Oyun ve Kickstarter kampanyası için tanıtım ve yayma çalışmalarını da tüm acemiliklerine rağmen kendileri halletmişler. Bulabildikleri herkese mail atmışlar, fakat önemli sitelerden bekledikleri ilgiyi görememişler. Yurtiçinde genel olarak türk oyunu diyerek insanların dikkatini çekmek daha kolay olmuş Kendiliğinden görüp sitelerinde bloglarında bahsedenler de çıkmış, bunları görünce çok mutlu olmuşlar. “Hürriyet’te haber olmayı da başardık” diyolar, fakat gazetelerin link verememe beceriksizliği sağolsun çok büyük faydasını görememişler. Yurtdışında ise ulaştıkları sitelerin çoğu para karşılığı inceleme yazısı yazmayı önermiş, bazıları da Kickstarter içerikli yazıları prensip olarak yayınlamıyormuş artık. Okuyucular illallah demiş.

ezoness6

Son olarak eZone ile ilgili kendi düşüncelerini sorup, oyunu bana satmalarını istediğimde, Buğra “Önce hikayeden gireyim.” diyerek söze başlıyor. Oyun boyunca içinde hayatta kalmaya çalıştığımız tünellerin halkların inşa ettiği, galaksiyi birbirine bağlayan yerler olduğunu anlatıyor, ve bunun oyun için ne kadar merkezi bir konsept olduğunu örneklerle göstermeye çalışıyor – örneğin patlamadan dolayı hasar görmüş kısımlarında, karakterimiz tünelde uçamıyor, koşmak zorunda kalıyor.

Öykünün yanında, diğer endless run oyunlarından farklarına dikkat çekiyorlar: 360 derece kontrol sağlayabilmek, üç boyutlu/altı yönlü oynanış, swipe ya da tuş yerine serbest dolaşım ile kontrol bu farklar arasında ön plana çıkıyor. Genel olarak, rakiplerine oranla daha iyi ve özgün bir uçuş deneyimi sunmaya niyetliler. Her ne kadar röportaj boyunca çok büyük iddialara sahip olmadıklarını söyleseler de, seslerinden hevesleri belli oluyor.

Peki gelecek?

Bundan sonraki planları ise, Kickstarter kampanyası başarılı olsa da olmasa da (başarılı oldu – röportajın yapıldığı tarihte kampanya henüz tamamlanmamıştı), şöyle güzelinden bir post mortem yazısı yazmak var. Belki Kickstarter trailerının kullanılmayan çekimlerini de paylaşabileceklerini söylüyorlar. Daha genel anlamda ise, eZone Transporters’ı Nisan ayında sahalara sürdükten sonra daha kapsamsız bir projeyle devam edeceklerini, Buğra’nın deyişiyle “daha akıllı ve daha uslu” hareket edeceklerini ifade ediyorlar. Sıradaki oyun için çeşitli fikirleri var, yaz bitmeden onu da yetiştirmeye çalışacaklar. Fakat şu an eZone’un son düzlüğündeki tatlı ve sinir bozucu tedirginliklerle mücadele ediyorlar gibi gözüküyor.

ezone13

Pek uzun olmayan ama alabildiğine dolu muhabbetimiz nihayete vardığında, herkese bir hüzün çöküyor, sesler bir oktav düşüyor. Ağzını neredeyse hiç açmayan Stanislav’ın sesi bir değil onbir oktav düşmüş olsa anlayamayacak kadar mahsun ve dertliyiz. Bu eğlenceli okazyonun bitişini kabullenip birbirimizi terk etmeye başladığımızda, sonunda lafa giriyor Stanislav: “Önce sen kapat.”

Arthenda Games‘in kalan üyeleri bu kötü espriyi Stanislav’ın Türkçe’yi henüz tam olarak çözememesiyle açıklayarak, utanç içinde, olay mahallini terk ediyor. Zamanlaması manidar değil, diyemeyiz.

1 2
Author

Oyun tasarlar, yazar, garip sesler çıkarıp müziğini yapar.

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.