Sinekler, Antik Mısır’da azmi ve cesareti sembolize ettikleri gibi, mitolojide de hastalıktan ve de şanssızlıktan korurlar gibisinden beyanlarla anılmaktalar. Bu gibi çok basit ama oldukça dolu iki bilgiyi ele aldığımızda ise, Laura’nın karakterindeki ve başına gelenlerdeki bağlantıyı sineklerle eşleştirmek zor olmuyor.
- Cesaretli, çünkü: Sekiz yıldır çalıştığı bir kumarhaneyi soyup soğana çevirme konusunda en ufak bir tereddütü veya korkusu yok.
- Azimli, çünkü: Zombi olarak dönmesine rağmen yeniden duyumsayabildiği hayatta durmak bilmeden Shadow’u arıyor, peşini bırakmıyor. Zaten bölümün bitişinde de motelde karşısına çıktığı Shadow’u bulduğunu izlememiz, bu konudaki kararlılığını gösteriyor.
Hastalıkve şanssızlıktan koruyacak, çünkü: Bu kısım biraz daha ilerleyen bölümler için Laura’nın önemine parmak basma tadında. Tam anlamıyla bir “hastalık” olacağını düşünmesem de (ki mitolojide ve dini tarih bilgilerinde bu tür böcek türü canlılardan kaynaklanan birçok büyük çapta hastalık yer almakta) şanssızlık kısmında önemli bir rolü var diye tahmin ediyorum. Zira Laura’nın, bu Eski ve Yeni savaşında zafere giden yola “destek ayağı” olacağı gibi bir bilgi var ortada. Hangi tarafa olursa olsun, bir şekilde şanssızlığını absorbe edecek gibi bir mana geliyor aklıma. Üstüne üstlük Mad Sweeney’in şanslı parası da onda, bu talih meselesi çok da uzak bölümlerde açıklanmayacak tahminimce.
Öldüğü Gün Çarşamba, Kargalar Hep Ardında
Laura’nın ölümünde Bay Wednesday’in parmağı olduğunu iddia eden Ömercan (?), seni buradan büyükçe tebrik ediyorum. Bu geçiş bölümünde Laura’nın nasıl öldüğüne ve nerede ölü bulunduğuna dair çok şey görürken, arkada hep var olan bir karga figürü ve de haber küpüründeki “Laura Moon ÇARŞAMBA günü öldü” beyanı, son derece bu düşünceyi doğruluyor. Bay Wednesday halbuki hep gözlem yapıyormuş… Helal vallahi!
Koskoca bölümde belki de referans olarak yakalayabileceğimiz pek az şeyden biriydi bu Wednesday detayı. Laura’yı gözleyen bir Bay Wednesday’in varlığı, aslında bizim sevgili Odin’ciğimizin her şeyi başından beri planlıyor olduğuna doğru giden yolda emin adımlar atmamıza destek çıkıyor. Adam tanrı, bilsin tabii eyvallah; ama olur da bu işe fena bir şekilde karışmışsa kendisi, sonlara doğru Shadow’un olası bir Laura’ya olan aşk depreşmeleriyle, Wednesday’e yamuk çizmesi de kaçınılmaz olur gibime geliyor. Bilemiyorum Altan…
Son Not – Parlak Bir Işık Gördük Sanki?
Laura’nın asıl yaşamında yaptığı tüm o pislikler bir kenara, zombi olarak da olsa tekrardan hayata döndüğünde sürekli gözümüze sokulan bir şey vardı: Sarı bir parıltı. Bu parıltı, çok takdir eder ve hak verirsiniz ki, Shadow’un ta kendisiydi. Burada sembolik olarak “hayatımın ışığı” gibi bir anlamı var Laura için, ki yanlış da değil. Kayıp hayatının çürümeye yüz tutmuş safhasında kendisine bedavadan gelmiş gibi balına çıkan ikinci bir hayat şansı, onun her türlü hayatındaki tek ışık kaynağına odaklanması için bir lütuftu sanki. Hatta bölümde buna ithafen söylenmiş birkaç replik de vardı: Laura’nın anlamsız hayatına Shadow anlam katıyor. Bu bol ışıklı, efendime söyleyeyim aziz gibi etrafında bir çeşit aura ile dolaşan kavruk Shadow abimizin, neden sarı renkler saçarak dolaştığına da biraz dolaylı bir yorum yaparak yazıyı tamamlamak istiyorum izninizle. Her şey Mad Sweeney’in o altın rengi şans parasında yatıyor aslında…
Altın rengi güneşi temsil ediyor; önceki bölümde Zorya Polunochnaya Shadow’a ay parasını verirken, güneşin zaten onunla olduğunu söylemişti. Yani paralardan biri ay iken diğeri güneş ise, sarı rengin sebebi bu şans parasının, bizzat bu spesifik yıldızı temsil etmesinden geliyor. Aynı şekilde güneş gibi parıldıyor, çünkü Laura’nın anlamsız hayatına ışık katıyor. Bir bakıma Laura’nın şansı diyebilir miyiz? Neden olmasın, dedim bile! E zaten Laura’nın bu sinek detayıyla da şanssızlıktan kurtarma gibi bir işlere dahil olacağını da yukarıda belirtmiştik. Shadow Laura’nın şansıysa, Laura da genel anlamda savaşı kazanacak tarafın şansı oluyor. Güneş, sarı renk, şans, para, ay, leprikon, Shadow, Laura, EŞEK! (Mmm, Shrek göndermesi severiz) Kafalar karıştı mı? Aman karışmasın efenim! Bir sonraki bölümü bekleyeduralım, YouTube yorum videomuza geldiği zaman göz atmayı, ha bir de Laura’ya yaptıklarından dolayı azıcık giydirmeyi unutmayalım, olur mu?