Netflix’in başrollerinde Randall Park ve Melisa Fumero’nun yer aldığı yeni komedi dizisi Blockbuster, tanıtımlarından itibaren son dönemlerde rüzgâr o yönde estiği için gözünü fantastik ve bilim kurgu gibi türler ile onların uyarlamalarına diken yapımcılar nedeniyle yaşadığımız sitkom açlığını gidermesini umduğumuz bir diziydi. Durum böyle olunca İlk Bölüm Canavarı da sizler için sordu: Blockbuster nasıl dizi?
İlk Bölüm Canavarı, üstümüze yağan yüzlerce dizi arasından hangisi kime gider, izlemeye değer mi değmez mi diye bakmaya karar vermiş bir canavardır. İlk bölüme bakar, azıcık wiki kurcalar, tavsiyelerini verir ve kaçar! Dizilerle ilgili yorumlar kesinlikle objektif değildir, geek izleyicinin keyfine göre ayarlanmıştır! Bu yazılarda sadece ilk bölüm ile ilgili olmak üzere spoilerlar olabilir.
Özet Geç!
Blockbuster, 1985 yılında kurulan ve önce yüksek erişimli internet, sonra da yayıncı platformların başını çektiği sebeplerle varlığını kaybeden Blockbuster isimli gerçek bir DVD/Kaset kiralama şirketinin hayatta kalan son şubesinin hikâyesi. Şube müdürü Timmy ve Fumero’nun canlandırdığı Eliza başta olmak üzere çalışanları, bu işletmeyi kapanmaktan kurtarmaya çalışıyorlar.
Ne Kadar Uzun?
10 bölümlük ilk sezonu 3 Kasım 2022 itibariyle alışılmış Netflix usulü yayınlanmış olan dizinin bölümleri ortalama 27 dakika.
Neyi Seven Bunu Da Sever?
Young & Hungry, Superstore
Ne Beklemeyin?
Brooklyn Nine-Nine, iş yeri komedisi olduğu için The Office
Biraz Daha Detay ve Yorum?
Blockbuster’ın ilk bölümü izlemeden önce her zamanki gibi aldığı puanlara şöyle bir baktım ve açıkçası “Bu kadar da kötü olamaz”, diye düşündüm. Neticede dizinin senaristi ve başyapımcısı Vanessa Ramos, bu sayfalarda öve öve bitiremediğimiz Brooklyn Nine-Nine’ı çıkartmış bir isimdi, başrol Randall Park komedi camiasında bilinen ve en azından bu işleri yapmayı bilen bir insan, diğer başrol Melisa Fumero da Brooklyn Nine-Nine ile iyice tanınıp sevilen bir oyuncuydu; tek soru işareti Netflix’in özel marka işlerinin dışında yapımların genel kalitesi olabilirdi ama onların bile belirli ve az-çok tutan bir formülü olduğu için bütün bunların birleşiminde en kötü hâliyle keyif alarak izleyebileceğimiz, ortalama bir dizi çıkması lazımdı. Fakat pilot bölüm bittiğinde maalesef ki elimizde konusuyla birlikte düşünüldüğünde daha da ironik olabilecek şekilde “demode” bir iş var.
Bu son cümleyi biraz açayım. Dizi bizlere kendi içerisinde de bu ironiye parmak basarak, internet ve yayıncı platform çağında, tüm globalliğin ortasında kalıp da o eski nostaljik ve yerli dünyasını özleyen insanların birbirine sarılarak tekrar inşa edecekleri samimiyeti vaat ediyor; bunu da çoğu örneğinde başarıyla çalışan iş yeri komedisiyle sunuyor. Fakat aslında bundan daha çok her anlamda klişe bir şekilde geçmişinde takılıp kalmış Timmy ile aynı oranda klişelikle büyük emelleri olup geride bırakılmış Eliza’nın birbirine aşklarını, yine olabilecek en klişe şekillerde itiraf etmelerini izleyecek gibiyiz. Blockbuster’ın gördüğümüz şubesinin diğer çalışanları ve ilk bölümde gördüğümüz yan karakterlerin de bundan aşağı kalır yanı yok; boomer’lara laf sokan ve sürekli telefonuyla haşır neşir gezen bir genç kızımız, yaşadığı rutin hayattan daha fazlasını beklemeyip arada birkaç mantıklı hayat dersi veren bir amcamız ve tek görevi esas oğlanı, esas kızın ne kadar güzel olduğuna ikna etmek olan biraz çocuksu bir kankamız var. Kısaca tüm karakterler birer karakter olmaktan uzaklar, elbette ki bölümler ilerleyip hikâye çeşitlendikçe daha fazlasını üstleneceklerdir ama ilk bölüm itibariyle durum karikatürlerden ibaret ve bir “demode” kısım bu.
