Normalde uzun soluklu ne dizi ne de anime seyredebilirim, sabrım yetmez sezon takibine. Ama bu sefer keşfedip size sunduğum bu şeyi gerçekten de pek merak ediyordum. Her şey internette gezinirken şu kitap kapağına denk gelmemle başladı:

ac

Muhtemelen her yıllanmış çizgiroman okurunun aklına gelecek düşünceler benim de kafamdan geçti. Watchmen’in meşhur ambleminden esinlenmiş (belki de araklanmış) bir imgeyi kullanarak gene bir grup lise öğrencisini saçma sapan dehşet adalarına bırakan, Battle Royale imitasyonu bir işin kitabın sayfalarında yer aldığıni düşündüm. Gene de itiraf etmeliyim, esin ya da taklit, bu kapak beni etkilemeyi başarmıştı. Bu sebeple biraz daha araştırmaya karar verdim ve Assassination Classroom ile imtihana başladım. Bu taze serinin bir de animesinin olduğunu öğrenince her tembel ruh gibi ben de kitabı okumaktansa animeye bir şans vermeyi seçtim. İyi ki de yapmışım. Assassination Classroom gerçekten ilgi çekici bir anime. Öyle ki, şu sıralar illa bir anime seyredeceksem, o kontenjanı buna ayırmaya hazırım.

OVAStartingClass

Peki nedir bu Assassination Classroom? Bir grup gencin süper güçlü kötülere karşı eğitildiği özel bir gençler birliği mi? Kesinlikle böyle bir şey yok. Belki ileride buna evrilebilir ama ilk kısımlardan anladığım meselenin çok daha farklı olduğu. Hikayemiz günümüz Japonya’sında geçiyor. Gündelik dünya hayatı bir gece sevgili uydumuz Ay’ın büyük bir patlamayla parçalanması ile sarsıntıya uğruyor. Ay bu patlama sonucu yüzde 70’lik kısmını kaybediyor. Tüm dünya bu garip fenomenin ardındaki sebebi anlamaya çalışmakta, ama gerçeği bilen tek merci Japonya Hükümeti. Sarı ve ahtapota benzeyen gizemli bir yaratık bu patlamayı gerçekleştirmiş meğerse ve aynı şekilde dünyayı da yok etmeyi planlamaktaymış. Koro Sensei (Ölümsüz Öğretmen) adı verilen bu yaratığın insanlardan tek bir talebi var; Japonya’daki en başarısız öğrencileri bünyesinde barındıran E-sınıfına bir seneliğine eğitim vermek.

Koro Sensei, sınıf üyelerinden kendisini bir sene içinde öldürmenin bir yolunu bulmalarını istemekte. Başarılı olan öğrenciye hükümet 10 milyar yen (100 milyon dolar) değerinde ödül verecek üstelik.  Tabii bunun yanında dünya da yok olmaktan kurtulacak. Peki Koro Sensei bu garip intihar talebini neden yapıyor allasen? Bunu henüz bilmiyoruz. Tek bildiğimiz bu işin hiç de basit olmadığı, zira üç metrelik dev öğretmen hem istediği gibi şekil değiştirebilmekte hem de ses hızının 20 katı hızda hareket etmekte!

assassination-classroom-kuro-sensei-dai-houimou-pv

 

Assassination Classroom’un şiddet ile kurduğu ilişki hiç de alıştığımız mantıkta değil. Öncelikle öğrencilere verilen silahlar tamamen plastikten yapılmakta. Boncuk tabancalar ve plastik bıçaklar Koro Sensei’yi yaralayabilirken insanlar üzerinde ciddi bir hasar yaratmıyor. Bir nevi hikayenin Battle Royale’a sapmaması için özel bir çaba harcanmış anlaşılan. Ancak Assassination Classroom’un en ilginç kısmı Koro Sensei ile öğrenciler arasında kurulan çok farklı ilişki ağı. Başarısız öğrencilere kendini kelimenin tam anlamıyla kurban eden Koro Sensei, aynı zamanda yıllar boyu dışlanmış bu çocuklara şimdiye kadar özen ve emek harcayan tek eğitimci. Kendisini öldürmeye çalışan bir öğrenci başarısız olduğunda ona kin beslemediği gibi, “silahı daha düzgün tutsaydın beni yaralayabilirdin, bak sende potansiyel var üzülme” diyerek destek de olmasını biliyor.

Bir anlamda Assassination Classroom’un olayı lisede hocaları kafaya alma geleneğinin farklı bir alegori üzerinden anlatılması aslında. Serinin ilk bölümlerinde Koro Sensei ile sınıfın tanışma süreci bu sebeple akla biraz Rıfat Ilgaz’ın şaheseri Hababam Sınıfı’nı bile hatırlatır cinsten. Assassination Classroom aksiyon dolu bir Hababam Sınıfı, Koro Sensei de Japon işi bir Mahmut Hoca adeta. Lakin bu tablonun böyle gitmeyeceği de aşikar, bir sene içinde dünyayı yok edeceği kesin bir öğretmenimiz var, bunu akıldan çıkarmayalım.

maxresdefault

Uzun lafın kısası, benim gibi Attack on Titan tarzı animelere hiç gelemeyen, hatta anime bile çok sevmeyen biriyseniz Assassination Classroom size bir farklılık sunacaktır. İster mangasını okuyun, ister animesine göz atın. Keyifli bir sürecin potansiyeli hayli yüksek.

https://www.youtube.com/watch?v=hMYhMnRxj-0

 

Dördüncü bölümün ardından mühim not: Japon kültürünün şu vantuz sevdasını asla çözemeyeceğim galiba…

 

 

 

Author

Eskilerin dediği gibi: "You must gather your party before venturing forth"

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.