Hususun şanından olsa gerek, bir geek için herhangi bir duruma bakıp da arka planını ve mutfağını merak etmemek mümkün değil. Bu neyin geek’i olduğunuza göre değişse de, izlenen süreç çok değişmiyor. İlginizi cezbeden bir şey takılıyor gözünüze, beyniniz otomatik olarak sinapsları ateşliyor ve içini açıp bakmak istiyorsunuz. Bu filmse eğer, çare kamera arkası belgeselleri. Müzikse, arkadaki tınıyı oluşturan ögeleri ayrıştırma. Mekanik bir şeyse, fiziksel olarak açıp içini bakma; yazılımsal şeyler için de kodlarını satır satır tarama.
Peki ya futbolsa bu geek’i olduğunuz, içini açıp bakmak istediğiniz şey? Çare Ryan Babel.
Bilmeyenler için, Ryan Babel bir futbolcu. Amsterdam doğumlu olan Babel çok uzun süredir, epey başarılı bir futbol kariyeri sürdürüyor. Hücumcu oyuncu profesyonel kariyerine 2004 yılında Ajax forması giyerek başladı, 2007 yılında başarılı performansının ödülünü dünyanın en büyük kulüplerinden Liverpool‘a transfer olarak aldı. Ondan sonra pek çok ülke ve kulüp gezdi kanat oyuncusu. Almanya’da Hoffenheim, Abu Dabi’de Al Ain, İspanya’da Deportivo formaları giydi; Beşiktaş’a gelmeden öncesine de bir Kasımpaşa macerası sıkıştırdı. 2017 yılının başından beri de Beşiktaş için ter döküyor.
Fakat onu bu sayfalara taşımamızın sebebi futbolculuk performansı değil. Babel aynı zamanda sosyal medyayı en aktif olarak kullanan futbolculardan biri. Ancak diğer meslektaşlarının aksine, Babel bu platformu şahsi hayatını paylaşmak ya da promosyon yapmak amacının da ötesinde ikame ediyor. Babel baya baya, aslanlar gibi içerik üretiyor. YouTube kanalındaki videolar, Kasımpaşa günlerine kadar uzanıyor ve izledikçe Babel’in neden diğerlerinden sıyrıldığını çok net anlıyorsunuz. Adam emek sarf ediyor, kafa yoruyor, özen gösteriyor. Bazı videolarında örneğin, yeni bir kamera aldığını fark ediyorsunuz. Yeni açılar deniyor. Konular seçiyor. Konseptler belirliyor.
Bunu, bu hassasiyet seviyesinde yapan bir futbolcunun daha olmaması ise işin asıl büyüleyici olan kısmı. Çünkü Babel’in videolarında daha önceden hiç gözlemleme şansınızın olmadığı şeylere tanık oluyorsunuz. Yukarıdaki video, örneğin, yoğun bir maç sonrası futbolcuların tecrübe ettiği yenileme aktivitelerini anlatıyor. Bir başkası maç öncesi uçaktaki atmosferi gösteriyor, berisi imza töreni, birisi devre arası… Futbolculuğun eşsiz ve daha önce çok açığa çıkmayan tarafları, bir YouTube kanalının doğallığı ile birleşip önünüze sunuluyor.
Bu noktada tabii ki Babel’in kanalının standart bir YouTube kanalından daha fazla prodüksiyon değeri içerdiğini de belirtmek gerek. Babel videoları için Yağız Kazım Özkan ile çalışıyor. Özkan bir videograf ve bir DJ; Babel’in son videolarının hepsinde de hem video montajı, hem de müzik onun imzasıyla çıkmış gibi gözüküyor. Hayatında herhangi bir YouTube videosuna beş saniye göz süzmüş bir insanın bile takdir edebileceği nitelikte bir stili var Özkan’ın. Babel’in kendi çektiği görüntüleri, ince geçişlerle birbirine bağlayıp, arkaya da moda uygun müzikler yapıp yerleştiriyor. Bu sayfalarda övüyorsak, Özkan’ın payı da çok büyük.
Yani uzun lafın kısası, Babel’in kanalına abone olmanız naçizane tavsiyemizdir, özellikle de futbol seviyorsanız. Beşiktaş’lı olmanıza gerek yok. “Yav bu futbolcular ne yer, ne içer, nasıl düşünür, ne hissederler?” diye merak ettiyseniz bir noktada, bu kanala da coşacağınız kesin.