Bunun altını ne kadar çizsem yeterli olmaz; aşağıda yapmaya başlayacağım liste sonsuz derecede sübjektif olacak. Hiçbir şekilde bu sıralamanın Allah’ın gökten indirdiği bir kanun olduğunu iddia etmiyorum. Chris Nolan, çok istisnai bir yönetmen. Belki de her çağda bir tane gelen türden. Dolayısıyla, işlerinin kaliteleri de birbirine çok yakın. Onları net ayıran şey, ancak sübjektif tatlar ve tercihler olabilirler. Sizin için filmde kurgu daha önemliyse, Memento öne çıkar mesela; ama büyük plot twist’ler seviyorsanız, The Prestige‘i yukarıya alabilir; oyunculuk performansları birinci önceliğinizse, The Dark Knight‘ı yüceltebilirsiniz. Bu aşağıda gördüğünüz sıralama, benim sıralamam. Siz kendi sıralamanızı eklemek isterseniz… E Muhit’i boşuna açmadık. Aşağıda istediğiniz gibi at koşturun.

Tamam o hâlde, fikir yazılarının temel prensiplerini anlattığımıza göre, listemize geçebiliriz. Buyurun efendim!

 

9. The Dark Knight Rises

01 The Dark Knight Rises

Yazıya sübjektifliğin altını huhnarca çizerek başladım; ama niyeyse bu dokuzuncu tercih bana fena hâlde objektif geliyor. Bunun Nolan’ın filmografisinde az çok çekmeye mecbur olduğu tek film olmasının da payı vardır belki; ama The Dark Knight Rises, buram buram hamlık kokan bir filmdi. Bane iyi bir kötü adamdı; ama Miranda twist’inden; tahmin edilebilir finaline kadar filmin geri kalanı seleflerinin çok gerisindeydi. Bir de yani yalan olmasın, o berbat ölüm sahnesi de büyük etki bıraktı filmin tatsızlığında…

 

8. Insomnia

02 Insomnia

Nolan’ın Insomnia‘sı, Oscar ödüllü başrol kadrosuna (Al Pacino, Robin Williams, Hilary Swank) ve daimi gündüzde takılmış ilginç arka planına rağmen, Nolan filmografisinin en silik filmi. The Dark Knight Rises bile, tüm kusurlarına ve hatalarına rağmen Insomnia’dan daha hatırda kalır bir hikayeydi. Nolan filmleri genelde bir yerinden eşsiz gelir, etkiler ve aklınızda yer ederler. Insomnia bunların hiçbirini yapamıyordu. İyi bir filmdi, ama uzun yıllar da geçse bu tip listelerdeki yeri hiçbir zaman yüksek olmayacak.

 

7. Following

03 Following

Nolan’ın ilk filmi. Yorgan döşek $6.000‘lik bir bütçeyle çekilen, Nolan’ın filmden tasarruf etmek için ikiden fazla çekim almadığı, şöhretsiz oyuncularla çalıştığı Following elbette yönetmenin sonraki işlerine kıyasladığınızda benzer bir perdede değil. Ama yine de, izleyen herkesin görebileceği bir çekicilik var filmde. Bu çekicilik ki, zaten Nolan’a bir sene sonra Memento ile 9 milyon dolarlık bir bütçe verilmiş olmasına sebebiyet verdi ve İngiliz yönetmen oradan aldı başını yürüdü…

6. Interstellar

Interstellar astronauts explore new planet

Listenin sıralamalar arasında çok da farkın yaşanmadığı yerlerine gelirken, kapıyı neden Interstellar’la açtığımızı anlatmakta fayda var. Tartışmasız şekilde Nolan’ın “büyük altı” filminden biri Interstellar, takiben göreceğiniz beş filmle aşağı yukarı aynı panteonda. Ama onlardan biraz daha düşük; bunun da iki sebebi var. Birincisi, filmin odak noktasını diğer filmlerde olduğu kadar net tespit edemiyor olduğunuz gerçeği. Interstellar, başlarda durduğu yeri, sonlardaki 2001 vari sekanslarla çok kaybediyor. İkincisi de, alt metin olarak diğer beş film kadar dahiyane değil. Evet, bir alt metin var; ama bunu çözümlemek, diğerlerine kıyasla biraz daha kolay ve bu yüzden, biraz daha az etkileyici.

 

5. The Prestige

05 THe Prestige

2000’lerin başlarında Chris Nolan ismi, sadece sert sinemaseverlerin aşina olduğu bir addı. Following ve Memento, başarılıydı, ama yönetmenin adını aklımıza kazıyanlarımız azdı. Sonra Batman Begins geldi. Nolan muazzam bir süper kahraman filmi çekmişti ve bir anda, başka bir seviyeyle anılmaya başladı ismi. Ama bence, o seviyeye çıkışı, hemen bir sene sonra çektiği The Prestige ile oldu. Nolan’ın birer sene arayla bu kadar farkı iki filmde, bu kadar rafine ve etkileyici bir lisan tutturabildiğini görmek, insanların ona başka bir gözle bakmasına sebep oldu ki; zaten The Dark Knight’ın daha çıkmadan IMDb’de 9.9 puanla hayatına başlayıp, gişeye mühür koymasında bunun etkisi çoktu.

1 2
Author

Geekyapar'ın yazı işleri şövalyesi. Uluslararası İlişkiler okudu, okula girmeden önce yaptığı işi yapıyor. Küçükken "Büyüyünce ne olmak istiyorsun?" diyenlere yazar diyordu. Tüm internette bulmak için: @acyberexile.

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.