Mezenformasyon enteresan bir kelime. Çağımızın en önemli terimlerinden biri olmasının yanında, tanımlaması da nefes daraltıcı derecede zor. Yaygın kullanımda “bilerek ve isteyerek dağıtılan yanlış bilgi” olarak geçiyor. Ancak bu tanım beraberinde “Kime göre yanlış?” sorusunu getiriyor. Söyleyen, söylediği an doğru olduğuna inanıyorsa; objektif olarak yanlış olması durumunda bile bir mezenformasyon mu bu? Eğer söyleyen, söylediği an bunun doğru olmadığını biliyorsa da niye yeni kelime uyduruyoruz, yalan değil mi bu? Karışık karışık meseleler.

Ancak işte bilgi üretiminin demokratize edildiği çağda yaşıyoruz ve bu yüzden de böylesi bir terime ihtiyaç duyuyoruz. Çünkü bilgi devamlı üretiliyor ve yeniden üretiliyor; bu üretme ve yeniden üretme sürecinde de pek çok noktada çıkar odaklı bir istikamete çekiliyor. Yani devamlı Wikipedia‘ya makale yazıyoruz, Twitter‘da olay raporu çıkartıyoruz, Instagram‘da propaganda fotoğrafı paylaşıyoruz ve bütün bunlar artık bir araya gelip seçim sonuçlarını etkileyecek bir noktaya varıyorlar.

Çünkü takip edenler farkındadır, Amerika birkaç aydır Trump – Clinton seçimlerinde organize yanlış haber dağıtım projelerinin ne derece etkili olduğunu tartışıyor. Facebook’un üzerine özellikle bu konuda çok büyük bir yük bindi, çünkü yanlış haberler algoritmada daha fazla yanlış haberleri ön plana çıkartıyor. Bu üst üste binen yanlış haberler, seçmenlerin yanlış kararlar vermelerine sebep oluyor. Taraf önemli değil burada çok fazla, yanlış kelimesinin buradaki kullanımı hakikate aykırı anlamında. Clinton e-postalarında devlet sırlarını peşkeş çekti sanıyorlar mesela. Sorun bu. Yoksa herkes Amerika-Meksika arası bir duvarın hayır mı şer mi olacağına kendi karar vermekte özgür. Kimse karışmıyor.

trump-clinton

Bu tip konular artık uluslararası mesele olduğu için, devasa dijital medya şirketleri de mezenformasyon için çözüm üretmeye çalışıyorlar. Ancak işte bu teknolojik olarak çözülebilecek bir konu değil. Bu diji-sosyolojik bir konu. İnternet kültürünü, internette ikamet eden dijital milleti ve onun oluşturduğu tüm antropolojik hüviyeti ele alıp masaya balık gibi vurması lazım insanların. Buradan çıkacak suyu okuması lazım. Mezenformasyona yama çıkartamazsın. Başka bir şey yapman lazım.

İşte YouTube o başka bir şeyi kovalıyor. Mecrasında bini bir para gezen “yanlış” bilgilerle kavga etmek adına yeni bir takım özellikler getirecekler. Bunların merkezinde duran şey, ilgili videoların anahtar kelimelerinden yola çıkarak kullanıcılara gerçek zamanda sunulacak Wikipedia makaleleri. Örneği de şöyle vermişler:

Wikipedia YouTube

Biri çıkıp “Kimse Ay’a ayak falan basmadı” diyecek ya, hemen altında Ay’a Ayak Basanlar şekli Wikipedia makalesi olacak işte. En azından bu makalenin ilk giriş paragrafları.

Fakat neyi çözecek, kimi çözecek belli değil. Çok yetersiz ve gereksiz geliyor açıkçası. Çünkü bu konuyla ilgili daha detaylı bilgi almak isteyen insan zaten YouTube’dan duyduğu yerde durmaz. Alır, yan sekmeye atar kendisini, en iyi ihtimalle Google’a yazar, en kötü ihtimalle Facebook’u açar da arkadaşlarına sorar. Var olsunlar, ben boş zamanlarında Wikipedia okuyan bir insan olarak izlediğim videolarla ilgili makale önermelerine sevinirim. Ancak ben miyim zaten burada çözmeleri gereken?

Değilim tabii ki. Çözülmesi gereken şey içerik üreticisi mi peki? Bunun da şıp diye gelecek bir çözümü yok. Eskiden tüketilen içeriği üreten insanlar küçük bir zümreye aitlerdi, çok fazla dış onaya ihtiyaç duyuyorlardı içerik üretme gücüne sahip olabilmek için. Bu yüzden para babaları yıllar boyunca çok çok yüksek meblağlara medya şirketleri aldılar. Şimdi öyle bir şey yok, inanarak beş sene video çeken herkes minimal sermayeyle YouTube’da söz sahibi bir üretici olabilir. YouTube’u YouTube yapan şey bu. Bunu da geri alamayacağımıza, “Upload” butonundan önce de sınav yapamayacağımıza göre…

Yine tıkanıyoruz. Tıkanmalıyız da. Çünkü sorun hakikat kavramını tam anlamıyla geride bırakmış olmamız. İnsan ırkının çoğunluğu tercihini yaptı. Çok açık ve net hem de. Mavi hap dedik. Yatağımızda uyandık. İstediğimiz şeyi unuttuk ve ne istiyorsak ona inanmaya başladık. Aşılar çocukları otistik yapıyor, Ay’a hiç inilmedi, İlluminati dünyayı yönetiyor, Dünya zaten düz… Bireysel olarak ayrıştırması artık çok zorlaşmış olan bilgi bütünlerine bakıp, tavşan deliğini sonuna kadar takip etmek yerine bir mavi hap uydurup o alınıyor işte. Cehaletin huzuru ve mutluluğu tercih ediliyor.

Bu noktada YouTube’un kırmızı hapı daha kolay erişilebilir hâle getirme çabası takdire şayan. Ancak bir yandan…

Cypher Matrix

Cypher‘ları ne  yapacağız?

 

Author

Geekyapar'ın yazı işleri şövalyesi. Uluslararası İlişkiler okudu, okula girmeden önce yaptığı işi yapıyor. Küçükken "Büyüyünce ne olmak istiyorsun?" diyenlere yazar diyordu. Tüm internette bulmak için: @acyberexile.

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.