Facebook büyüyen, gelişen bir organizma. Bunu bazen unutuyoruz gibime geliyor. Facebook’un ilk dönemlerinde altı ayda bir arayüz değiştiğinden, daha sık farkına varırdık bu mefhumun. Ama uzun süredir pek çok şey sağlam bir temele oturmuş vaziyette olduğundan, Facebook’un değişkenliğini garanti görmeye başladık. Halbuki gerçek bundan baya uzak. Bir sene önce kullandığımız Facebook’un dahi günümüzdekinden çok farkı var. Ve muhtemelen bir sonraki sene kullandığımız Facebook’un da çok farkı olacak.
O farklardan birinin ne olacağını şimdiden biliyoruz en azından. Ama mevzuya girişmeden, size bir soru sormak istiyorum. Facebook’un en istenen özelliği ne olageldi bugüne kadar sizce? Bir düşünün. Beyninizi yoklayın. Neyin eksikliğiyle ilgili yıllardır şakalar yapıldı? Ciddi ciddi imzalar toplandı? Neyden şikayet ediyor topluluk yıllardır ve yıllardır Facebook ayak diretiyor? Eğer Dislike butonu dediyseniz, tebrikler, tam üstüne bastınız!
Mark Zuckerberg, NBC’nin verdiği habere göre yakında katıldığı bir toplantıda şu ifadeleri kullandı: “Sanırım insanlar yıllardır istiyorlar “Dislike” butonunu. Bugün özel bir gün, çünkü bugün en sonunda üzerine çalıştığımızı ve kullanıcılara sunmaya hazır olduğumuzu açıklayabiliyorum”. Bildiğiniz gibi yıllardır bu muhabbet döner, yıllardır da Facebook “Reddit’e çevirmeyin ortamı” derdi. Peki ne değişti?
Görünen o ki, Zuckerberg’in perspektifi. Zuckerberg meseleye çerçeveyi çok farklı bir yerinden yerleştirmiş. Kullanıcıların butonu bir “Bir halta benzememiş yazdığın kardeş” butonundan çok, “Bu duruma karşı empatimi belirtmek istiyorum, ama like basarsam çok hayvan olacak” durumlarına istinaden kullanılacak bir ifade aracı olarak görmesini istiyor. Görecekler mi? Hayır. Hepimiz milletin statüsüne birer dislike’ı basıp, kih kih güleceğiz ekran karşısında. Dürüst olayım, bu gelişmeyi pek takdir edemedim. Dislike butonunun bir dislike butonu olsa, basardım gibi hissediyorum şu an. Pek bir şey katmayacağı gibi, saçma sapan durumlara da yol açacak bence. Siz ne diyorsunuz peki?