Ardı ardına o kadar çok süper kahraman filmi çıkmaya başladı ki sanıyorum 2023 itibariyle “ayın kahramanı”nı seçebileceğiz. Ortada bu kadar kahraman enflasyonu varken bir soru var ki çeşitli varyasyonları dönüp dolaşıp, vizyona giren her filmle birlikte yeniden soruluyor: Bu çıkan, en iyi süper kahraman filmi mi? En iyi maskeli vatandaş suçluları pataklıyor filmi mi? En iyi pelerine sahip kahraman filmi mi? Ya da Marvel ve DC farklı kategorilere alınıyor ve bu durum yine değişmiyor: En iyi Marvel veya DC filmi mi? Bu, bir kısmı haklı soruları duyduğumda sürekli aklımda birkaç film beliriyor ve gelebilecek bütün okları kabullenerek, benim gözümde, tamamen öznel ve bireysel yargılarla; “En İyi Beş Filmiyle Marvel Cinematic Universe” listesini yapmaya girişiyorum.

Baştan belirteyim listede şöyle, ufak bir kısıtlamam var; Marvel karakterlerinin olduğu her filmi değil Marvel Cinematic Universe içinde çekilmiş filmleri ele alıyorum. Her ne kadar birtakım şirketler satın alınıp birtakım sözleşmelerle 20th Century Studios, Disney bünyesine girmiş ve birçok Marvel karakteri, çoklu evrenin bir başka köşesinden evrene dâhil edilmiş olsa da onları ayrı tutuyorum. Zaten onları alırsam Spider-Man üçlemesi bir anda listeyi domine edecek. Bunun yanına bir X-Men: First Class bir de Deadpool yazdığımda Marvel Cinematic Universe dâhilindeki filmler için pek yer kalmayacak. Hazırsanız en iyiden daha az iyiye doğru sayıma başlıyoruz.

1) Iron Man

Demir Adam 1
Tony Stark, Iron Man zırhını test ediyor.

Artık 30 filmi olan Marvel Cinematic Universe’ün benim için ilk göz ağrısı, hâlâ da en iyisi olan film 2008’de çıkan ilk Iron Man filmi. Filmin aman aman bir özelliği olduğundan değil, tamamen standart bir kahramanın yolculuğu hikâyesini tertemiz anlattığından bu filmi seviyorum. Başka hiçbir karakteri tanıtmak zorunda olmadan, kozmik kaza-belalara girmeden kişisel bir dönüşüm anlatabilmesinden, en çok da her şeyi olan bir adamın; aslında hiçbir şeyi olmadığını fark edip, yaşamak için iyi şeyler yapma amacına tutunması fikrinden dolayı bu filmi seviyorum.

Belki film çıktığında küçük yaşta olmam belki de o aralar ortada bu kadar fazla kahraman dolaşmamasından doğan tazelik hâlâ etkisini gösteriyor olabilir ama şu an dönüp bakınca yine de bu filmi Marvel Cinematic Universe içinde en başa koyabiliyorum. Şöyle bir durum var ki insanüstü kahramanların sayısı arttıkça, filmlerin kendini açıklama ihtiyacı da giderek azalıyor. Iron Man’e baktığımızdaysa filmin ilk yarısının, insanı uçurabilecek ve eldiveninden ışınlar, bombalar çıkarabilecek bir teknolojiyi nasıl kurabileceğine ayrıldığını görüyoruz. Şu an demiyorum ki ikna oldum, böyle bir şey icat edilsin ve hepimiz uçalım ama “karakter zekiydi yaptı abi, kalanını boş verin”, demek yerine bilim-kurgu bir mühendislik çalışması görmek, süper kahraman camiasından şu an bekleyebileceğimiz bir şey değil. Bunun en yakın örneğini Black Panther: Wakanda Forever izlerken gördük. İhtiyaç oldu ve gerekli teçhizat icat edilip kapının önüne kondu.

2) Captain America: Civil War

Kaptan Amerika: İç Savaş
Avengers ekibi, Socovia Accords üzerinde tartışıyor

Hiçbir zaman Captain America’nın pek hayranı olmamakla birlikte onun Civil War’un sonu ve Avengers: Infitiny War genelinde yaptıklarına hayranım. Kahramanların ikiye bölünmesinde her zaman Iron Man’in tarafındaydım ama diğer tarafı tutanları da anladım. Bu filmin en güzel yanı da tekilde hepsini olumlayabileceğimiz kahramanların, Sokovia Accords bağlamında haksızlıklarını da tartışma fırsatını yaratması. Sokovia Accords, şeytani bir planın “Pandora Kutusu” içinde gelmesi değildi, politik duruşların ortaya çıktığı bir turnusol kağıdıydı.