İkinci “demode” kısımda Blockbuster’ın bir komedi vaadiyle sunulması yer alıyor. Espriler de bugünün yeni ya da dokunulmamış hususlarından bahsetmiyorlar; yaklaşık bir on yıldır konuştuğumuz ve artık karikatürleştirdiğimiz ibareler barındırıyorlar. Bu tabii ki asla güncel değiller ve doğrudan yirmi yıl öncesinin bir haberine ilişkin şaka yapıyorlar demek değil. Ancak “köpük partileriyle dalga geçmek” ve “bir videoyla trende girip günü kurtarmak” gibi temalar da pek yeni sayılmazlar, özellikle de dizinin temelini oturttuğu bu post-internet döneminde espri konularının eskimesi için yıllara ihtiyaç duymadığımızı düşünürsek. Durumlara ve sosyal çıkarımlara ilişkin esprileri bir kenara bırakırsak geriye karakterlerin birbirine sataşma anları ve bunu yaparken espri çıkartmaya çalıştıkları diyalogları kalıyor, onlarda da birkaç güncel dizi referansı bulmak dışında dikkat çekici bir şey yoktu, mesela Timmy’nin annesiyle babası yirmi yıl önce boşanmış, karaktere yapılan tüm “eziksin” esprileri bunun üzerine.
Açıkçası kendi içerisinde “Aa biz bugün bizim sektörü bitiren sektörün ismi üzerine bir mağazayı diriltmeye çalışıyoruz” tespitini yapan bir dizinin geri kalan her yönüyle bu kadar geride kalmasına şaşırıyorum. Pilot bölümde çoğu şey için belki “İlk bölümün günahı olmaz”, diyerek risk almışlardır fakat benim görevim de sadece ilk bölümler üzerine bir çıkarım yapmak. Pilot bölümle ilgili söylenebilecek daha fazla şey yok; karakterleri biraz tanıdık, konudan haberdar olduk, nereye doğru gideceğimizi de az da olsa çıkartabiliyoruz. Sonraki başlığa ilerleyebiliriz.
Devamı Nasıl Olur?
Timmy birkaç bölüm Eliza’ya aşkını ilan etmeye çalışır, bir engel çıkar; Eliza, birkaç bölüm Timmy’den hoşlandığını keşfeder ama itiraf edemez. İlgisiz görünen karakterler de bu süreçte mağazaya gönül bağları olduğunu anlarlar, hep beraber çalışırlar. İkinci sezon olacaksa başarılı olur gibi olurlar, olmayacaksa yenilip yine de kurdukları arkadaşlık bağının sıcaklığıyla yetinirler.
Ve Sonuç! İzler Miyim?
İzlemem. Evet, komedi göreceli bir şeydir ve evet, bu aralar yokluğunu da çekiyoruz. Evet, sitkomlarda karakterlere ve espri tarzına alışmak için zaman geçmesi gerekir, biraz içine girmeyi beklemeliyiz. Bir evet de Netflix dizilerinin film gibi düşünülmesi dolayısıyla Blockbuster’ın ilk bölümünü de belki tek bölümden yargılamamak gerektiğiyle ilgili gelsin. Fakat bütün bu evetlerin yanında kocaman bir hayır var çünkü ilk bölümden sevmeyeceğiniz bir diziye devam ederseniz harcayacağınız süre toplamda 5 saati bulacak. Bu açıdan Blockbuster yerine illa ki izlemediğiniz bir sürü komedi dizisi vardır modası geçen, onlara bir bakmak daha iyi bir yatırım olabilir.
Diğer İlk Bölüm Canavarı Yazıları:
Interview with the Vampire, Nasıl Dizi?
