Bu dönemlerde, grup kendine bir de ofis buluyor. Herhangi bir ofisten oldukça farklı olan bu mekan, grup üyelerinin birinin babasının iş yeri olan bir matbaanın arka odasına iki üç masa tıkarak oluşturulmuş. Bütün gün mesai boyunca “CIKTIS CIKTIS CIKTIS” endüstriyel tekno müzik dinleme şansına sahip olduklarını söyledikten sonra Buğra, bunun “bulunmaz bir fırsat” olduğunu da belirtmeden geçmiyor. 2013 yazının sonlarında, çoğu şeyin sıfırlandığı günlerde de grup çoğu haftasonunu ofiste, “pis yerlerde uyku tulumlarında uyuyarak” geçirmiş, bu bulunmaz fırsatın hakkını vermiş.

ezonegr

Konuşmamızın sonuna doğru, stüdyoyla ve ona verdikleri isimle ilgili bir soru sormadığımı fark ediyorum. İlgimi belirtince hepsi birden bir anda söz girip, özetle Arthenda’nın birden fazla karışımın da karışımı bir heceler karışımı olduğunu anlatıyorlar. Ama daha sonra baktıklarında, Henda’nın Latince “olmak, meydana gelmek” anlamına geldiğini görmüşler (onların yalancısıyım). Stüdyolarına yanlışlıkla güzel bir isim koymuşlar.

Matbaaya oturduk oyun yapıyoruz

Oysa, ismi bir kenara, oldukça karakterli, kendine has bir takım Arthenda Games. Varlıklarıyla bile oyun geliştirmek için doğru bölümlerden çıkmış, doğru eğitimi almış olmanın mecburi olmadığını, bir şeyi yapmak için onu yapmanın yeterli olduğunu gösteren ve (benim gibi) pek çok insana bu konuda umut veren bir stüdyo olmanın yanında, pek de eğlenceli insanlar hepsi. Biraz sıkıntılı bir soru olduğunu bile bile alametifarikalarının ne olduğunu sorduğumda, biraz kem küm ediyorlar. Siteden bitcoin bağış almaya başladıklarını anlatıyorlar, eZone trailerındaki seslendirmeyi text-to-speech programıyla hallettiklerinden bahsediyorlar, “Matbaaya oturduk oyunlar yapıyoruz işte, full indieyiz imece usulü.” filan diye iyice bir kıvırıyorlar; ama eninde sonunda Buğra sözü alıyor. “Türkiye’de herkes çok bilir, ama kimse bir şey üretmez. Bizim amacımız işte üretmek.” diyor. Ardından hemen sözlerinin bombastikliğiyle dalga geçmyi eksik etmiyor, ama samimi olduğu belli. Bir şeyler üretmek istiyorlar, ve üretmeyi bildikleri şey de oyun.

Bunun üzerine tabii ki kendimizi tutamayıp, Türkiye oyun sektörünü kurtaracak muhteşem bir muhabbete girişiyoruz. Ve Buğra o an bana hayatı boyunca söylediği en doğru cümleyi söylüyor: “Aslında senin gibi düşünmesi lazım herkesin.”

*

[youtube http://www.youtube.com/watch?v=3_WNHxqTvqk]

 

Konuştuklarımızın içeriği tek yazıya sığacak gibi değil. Bu sebeple stüdyoyu, üyelerini ve bugüne nasıl geldiklerini açıklayan kısımları bu yazıda toplayıp kalanları bir sonraki yazıda (ya da yazılarda? bilemiyorum) toparlamayı seçtim. Fakat sizin vakit buldukça hazırlanıp yayınlanacak bu neşeli yazıların devamını beklemenize hiç gerek yok. Hemen şimdi gidip eZone Transporters Kickstarter kampanyasına destek verin, mutluluğu yakalayın!

Teyitli bilgi.

1 2
Author

Oyun tasarlar, yazar, garip sesler çıkarıp müziğini yapar.

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.