5. Herr Starr ve Başarısızlıkları

Preacher 5

Herhalde şimdiye kadar anlatılmış herhangi bir hikayedeki en başarısız “kötü” adamlardan biri Herr Star idi. Yani Yılan Hikayesi’ndeki Kürşat bile Herr Star kadar rezil olmamıştır herhalde. Önce kafası penise benzedi, sonra topları kaybetti. Yamyamlar tarafından yenildi, her noktada başarısız oldu. Buna rağmen kötü adam olmaya çabaladı, rolünü benimsedi, yine de bazı insanlar kötü adam olamıyor işte. Herr Star tam anlamıyla buydu. Olamamışlığın örneğiydi. Cassidy’nin karizması bile Herr Starr’dan daha fazlaydı.

 

6. “Not Enough Gun”

Preacher 6

Bir karakter düşünün. O öldüğünde, nefretinden bütün cehennem donmuş. Bir karakter düşünün, intikamı intikamını aldıktan sonra bile bitmemiş. Bir karakter düşünün, ateşi tüm varoluşu yakacak kadar sıcak. Saint of Killers bir karakterden çok bir kavramdı. Durdurulamaz, yok edilemez, önüne geçilemez ölümdü. Ve herkes için gelecekti. O geldiği zaman, bütün medeniyetler saldıracak, o ise ağzındaki tütünü Mojave toprağına tükürüp “Not Enough Gun” diyecekti.

 

7. “Çünkü Bir Tanrı Olmalıydı ve İnsanlar Onu Sevmeliydi”

Preacher 7

Şimdi bu dediğime kesin alınanlar olacak ama benim kutsal kitaplar dahil şu ana kadar okuduğum en güzel Tanrı tasviri Preacher’da idi. Varoluşun o ince, tripçi yanını tek bir pasaj ile bizlere özetliyordu, tanrının neden tanrı olduğunu, neden birilerinin onu sevmesi gerektiğini, yalnızlığın, herkes için çok varoluşsal bir sorun olduğunu gözler önüne seriyordu. “Çünkü bir tanrı olmalıydı ve insanlar onu sevmeliydi”

 

8. Akraba Evliliği Kötü Bir Şeydir

Preacher 8

Preacher’da Hz.İsa’nın soyunu devam ettirmek için Vatikan’ın bulduğu yöntem şahaneydi ve Hristiyanlık ile ilgili çok güzel bir eleştiriydi. İsa’nın soyu Preacher’ın dünyasında hala devam ediyordu. Fakat bunu devam ettirip korumakla görevli yapılanma The Grail’in çözümü şahaneydi. İsa’nın çocuklarını birbirleri ile yüzyıllarca çiftleştirip sonunda zeka özürlü bir mesih yaratmışlardı. Dünyanın son kurtuluşu Humperdido idi, fakat onun bundan haberi yoktu.

 

9. Bazen Kimse Kahraman Olmaz, Bitmesi Gerekiyorsa, Hikayeler Biter

Preacher 9

Preacher’ın sonu, şimdiye kadar yazılan en güzel sonlardan biriydi. Kimse kahraman olmamıştı, kimse bir şey kazanmamıştı. Ortada büyük erdemler yoktu. Sadece birbirini seven bir kadın ve bir erkek, batan güneşe doğru atlarını şehrin dışına sürüyordu. Yaşananlar yaşanmıştı. Arkalarında çok anlam aramak mantıksızdı. Preacher sorduğu bütün varoluş ile ilgili sorulara rağmen aslında bir kadın ve bir erkeğin hikayesiydi. Ne Genesis önemliydi, ne Tanrı ne de varoluş. Tulip ile Jesse birlikte olmadığı sürece, eksilen veya artan bir şey yoktu. Sadece yaşam vardı.

 

1 2
Author

14 Yaşından beri oyunlarla ilgili yazıyor, Trgamer, Oyungezer, Merlin'in Kazanı ve daha pek çok platformda yazdı. Arada dizi yazar, şu anda bir kitap yazıyor, insanlık onurunun depresif müziği yeneceği günü bekliyor.

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.