Bohemian Rhapsody, ismiyle müsemma; gelmiş geçmiş en başarılı rock gruplarından biri kabul edilen Queen‘in hikayesini anlatan bir film. Bu cümle malumun ilanı oldu biraz, farkındayım; ancak film de malumun ilanı gibi bir film. Queen’in hikayesini anlatmak, Queen’i filme çekmek dahiyane bir fikir ya da bulunmaz Hint kumaşı bir konsept değil. Daha çok “Lan bugüne kadar nasıl böyle bir şey olmadı?” tadında bir his uyandırıyor insanda. Özellikle de fragmanı izlerken.

Fragman konusunda bir yorum yapmak gereksiz, biz o yüzden bilgi birikim paylaşmaya devam edeli. Filmin başrolünde Mr. Robot‘taki başrol performansıyla ödülleri toplamış Rami Malek var. Yönetmen koltuğunda ise pek çok kişinin İngiliz televizyonlarından gözünün ısıracağı Dexter Fletcher oturuyor. İşin garibi, bu iki isim de projenin başında filmle ilintili değillerdi. Başrolü Sacha Baron Cohen oynayacaktı, bir dönem de yönetmenlik koltuğunda Bryan Singer oturmaktaydı.

Fakat Bohemian Rhapsody çalkantılı bir hayat geçirdi işte sevgili dostlar. Cohen projeden Queen’in hayatta kalan üyeleriyle yaşadığı bir fikir ayrılığından sonra ayrıldı, zira kendisi filmin Mercury’nin AIDS’e yenik düşüp hayatını kaybetmesini grubun istediğinden daha farklı ele almak istiyordu. Vakti zamanında Cohen’in Howard Stern’e verdiği bir röportaja göre Queen üyeleri ise filmin “Bakın Freddie öldükten sonra da biz görevi bırakmadık, hiç de fena bir iş çıkarmadık” mesajını da vermesini istiyordu. En nihayetinde bu sorunun çözümünü AIDS kısmını komple atmakta bulmuş gibi gözüküyorlar, zira film anladığımız kadarıyla o meşhur Live Aid performansıyla bitiyor.

Bu arada “Bryan Singer’a ne oldu?” derseniz, iş etiği yeterli bulunmadığı için kovuldu. X-Men filmlerini de yöneten Amerikalı sinemacının zaten genel olarak setlerde doğru düzgün davranmadığı uzun süredir söyleniyordu; fakat hiç kimse tutup da projesinden uzaklaştırmamıştı adamı.

Fakat asıl soru tabii ki: Fragmanı nasıl buldunuz? Biz kendi payımıza “fragman” gibi bulduk. Ne iyi diyesimiz var, ne kötü. Bildiğimiz biyografik film fragmanı. Belgeselden daha renkli, kitabını okumaktan daha hızlı bir Queen tarihi tüketimi için iyi bir numune olacak gibi gözüküyor. Siz ne diyorsunuz?

Author

Yalnız olduğunu düşünen, ama bunun uzun sürmeyeceğini bilen bir adam. Bir gün Kaliforniya'nın yeşillikleri uğruna Arizona'daki evini terk edip gitti, geri dön çağrılarına da kulak vermiyor.

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.