1728816826b0cf40817ae4de5cc9b1e11372998064_fullAçık konuşmak gerekirse “seri” halinde gelen animelerden son bir kaç yıldır umudumu kesmiş durumdayım. Son izlediğim güncel animeler bir ya da iki yıl önce yine bahar sezonunda gelen Kids on The Slope ve Space Brothers idi. Bunların dışında uzun zamandır seri olarak güzel bir şey izlediğimi hatırlamıyorum, listeleri de güncel olarak takip etmeme rağmen çıkan animelerin bir çoğu bana hitap etmiyor sanırım. Bunun sebebi 90’ların grimdark, bol mesajlı, bol altmetinli animeleriyle büyümüş ve eşşek kadar olmamdan kaynaklanıyor olabilir tabii.

Yine de, 15-16 yaşında olsaydım izleyecek bir şey bulamamaktan şikayetçi olabilirdim ve oldukça haklı olurdum, bu sebeple, Ben Affleck olarak, arada bir çıkan incileri sizlere anlatmayı görev olarak belledim, benim yazılarımı okuyun, benimle takılın, emin olun kaliteden şaşmayacaksınız.

Tamam devam ediyorum, Tsutomu Nihei‘yi bildiniz mi? Bilmediyseniz orada burada “Cyberpunk biliyorum ben” diye konuşmayın, komik olursunuz çünkü. Fakat bilmemek ayıp değil öğrenmemek ayıp, Tsutomu Nihei, dünyanın en önemli Cyberpunk çizerlerinden biri. Bu adam Blame!, NOiSE,  Biomega ve Abara gibi işlerin yaratıcısı. Eğer bunları da bilmiyorsanız allah kurtarmış sizi ki bu yazıyı okuyorsunuz.

Nihei, mimarlık eğitimi almış muhteşem bir çizer. Bu adam Cyberpunk türünde harika mangalar çiziyor. Milyonlarca insanın bayıldığı Kubo Tite denilen adam (Bleach’in çizeri)  “çiziyorum” diye geçinip tek sayfaya kılıç darbesi efekti koyuyor  ya, Nihei, Tite ve geri kalan Shonen muadillerinin aksine gerçekten çizmeyi bilen bir adam. Mimarlık altyapısı olduğu için muhteşem arkaplanları ile de ünlüdür tabii.

Neyse, ben Nihei’yi size öve öve bitiremem ama siz işlerini okursanız belki biraz kültürlenirsiniz. Nihei’nin bir çok işi var, bunlardan Blame! en önemlisi. Blame! daha önce animeye dönüştürülmeye çalışmıştı fakat hikaye yapısı, sahneler ve karakterler fazla “obskür” olduğu için maalesef küçük OVA’lar olarak kalmıştı.

Yukarıda mesela bu bahsettiğim OVA’lardan birini izleyebilirsiniz. Biraz Blame!’in dünyasını tanıtma amaçlı işlerden. Nihei’nin hayranları yıllar boyunca Blame, NOiSE, Abara, Biomega, Digimortal veya herhangi bir Nihei kısasının seri halinde gelmesini istedi, bu maalesef yukarıda anlattığım nedenlerden dolayı olamadı.

Nihei bu durumun farkında olacak ki, Wolverine, Halo gibi popüler çalışmalarının yanında, 2009 yılında çok daha anlaşılır, daha yeni bir kitleye hitap eden, popüler olması yüksek bambaşka bir seriye başladı: Knights of Sidonia.

Knights of Sidonia, Nisan 2014 itibariyle animasyonuna kavuştu. Nihei’nin hayranları ve takipçileri bir süredir Sidonia’nın geleceğini biliyorlardı fakat animasyonun tamamen CGI olmasından dolayı şüpheleri vardı diyebilirim, ilk bölüme girişmemizle birlikte bu şüpheler de ortadan kayboldu.

