Five Nights at Freddy’s dünyası, oldukları yerden alınıp kaçırılan ve bir daha bulunamayan zavallı çocuklarla, onları kaçırıp günahlarını en dehşet verici biçimlerde saklayan suçlularla ve de bu olayların ayrıntılarını gezegenin sorunlarını çözmeye çabalarmış gibi ortaya çıkarmaya çalışan bizim gibi insanlarla doludur.
İnternette öyle hikayeler dolaşır ki onları duyduğunuzda oyun dünyasının insan yaşamının karanlığında ne kadar derine inebildiğini ancak anlarsınız. İşte oyun dünyasından gerçek yaşamımıza uzanan beş korku efsanesi!
“Creepy” ve “copypasta” kullanımlarının birleşiminden çıkan creepypasta kavramı 2008’den beridir internette dolanıp hayatımızı korku ile biraz daha dolduran kısa internet hikayeleridir.
The Fall of the House of Usher ile birlikte Mike Flanagan Netflix’e özgü beşinci korku dizisini de tamamlamış oldu. Gelin beşine de şöyle bir bakalım.
The Exorcist tarihte çıkmış en iyi korku filmlerinden birisi, pek çok insana göre de en iyisi ama ondan sonra bir türlü mirasını doğru yerden…
Starfield’ın neleri doğru, neleri yanlış yaptığını az çok gözlemleyebildim. Bu güzel oyunun hem kafaları karıştıran eksikliklerini, hem cesurca atılıp getirdiği yeniliklerini açıkça serelim önümüze.
Oblivion’dan Skyrim’e ve Fallout 3’ten Fallout 4’e geçişte ne kadar değişim olduysa, yepyeni bir oyun olan Starfield, beklediğimiz yeniliklerle bizlerle buluştu ama yaşanması istenen bu değişimler için ilginç bir şekilde farklı pazarlıklar yapıldı, önemli tavizler verildi.
Oyun dünyasındaki devlerden konuşmaya başladığımız zaman konunun illa ki bir yerde Bethesda oyunları ile bağdaşması kaçınılmaz bir durum. İyisiyle kötüsüyle uzun zamandır insanların gözü önünde yer alıyorlar ve çıkarttıkları her oyun bir şekilde unutulmaz bir deneyimle birlikte geliyor.
Belki Baldur’s Gate 3 denen güzelliği deneyimleyebildiniz, belki de heyecanla bekliyorsunuz. Hangisi olursanız olun gelin sizinle eski Baldur’s Gate oyunlarını şöyle detaylıca konuşalım.