Bundan tam olarak on iki yıl önce Tony Stark’ın, Ten Ring adı verilen bir örgüt tarafından kaçırılmasının ardından başlayan olaylar bizi evrenin her köşesine götüren bir maceraya dönüştü. Tiranlarla savaştık, ülkeleri kurtardık, gizli örgütleri alaşağı ettik, hırsızları yakaladık. Öyle küçük, büyük demeden kahramanlık peşinde koşturduk durduk. Fakat What IF? sayesinde yine on iki yıl öncesine dönüyor ve her şeyi başlatan olaylara farklı bir açıdan bakma fırsatı buluyoruz ve What If… Killmonger Rescued Tony Stark? bölümünü konuşmaya başlıyoruz.

Daha What IF’in ilk duyurulduğu fragmanlardan itibaren Killmonger’ın Tony Stark’ı kurtardığı sahneleri gördüğümüzde, bunun bir alternatif Iron Man hikâyesi olacağını düşünüyorduk. Nihayetinde bölümü izlediğimizde aslında bu bölümün Iron Man’in değil, Black Panther filminin What IF?’i olduğunu anladık. Killmonger’ın başından beri hayalini kurduğu Wakanda’yı bulma ve onu ele geçirme planlarında Tony Stark’ı bir araç olarak kullandığı bölümümüz, kendi içerisinde bile onlarca What IF? bölümü olma potansiyeline sahip hikâye barındırıyordu. Fakat bunların arasından ise sanırım en ilginç olmayanını anlattı.

Öncelikle hikâyemizin Iron Man filminin What IF?’i olduğu kısımları beğendiğimi söylemem gerek. Killmonger tarafından kurtarılan Tony Stark’ın, hiçbir zaman Mark I’ı yapmak zorunda kalmaması, Ho Yinsen ile hiç tanışmaması, kısacası karakter gelişiminin en önemli adımlarını atlayarak yeniden Amerika’ya dönmesi, onun ilk tanıdığımız haline dönmesine sebep oldu. Hayatının değerini bilmeyen, şımarık, zengin ve alkolik hâline dönen Tony, bizim 2009’da hatırladığımız gibi Stark şirketinin silah endüstrisinden çekildiği konuşmasını değiştirerek “Daha büyük silah yapmalıyız” sonucuna varıyor.

Tony Stark’ın güvenini kazanan Killmonger ise Black Panther filminde gördüğümüz planlarını çok daha erkene alarak Wakanda’yı ele geçiriyor. Hem kuzeni T’challa’nın hem de Tony Stark’ın ölümünü planlayan Amerika ile Wakanda’yı birbirine düşürüyor ve her iki tarafın da güvenini kazanıyor. Tabii, nihai amacı Wakanda’nın elindeki kaynakları kullanarak tüm dünyada siyahi bir devrim başlatmak istediği için sonunda Amerika’ya sırtını dönüyor.

Ne yalan söyleyeyim bundan önceki What IF?’lerin sadece bir tanesinde “Neden böyle olsun ki?” diye düşünmüştüm. Fakat What If… Killmonger Rescued Tony Stark? bölümü bana sık sık bu soruyu sordurttu. Başlangıçta Killmonger’ın, Tony Stark’ın saldırıya uğrayacağı kuş uçmaz kervan geçmez yerde ne işi olduğunu sorgulasak da daha sonra Obadiah Stane’in ihanetini kanıtlayacak kadar olaylara hakim olduğunu anladık. Killmonger en başından beri Tony Stark’ı amacına ulaşmak için kullanacağı bir araç görüyor. Ayrıca Wakanda’ya karşı kullanacağı “mükemmel” silahı da sadece Tony Stark gibi bir dâhinin yapabileceğinin de farkında. Bu yüzden gerekli bilgilere ulaştıktan sonra, doğru zamanda doğru yerde oluyor. Fakat tam olarak bu noktada bizim, bölümle ilgili şikâyetlerimiz başlıyor.

