu. Tüm internette bulmak için: @acyberexile.

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.