Sidonia bahar sezonunun en iyisi diyebilirim. Sezon bazında konuşmayı bırakırsak, uzun zamandır anime cephesinde bilim kurgu külliyatının aradığı tat olduğunu da iddia edebilirim, zira Nihei çok iyi bir dünya yaratıcısı ve yarattığı dünyalar oldukça detaylı, bir o kadar da anlamlı.

Peki ama ne bu Knights of Sidonia?

 

Knights-Of-Sidonia-Image-2

Binlerce yıl önce insanlık, Gauna adı verilen, nereden geldiği bilinmeyen, form değiştiren yaratıkların istilası sonucu yok edilmiştir. Gezegenin kalan son kaynaklarını kullanarak devasa koloni gemileri yapan insanoğlu, bu koloni gemileriyle birlikte galakside kendilerine yeni bir yuva arayışına girmiştir.

Gauna’lar buna rağmen insanlığın peşini bırakmamış, koloni gemilerini uzayda takip edip saldırmaya devam etmiştir. İnsanlar bu tehdidin üzerine Guardian adı verilen büyük mekanik silahlar geliştirmiş ve koloni gemilerini tehdit eden Gauna’ları her defasında püskürtmeyi başarmıştır. Bu gemilerden son kalanlardan biri, Sidonia’dır. Hikaye doğumundan beri Sidonia’nın alt katmanında dedesi ile birlikte kimseyi görmeden yaşayan Nagate Tanikaze’nin Guardian pilotu olmasını anlatıyor. Bu bağlamda kurduğu dünya, karakterleri, teknolojileri ve hikayesi ile izleyiciyi gerçekten kendisine bağlayacak gibi görünüyor.

Manga bir süredir var zaten, okuyanlar hikayenin nasıl gideceğini biliyor fakat animesi 12 bölüm olarak kararlaştırıldığı için, nasıl bir gidişat olacak henüz bilemiyoruz, çoğu animede kısa kesmek için alternatif sonlar kullanıldığını biliyoruz, burada da öyle olur mu, henüz belli değil.

Polygon Pictures tarafından yapılan animasyon, gerçekten CGI olarak icra edilmesine rağmen insanı rahatsız etmiyor. Sanırım Sidonia okuyucularının en büyük korkusu tamamen CGI bir dünya ve bu dünyanın mangayı yansıtamayacak olmasıydı. Fakat yine de insan “keşke şu savaşları 2D izleyebilseydik” diyor.

Gundam 00’da mecha savaşlarının iki boyutlu bir şekilde ne kadar başarılı tasvir edildiğini gördükten sonra insanın canı CGI görünce biraz sıkılıyor tabii. Yine de, dediğim gibi Sidonia’da bunlar göze batmıyor, Polygon daha önce Clone Wars, Tron: Uprising gibi işleri yaptığı için bu konuda tecrübeli.

Henüz 3 bölüm çıkmış durumda, 12.bölümde hikayenin ne durumda bırakıldığına göre tabii ki yorumlarım değişecektir fakat Mushishi 2 dışında bu bahar sezonunda izlenecek başka bir şey gerçekten yok, Sidonia ise beklentileri en azından bu konuda oldukça karşılıyor.

Author

If I ever woke up with a dead hooker in my hotel room, Matt would be the first person I'd call.

3 Comments

  1. alp demirkabız Reply

    son yıllarda anime begenmemen, space brothers ı begenmen benim için yeterli referanslarken bir de hikayesini böyle BSG nin anime yorumu tadında anlattın ya sidonia ı izlemek farz oldu artık 😀

  2. Bu kadar sığ, kötü bir yazı okumamıştım. İçerik olarak söylemiyorum, sevdiğin şeyler üzerinden yaptığın egomanyaklık, okuyanı aşağı görmeye çalışman, üslubun çok yazık. Bence bu siteye iyi yazarlar gerekiyor böyle bir üslup dünyada yok. Bence biraz yazarları oku da, ondan sonra böyle işlere el atmaya çalış.

    • alp demirkabız Reply

      katılıyorum, o çene gamzesi falan zaten sırf egodan

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.