Öyle gözüküyor ki Tony Stark’ın hiçbir zaman Mark I’ı yapmak için gereken karakter gelişimini gösterememiş olması, yapımcıları durdurmamış. Meğer bizim Killmonger’ımız, üniversite tezinde “Liberator” adını verdiği bir insansız zırh yapmış fakat bunu hayata geçirememiş. Tony’nin yardımıyla sonunda amacına ulaşıyor ve bu zırhı da yapıyor yapmasına ama biz bu konuyu, What IF? bölümü içerisinde işlenen başka bir What IF? hikâyesi olarak görüyoruz ve bu bize fazla geliyor.

What If… Killmonger Rescued Tony Stark?’ın bana göre en büyük günahlarından bir tanesi; bölümde gözüken karakterlerin, olduklarından çok daha farklı davranmasıydı. Her ne kadar “out of character” dediğimiz bu olayın, What IF’ın en temel ögelerinden biri olduğunu düşünseniz de aslında durum, bunun tam tersi. Zira What IF? temelinde; evrende değiştirilen küçük bir olayın, her hareketlerini ezbere bildiğimiz karakterlerin düşüncelerinde nasıl bir değişikliğe yol açtığına ve kahramanlarımızın, bu değişikler ile birlikte yaşadığı iç çatışmalarına tanıklık etmemize olanak sağlar. Peter Parker’ın en kötü durumda bile Peter Parker olmaya devam etmesini, Steve Rogers’ın süper asker serumu olmadan da kahraman olabileceğini gösterir What IF?’ler bize. Fakat bu bölüm ne yazık ki bunun tam aksi yönünde karakter gelişimleri izledik.

Bunun en büyük örneğini T’Challa’nın ölümünden sonra, yüzyıllardır atalarının sakladığı sırlarını açığa çıkarmak uğruna, bütün ulusunu savaşa sürükleyen T’Chaka’da gördük. Yani evladının ölümünün çok büyük bir üzüntü kaynağı olduğunu anlıyorum fakat yine de Wakanda’ya sorun teşkil eden kardeşinin canını kendi elleriyle alan T’Chaka’nın, böylesine şahsi bir nedenden ötürü Amerika ile savaşa girmesini kabullenemiyorum. Bu yüzden bu bölüm sadece bir What If… Killmonger Tony Stark’ı Kurtarsaydı? bölümü değil aynı zamanda What If… Killmonger Iron Man zırhı yapacak kadar dahi olsaydı?, What If… T’Chaka Başarısız Bir Lider Olsaydı? gibi birkaç What IF?’in bir araya gelmesinden oluşan bir bölüm olmuş.

Bölümle ilgili eleştirilerimi dile getirdim ama her zamanki gibi izlerken oldukça keyif aldım. Çünkü What IF?’in güzel yanı bu, gelecek hafta için hiçbir anlam ifade etmemesi. Bu hafta böyle bir bölüm izledik ve bitti. Öte yandan Black Panther filminin müziklerini bir kez daha övmek istiyorum zira bölümü izlerken hem Killmonger hem de Black Panther tema müziklerini her duyduğumda tüylerim diken diken oldu. Çok iyi müzikler yahu!

Siz nasıl buldunuz bölümü sevgili geekler? Sizce de birkaç farklı What IF?’in bir araya gelmesinden oluşmuyor muydu? Yoksa ben mi çok takılıyorum? Yorum bölümümüz, tam olarak bunu tartışmak için var.

Author

Kalabalıkta sesini kaybetmemek için içerik üreten biri. Her ateşin iyi bir hikâyeye ihtiyacı olduğunu düşünür. Film, kitap, dizi, karikatür oyun ve müziğin her türlüsüne ilgisi vardır ama parası yoktur. Onu her yerde "Tavşan" diye çağırabilirsiniz.

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.