An itibariyle dünyanın en büyük forumu Reddit’in ana sayfasını ziyaret ederseniz, karşınıza şöyle bir tablo çıkacak:

Net Neutrality 1

Reddit, malumunuz, herkesin tutkunu olduğu konu ya da konular ile ilgili birer alt forum açıp kendi kurallarıyla idame ettirebildiği büyük bir mega forum. Bu gördüğünüz de bu mega forumun farklı alt ailelerine ait en yüksek oy alan paylaşımlarının listelendiği Tümü sayfası, ya da popüler ismiyle /r/all. Bu ekran görüntüsüne sığdırabildiğimiz sadece yedi paylaşım var. Yüzbinlerce beğeni, binlerce yorum almış bu paylaşımların hepsi aynı linke çıkıyor. Çok daha fazlası da var. Hepsi aynı derdi anlatıyor. Her subreddit, kendi lisanı ve kendi odak noktalarıyla aynı davaya adam topluyor.

Net Neutrality. 

Peki bu Net Neutrality nedir, böylesi bir ayaklanma neden başladı ve biz neden umursamalıyız? Anlatalım. Anlatmaya da, tüm bu fişeğin fitilini yakan şu adamla başlayalım. Ajit Pai. Amerika’da internet yasama ve düzenlemelerini denetlemekten sorumlu FCC‘nin başkanı.

Ajit Pai

Ajit Pai bir avukat. Bu senenin başında Donald Trump tarafından FCC’nin başkanlığı konumuna atandı. Bundan önce Obama döneminde FCC yönetim kurulunun bir üyesiydi. Ondan da önce Amerika’nın en büyük internet servis sağlayıcılarından ve telekomünikasyon şirketlerinden Verizon bünyesinde yüksek bir mevkide görev yapıyordu. Ajit Pai göreve geldiği günden beri, 2015’te yürürlüğe girmiş olan Açık İnternet Hükmü‘ne karşı mücadele veriyordu. Bu hüküm, internet sağlayıcılarının internet üzerinde “fiyatlar, uygulamalar, sınıflandırmalar, regülasyonlar, yapılar ve hizmetlerde temelsiz ya da hakkaniyetsiz ayrımcılık” yapmalarını engelliyordu.

Buradaki ayrımcılık alıştığımız politik olarak doğrucu tabiriyle kullanılmıyor burada. Açık İnternet Hükmü’ne Net Neutrality denmesinden çıkartabilirsiniz bunu. Tarafsız internet. Yani internet servis sağlayıcıları, altyapılarını kimin hangi bilgileri aktarmak için kullanabileceği konusunda bir ayrımcılık yapamıyorlar. Herhangi bir ayrımcılık yapamıyorlar. Herkes aynı altyapıyı, aynı düzeyde kullanma hakkına sahip. Ne Verizon, ne de rakipleri AT&T ve T-Mobile “Ekstra para verirsen seni daha hızlı hatta alırım” diyemiyor, ya da “Ha sen benim şirkete ters mi düştün? Kesiyorum musluğu!” diye ultimatom veremiyor.

İşte o “eski” Verizon yöneticisi Pai, bu Net Neutrality’yi indirmek için elinden geleni yapıyor.

Burada bunun neden olduğu çok açık. Verizon ve benzeri sağlayıcılar interneti paket olarak satmak istiyorlar. İnsanların hangi siteye hangi hızda erişebileceklerini belirleme hakkı ellerinde olursa, kâr marjları akıl almaz seviyelere erişecek çünkü. Dijital dünyanın büyüklüğü ve burada dönen ticaretin hacmi gelsin aklınıza. Şimdi bu hacmi bir kapının arkasına koyun. Kapıyı kilitleyin. Anahtarı ise sadece üç kişiye verin. O üç kişi neler yapar bu kudretle?

Örnek istiyorsanız, Portekiz’deki internet sağlayıcılarının interneti nasıl domine edip pay ettikleriyle tanıştıralım sizleri.

