3. Gelişim Daha Hızlı
NBA 2K’nın MyCareer’ında büyük problemlerden bir tanesi de oyunun sizi pek de utanmadan para harcamaya teşvik etmesiydi; çünkü itiraf edelim, VC satın almadan karakter gelişimi kasmak gerçekten de çok yavaş hareket eden bir süreçte ufalarak bitmenizi sağlıyordu. FIFA’nın Be A Pro modu da böyleydi Allah için. Journey de bu hatadan dönmüşler. Dönmeleri, iki artı kazandırmış moda. Birincisi, siz emeklerinizin karşılığını daha çabuk aldığınızı hissedip oyunda kalıyorsunuz. İkincisi de 56 rating’e sahip bir oyuncu nasıl yıldız forveti keser gibi bir saçmalık olmuyor.
4. Oyun Size Reaksiyon Veriyor
MyCareer modu, Spike Lee önderliğinde ağır bir hikayeye sahip olduğu zaman en güdük kalan kısımlardan biri, saha içindeki performansınıza çok da aklı selim tepkilerin verilmiyor olmasıydı. Ne yaparsanız yapın, spikerler ve aile fertleriniz sizden Michael Jordan’ın sol testisi gibi söz ediyorlardı. FIFA 17’de bu durum çok daha dengelenmiş vaziyette. Önceden ayarlanmış sinematikler sizin hakkınızda bir yorum yapmak zorundalarsa, bunu yuvarlak cümlelerle yapıyorlar. Onun haricinde “ilk maçına çıktı ama, çok da iyi değildi, olsun genç adam” gibi beyanlar geliyor, ve geldikçe siz daha da hırslanıyorsunuz.
5. Diyalog Tercihleri
FIFA 17, Mass Effect serisinden ödünç aldığı diyalog tekerleğiyle açık ara MyCareer’ın birkaç baş üzerine çıkmış. Çünkü burada ciddi bir karakter tercihi söz konusu. Daha ateşli, özgüveni yüksek, cazgır bir oyuncu mu olacaksınız? Yoksa daha soğukkanlı, mütevazı, işine bakan bir tip mi? Ya da denge mi tutturacaksınız? Ronaldo musunuz yani, yoksa Messi mi? Caner Erkin misiniz, yoksa Ergün Penbe mi? Bunu tespit edip, iki karakter arketipi olarak yerleştirip, aralarında seçim yaptırmak, gerçekten çok ince ve klas bir davranış. Ve bu yüzden de, bravo EA, bravo FIFA!