Uzun süren müzakereler en sonunda bir nihayete ermek üzere gibi gözüküyor. Finans sektörünün önde gelen yayınlarından CNBC’nin haberine göre Disney ile Fox’un flörtleşmesi sona erdi. Dünyanın en büyük medya/eğlence şirketi olan Disney, dünyanın üçüncü en büyük medya/eğlence şirketi Fox’un toplam 60 milyar dolar değerinde olan bir takım varlıklarını satın alacak. CNBC’nin içerideki kaynaklarına göre taraflar el sıkıştı. Anlaşma önümüzdeki hafta resmen açıklanacak.
Bu anlaşma doğrultusunda Disney’nin Fox’un TV ve sinema prodüksiyon kollarını, National Geographic kanalını, Asya’da yayın yapan Star kanalını, Britanya ve Avrupa’da faaliyet gösteren Sky kanalındaki hisselerini ve yerel spor ağlarını satın alacak. Fox’a ise haber ve finans kanalları, ulusal spor yayınları, bir de ana Fox TV kanalı kalacak. Bu, en hafif tabiriyle, akıl almaz bir satın alım. O kadar ki, Disney’nin bir noktada Amerikan tekel yasalarına takılması bile gündeme geldi.
Ancak elbette, bizi en ilgilendiren tarafı Marvel cephesinde. Çünkü bu anlaşmayla Fantastic Four ve X-Men hanedanlarının film hakları da dolaylı yoldan eve dönmüş olacak. Halihazırda Spidey’i başarıyla Sony’den kiralayan Marvel Studios, böylelikle seti tamamlayacak. Wolverine’ler, Deadpool’lar, Dr. Doom’lar eve dönecek. Elbette bu bir anlamda çok sevinç verici bir haber, çünkü ekranda Avengers ve X-Men’i yan yana görmek şüphesiz heyecanlı bir durum. Ama öte taraftan kafada soru işaretleri de oluşturuyor: Var olan X-Men külliyatına ne olacak?
Bu noktada şöyle birkaç bilgi vermek lazım. Marvel’ın anlaşması sebebiyle zaten Kevin Feige tüm diğer Marvel filmlerinde -ismen de olsa- yapımcı olarak görev veriyor. X-Men’in prodüktör ekibiyle de arası çok iyi -zaten film prodüksiyonu dünyasına da X-Men 1’de, Lauren Shuler Donner‘ın asistanı olarak girmişti vakti zamanında. An itibariyle X-Men evreninden kreatif olarak sorumlu gözüken Simon Kinberg‘in de genel olarak Disney ile arası çok çiçek; Amerikalı yazar Star Wars: Rebels’ı yaratıp idame ettirmesinin yanı sıra Force Awakens ve Rogue One‘da da kreatif danışmanlık yaptı. Yani bu geçiş sürecinin sağlıklı olmaması için herhangi bir sebep yok.
Sonucunda ne çıkar ortaya? Onu bilahare tartışalım. Sizin görüşler neler?