Net Neutrality 2

MEO isimli İSS’nın paketlerine bakıyorsunuz. Temel fiyata, tesadüftür ki, sadece MEO’nun birinci parti uygulamaları dahil. Onun haricinde e-postalarınızı Gmail’den kontrol etmek? Artı 5€. Spotify’dan müzik dinlemek? Ekstra artı 5€. Netflix’ten dizi mi izleyeceksin? Bir artı 5€ daha. Facebook? O da artı 5€. Hepsinin üstüne WhatsApp istersen, işte o da artı 5€. Verizon gibi büyük babaların, Ajit Pai gibi unsurların da arzu ettiği tablo bu. Net Neutrality yok olursa, bunu da yapmalarının önünde hiçbir engel olmayacak üstelik. Netflix’e kullanılamayacak kadar yavaş bant genişliği tanımak ellerindeki bir kudret olacak.

Bunu belki Netflix’e yapmaya kudretleri yetmeyecek belki de, ama kendi hizmetleriyle yarışan startuplar? Kendi destekledikleri siyasetçilere ters giden medya mecraları? Gözünün yaşına bakmayacaklar.

Bu sadece Amerika’yı ilgilendirmiyor. Evet, Net Neutrality bir Amerikan yasası; ancak dünyanın teknoloji konusunda Amerika’yı örnek aldığını ve takip ettiğini yadsımanın da bir alemi yok. Eğer Amerikan şirketleri bu şekilde davranmaya başlarsa, bu davranış biçimi normalleşir. Eğer bu davranış biçimi normalleşirse, bütün internet kilitli kapılar ardına saklanır. İnterneti internet yapan her şey yok olur gider bir anda ve bu döner, sizi de bulur. Google büyük sağlayıcılara para yedirmek zorunda olduğu için Gmail’i dönüp paralı yapmaz belki de, ama Gmail’den daha iyi bir e-posta servisi fikri düşünmüş olan o genç yola çıkmadan beş kez düşünür.

Net Neutrality 3

Kim bilir, belki de WordPress yaranamaz Verizon’a. WordPress’e verirler en düşük banttan interneti. Sıkışır, daralır. Batar. WordPress’te barınan Geekyapar gibi binlerce site sabahına yok olur. Discourse’un giderleri artar, altyapıyı paralı yaparlar; Muhit kapanır. Büyük şirketler yolunu bulur belki ama, bizim gibi gariplerin ifadesine olanak tanıyan DeviantArt‘lar, Behance’ler, Wattpad’ler, 4chan’larVimeo’lar… Kalırlar mı? Dayanırlar mı? Bilmiyoruz.

İnternet şu an toplandı, kol kola kentlendi, “Bilmek de istemiyoruz” diyor. Bu anı romantikleştirmemiz gerekiyor. Dijital dünyayı şu an, şu saniye, hep beraber her adımımızla biz şekillendiriyoruz. Birkaçımız internetin kimsenin dikkatini çekmediği ufkuna ters orantılı derecede küçük ve özgürleştirici derecede anarşik bir bayır olduğu günlerde başladı dijital varoluşuna. Bundan sonraki nesillere nasıl bir davranış biçimi bırakacağımız da bizim ellerimizde.

Göz devirmek, şüpheci olmak, mesafeyle yaklaşmak, küçümsemek, “bana mı dokunuyor” diye konuşmak, “kesin bunun da arkasında Google vardır” diye düşünmek çok kolay. Zor olan kendini kaptırmak, zor olan umutlu olmak. “Belki” demek büyük şirketlerin insan hayatını her geçen gün daha boğazlayarak değersizleştiği gerçek dünyadan dijital olana bakarak, “Belki sanal dünyada daha iyisi mümkün”.

Mümkünse, bunun yolu bu özgürlüğü kimseye kaptırmamaktan geçiyor. Bu özgürlüğü kaptırmama yolunda Amerikalı dijital arkadaşlarımızın yanında durmaktan geçiyor. Neticede, serbestisi ihlal edilmiş bir interneti bizden iyi bilebilecek kaç memleket var dünyada?

Author

Geekyapar'ın yazı işleri şövalyesi. Uluslararası İlişkiler okudu, okula girmeden önce yaptığı işi yapıyor. Küçükken "Büyüyünce ne olmak istiyorsun?" diyenlere yazar diyordu. Tüm internette bulmak için: @acyberexile.

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.