Captain America: The Winter Soldier için sürekli söylenen Marvel’ın en politik filmi sözüne katılmıyorum. Onun içinde politikacılar da devlet de düzen de vardı ama sonunda gördük ki karşımızdakilere düşman olmak için çok net haklı sebeplerimiz vardı. Demeye çalıştığım şu; Winter Soldier bir politik tavır filmi değil, bir “komplo” filmiydi. Civil War’u onun üzerine çıkaran da ki bunu Zemo’nun planlarını bir kenara bırakarak söylüyorum, kimin haklı olduğunu siyah-beyaz net bir düzlemde veren bir film olmamasıydı.

3) Avengers: Infinity War

Avengers: Infinity War posteri
Avengers: Infinity War

Captain America’da açtığım sözü burada tamamlamak istiyorum çünkü karakterin aldığı ekran süresinin daha başlarında, geçen filmde verdiği kararın ne kadar arkasında durduğunu görüyoruz: “Af aramıyorum, izin almayı da çoktan geçtim. Dünya en iyi savunucusunu kaybetti, biz de savaşmaya geldik. Karşımıza çıkarsanız sizinle de savaşırız.” Evrenin diğer ucundaysa, ekibin diğer büyük kahramanı, yıllar önce gördüğü kabusla yüzleşiyordu. Iron Man, Thanos’un karşısında kazanamayacağı bir savaş veriyordu.

İki buçuk saatlik filmde; Guardians of the Galaxy ve Avengers üyelerinin devamı ve hatta Wakanda halkı, Thanos’un kazanmasını engellemek için savaş verdi. Bir devir kapanacaktı ve bunu görmeye iki adımımız vardı. Endgame’e giden yolda Infinity War çok güzel bir yerde bitti ve kahramanlarımız kaybetti. Yüzlerinde çaresizliği gördük. İlk defa bir Marvel filminin sonunda umut vaat eden bir son yoktu. Tabii ki bunu söylerken gelecek devam filmlerini ve oyuncuların sözleşmelerini bilmemiz gibi meta durumları hesaba katmadan konuşuyorum.

Infinity War kaybedenlerin filmiydi. Filmle ilgili kalan tek sıkıntım; birtakım vedaları edememiş olmamız. Şimdiye kadarki en büyük düşmanın sahneye çıktığı ve kazandığı filmde, filmin ilk beş dakikasında Loki’nin boynu kırılırken, filmin sonuna kadar Gamora ve Vision dışında kimsenin başına bir şey gelmedi. Hatta bu üç karakteri de Infinity War’dan sonraki süreçte tekrar gördük ve görmeye devam edeceğiz. Bu film için, zaten kişisel görüşten ibaret olan bu listeyi daha da kişisel bir yere çekiyorum ve şunu iddia ediyorum: Filmin sonuna kadar kahramanların yarısı çatır çatır ölmeliydi.

Iron Man, Thanos’un karnına sapladığı bıçakla ölmeliydi ya da Captain America, Thanos’la yumruk yumruğa dövüşürken ölmeliydi; Thor, Thanos’a Stormbreaker’ı sapladıktan sonra, Thanos tarafından yapılan bir hamleyle kesin olarak ölmeliydi. Bunlar hem Endgame gelene kadar içimizi yakmaya devam edecek hem de artık diğer kahramanların önünü açmaya yardım edecekti. Şunun altını çizmek istiyorum, buradaki tek sıkıntım; evrenin yarısını yok etmeyi kafaya takmış bir manyağın, bizim kahramanların karşısında bu kadar insaflı olması, seyirci olarak beni filmden uzaklaştıran bir tercihti. Neden bu filmi listede üçüncü sıraya alıp da sevmediğim yanından bu kadar bahsetmeme gelince; o da bu filmin neden ilk sırada olmadığının cevabının bu olmasıydı.

