4. Göreceğiz. – Charlie Wilson’s War

“Çocuğun birine 14 yaşında bir at hediye edilmiş. Köydeki herkes “Oh ne kadar güzel” demiş, ama köyde yaşayan bir Zen Ustası “Göreceğiz.” demekle yetinmiş. Çocuk sonra attan düşmüş ve ayağını krımış. Köydeki herkes “Oh ne kadar kötü” demiş ama Zen Ustası yine “Göreceğiz” demekle yetinmiş. Köy birden savaşın içinde bulmuş kendini ve tüm genç adamlar savaşa çağrılmış. Ama, ayağı kırık olduğu için bizim çocuk çağırılmamış. herkes “Oh ne kadar da güzel” demiş, Zen Ustası ise: “Göreceğiz.”.

 

3. Bu binada başkan ayaktayken, kimse oturmaz.  – The West Wing

“Siz hazır buradayken size birkaç soru sormak istiyorum. Exodus 21:7’de öngörüldüğü gibi küçük kızımı köleliğe satmak istiyorum. Georgetown’da ikinci sınıf öğrencisi, akıcı İtalyanca konuşabilir ve sırası geldiğinde hep masayı temizler. Onun için uygun bir fiyat ne olur? Siz onu düşünürken bir tane daha sorayım, Kadro Başkanım Leo McGarry Şabat sırasında çalışmakta ısrar ediyor. Exodus 35:2 açıkça kendisinin öldürülmesi gerektiğini söylüyor. Onu ahlaki olarak kendim mi öldürmem gerekir yoksa polisi arasam yeterli midir? Asıl önemli olan ise şu, çünkü bu şehirde çok fazla spor hayranı vardır: Ölü bir domuzun derisine dokunmak bir insanı pis yapar, Leviticus 11:7. Eğer eldiven giymeye söz verirlerse Washington Redskins oyuncuları futbol oynamaya devam edebilirler mi? Notre Dame peki? Ya West Point? Bütün kasabanın farklı mahsulleri yan yana ekti diye kardeşim John’ı taşlamak için bir araya gelmesi gerekir mi? Annemi iki farklı kumaştan kıyafet giydi diye yakacaksam bunu küçük bir aile toplantısında yapabilir miyim? Bu sorular üzerine biraz düşünün olur mu? Son bir şey: Belki bunu cahil kasıntılar kulübünün aylık toplantılarından biriyle karıştırıyor olabilirsiniz ama bu binada eğer Başkan ayaktaysa, kimse oturmaz.”

 

2. Gerçekle başa çıkamazsın! – A Few Good Men

“Sen gerçekle başa çıkamazsın! Evlat, biz duvarları olan bir dünyada yaşıyoruz ve o duvarların silahlı adamlar tarafından korunması gerekiyor. Kim yapacak bunu? Sen mi? Sen mi Teğmen Weinberg? Benim omuzlarımdaki sorumluluk senin hayal edebileceğinden çok daha fazla. Santiago için gözyaşı döker, Deniz Subaylarına küfür edersin. Senin bu lüksün var. Senin benim bildiklerimi, Santiago’nun ölümünün trajik olmakla beraber hayat kurtardığını bilmeme lüksün var. Ve benim varlığım, sana her ne kadar iğrenç ve anlaşılmaz gelse de, hayat kurtarıyor. Sen gerçeğ ibilmek istemiyorsun, çünkü partilerde gün yüzüne çıkarmadığın yerlerde, derinlerde beni o duvarın tepesinde görmek istiyorsun. Beni o duvarın tepesinde görmeye ihtiyacın var. Biz şeref, kanun, sadakat gibi kelimeler kullanırız. Biz bu kelimeleri bir şeyi savunarak geçen bir hayatın bel kemiği olarak kullanırız, sen ise bir şakanın son cümlesi olarak kullanıyorsun. Benim sağladığım özgürlüğün battaniyesi altında uyuyan ve sonra da bu özgürlüğü nasıl sağladığımı sorgulayan bir adama kendimi açıklayacak ne zamanım, ne de niyetim var. Senin sadece “teşekkür ederim” deyip, yoluna devam etmeni tercih ederim. Bunu yapmayacaksan, bir silah alıp, nöbet durmanı tavsiye ederim. Her iki şekilde de, neyi hak ettiğini düşündüğün umurumda bile değil!”

 

1. Amerika Artık Dünyanın En İyi Ülkesi Değil – The Newsroom

“Olur da bir gün bir oy kabinesine girersen bilmen gereken bir şey var. Bunlardan biri de bizim dünyanın en iyi ülkesi olduğumuza dair hiçbir kanıtın olmadığı. Okuma yazmada 7., matematikte 27., bilimde 22., ömür süresinde 49., bebek ölümlerinde 178., ortalama hane gelirinde 3., iş gücünde ve ithalatlarda 4. sıradayız. Dünyada bir numarada olduğumuz sadece üç kategori var: Kişi başına düşen mahkum sayısı, meleklerin gerçek olduğuna inanan yetişkin sayısı ve savunma harcamaları; ki bu kategoride de 25’i müttefiğimiz olan diğer 26 ülkenin toplamından daha fazla harcama yapıyoruz. Şimdi bu 20 yaşındaki bir üniversite öğrencisinin hatası değil, ama sen yine de şüphe götürmez bir şekilde en, nokta, kötü nokta, neslin, nokta, üyesisin. O yüzden sen bana “Amerikayı dünyanın en iyi ülkesi yapan ne?” diye sorduğunda neden bahsettiğini bilmiyorum. Yosemite mi?”

1 2
Author

Geekyapar'ın yazı işleri şövalyesi. Uluslararası İlişkiler okudu, okula girmeden önce yaptığı işi yapıyor. Küçükken "Büyüyünce ne olmak istiyorsun?" diyenlere yazar diyordu. Tüm internette bulmak için: @acyberexile.

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.