Ünlü bir insan vakti zamanında, “Kendi şeytanlarımızı kendimiz yaratırız” demiş. Kim demiş? Anlamı nedir? Mühim değil. O dedi diye ben diyorum. Yani şimdi, o da ünlüydü, ve şu an laf iki tane çok iyi bilinen kişi tarafından söylenmiş oldu. Ben.. ee… Baştan başlayacağım. Bunların hepsine baştan başlayalım.
Sen Ne Diyon Nerde diye sordunuz. Biz videoları yaptıkça, siz sordunuz. Videoları soluksuzca çektik. Kadro dağıldı, umurmadık. Yeni insanlar çağırdık, çektik. Çektikçe sordunuz.
Sözlüklere yazdınız. Sen Ne Diyon Nerde?
Twitter’ları ele geçirdiniz. Hakikaten, Sen Ne Diyon Nerde?
Yetmedi, başka kanallar alet oldu bu işe. Bir kanala konuk olduk, başka bir kanal gelip yorum yazdı. Sen Ne Diyon Nerde?
YouTube, Twitter, Sözlük yetmedi, alakasız yerlerde de sordunuz. Peki Sen Ne Diyon Nerde?
Tükenmedi. Kaligrafi ile bile, Güç Yüzüğü’ne yazılmaya layık bir haysiyetle geldi. Sen Ne Diyon Nerde?
En sonunda, Sen Ne Diyon Nerde diye diye bir Can aldınız. Memnun musunuz?
Ve böylece, Paskalya hızla yanaşırken, bizim yolculuğumuz sona ermişti. Saf bir şeyle başlarsın. Heyecan verici bir şey. Sonra hatalar gelir, tavizler. Kendi şeytanlarımızı yaratırız. Söz verdiğimiz gibi, Sen Ne Diyon’u takvime soktuk. Biraz uğraşmak gerekti. Ama sonra düşündük ki, “neden orada duralım?“. Elbette gelişimin tehlikeli olduğunu söyleyen insanlar var, ama eminiz onların hiçbiri günde yüz elli Sen Ne Diyon Nerde yorumu almak zorunda kalmamışlardır. Ve şimdi, daha da fazla yorum alıyoruz. Bir şey diyeyim mi, son zamanlarda uykumuzu da çok iyi alıyoruz. Yani bunu şöyle güzelce bir bağlamam gerekirse, sanırım şunu söylememiz gerekir: Sen Ne Diyon Nerde yorumları bizim için bir dikkat dağınıklığı ya da hobi değil. Bu bir koza. Ve şimdi, biz değişmiş insanlarız. Yorumlara boğabilirsiniz, dağa taşa yazabilirsiniz, videolar çekebilirsiniz. Çünkü biliyoruz ki…
Sen Ne Diyon Her Yerde.