4) Guardians of the Galaxy

Guardians of the Galaxy sorgu sahnesi
Guardians of the Galaxy sorgu sahnesi

2014’te bu film çıkıp, “Bu ekip de ilerde Avengers’la birlikte savaşacak” dedikleri ana kadar Guardians of the Galaxy ekibinin varlığından bile haberdar değildim. Film zerre ilgimi çekmedi hatta utanmadan “Konuşan rakun gelecek de Iron Man’in yanında saf mı tutacak”, dedim. Bu kadar düşük beklentili olmam mı, filmin güzelliğinden mi bilmiyorum ama Guardians of the Galaxy filmi, Marvel Cinematic Universe içinde en sevdiklerimden oldu. Bunu özellikle ilk film için söylüyorum çünkü ikinci filmin ve James Gunn’ın – The Suicide Squad dâhil- hiçbir filminin hayranı olmadım.

Filmi neden bu kadar tuttuğuma gelince cevabım şu; işte mizah bu ve işte komedi bu. Hatta Deadpool gelene kadarki iki yıllık zaman dilimi içinde en çok güldüğüm film bu oldu. Rocket en sevdiğim karakter oldu, Groot’un şebeklikleri daha baymamıştı ve önceden; neden Amerikan güreşçisini cast ediyorsunuz ki diye sorarken, Drax’a bile bayıldım. Hele bir de bu film Deadpool gibi R-Rated olsaydı, o zaman tadından yenmezdi gibi ayrı bir iddiam daha var. Bu arada ne kadar sevsem de aynı zamanda listede en az emin olduğum ve eleştiri bombardımanına en çok açık olduğum film de tam olarak kendisi.

5) Spider-Man: Homecoming

Spider-Man: Homecoming
Peter Parker kendini tanımlayanın kostüm olmadığını fark ediyor.

Şu listede bir tane Spider-Man olmasa içim rahat etmezdi. Başta söylediğimi tekrar söylüyorum, filmleri Marvel Cinematic Universe parantezine almasam Tobey Maguire Spider-Man’leri paket olarak listeye girecekti. Onun ve Andrew Garfield’ın filmleri olmasa da, hatta Hadi abi eskileri toplayalım, onun dışında pek bir şey yapmasak da olur. mantığıyla çekilen No Way Home gibi bir film olsa da Tom Holland’ın olduğu Spider-Man filmlerinin arasında açık ara üste koyduğum film; Spider-Man: Homecoming oldu. Yıllar sonra elimizde özel hayatına ve aynı zamanda suça müdahaleye yetişmeye çalışan bir Peter Parker vardı. Kendine bir yol çizmeye çalışıyordu, âşık oluyordu, fakirdi ve kendinden büyük bir düşmanın karşısına dikiliyordu. Far From Home ve No Way Home’da da bunları bolca görsek de bana göre bu üçünün arasından yere en sağlam basan Homecoming oldu.

Bana kalırsa bunun iki sebebi var. Bunların ilki; Marvel evrenini genişletmek adına multiverse konsepti ve diğer bütün şeyleri içine doluşturmak gibi bir yola girmeden, sadece Spider-Man filmi olması. İkincisiyse; Vulture ve Spider-Man rekabetinin, film boyunca ağırlığı olan bir senaryo içinde kurulması. Ne ortada Mysterio gibi; ‘Tony Stark benim proje ödevimi bozdu’ diyen bir villain var ne de No Way Home’daki gibi kötüler aslında ‘hastadır, tedavi edip evrenlerine geri yollayalım’ gibi bir mantık kuran Peter Parker var. Vulture bir aile babası ve hırslı, açgözlü bir hırsız. Haklı denmese de kendi içinde rasyonel denebilir, bu sayede Homecoming, diğer iki filmin önüne geçebilir.

Marvel Cinematic Universe içinde en iyi bulduğum beş film, yukardan aşağı bu saydıklarımdan oluşuyor. Kesinlikle hiçbir objektif yanı yok ve hepsi de tamamen duygusal olarak yapılmış seçimler. Muhtemelen herkesin kendi listesi de çoğunlukla birbirinden farklı olacak. Kimi filmlerin sırasını değiştirirken kimi de bazılarını liste dışı tutup, belki Endgame gibi benim almadığım filmleri listeye alacak. Kimsenin listesine girmeyeceğine en çok emin olduğum film de Thor: Love and Thunder gibi görünüyor. Peki, sizin için en iyi beş Marvel Cinematic Universe filmi hangisi? Ortalarda buluşabiliriz.

Author

Sabah kuşağı çizgi filmleri müdavimi.

Bir Yorum Yazmak İster Misin?

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.