Yaşı biraz daha genç arkadaşlar Amerikan televizyonlarının ikinci sınıf olduğu günleri anımsarlar mı bilmiyorum. 2010’ların başlarına kadar değişmeyen bir durumdu bu, o yüzden belki hayal meyal bir takım anıları vardır. Yoksa, Amy Adams kalibresinde bir aktörün bir dizide oynuyor olacağı gerçeğine neden hâlâ şaşırdığımızı sorgulayabilirsiniz haklı olarak. Ama bir dönem, böyle aktörler için TV sadece bir basamaktı. Sinemaya ulaşılır, sonra arkaya bakılmazdı. James Gandolfini’ler, Bryan Cranston’lar, Kevin Spacey’ler değiştirdi biraz bunu.
Sadece oyuncu bazında da değil. Gelin isterseniz, Amy Adams’ın yeni dizisine şöyle parça parça bir bakalım. Evvela, evet, projenin başrolünde Amy Adams var. Kendisinin çağımızın en meziyetli aktrislerinden biri olduğu Doubt, Junebug, The Fighter gibi filmlerden belli bariz bir şey zaten. Fakat Adams kalibresindeki bir ismi, öyle her projeye çekemezsiniz. Projenin sağlam temele oturmuş olması lazım. Neyse ki, yeni dizimiz Sharp Objects biraz öyle.
Öncelikle, film Gillian Flynn’in bir romanından uyarlanacak. Flynn Gone Girl’in yazarı, hem kitabın, hem de kitaptan uyarlanan filmin senaryosunun. Aynı zamanda Dark Places diye bir kitabı daha var. Bu yetmezmiş gibi, dizinin senaryosunu ve patronluğunu Buffy, Angel, Mad Men ve UnREAL dizilerinin yazarı Marti Noxon üstlenecek. Ha hâlâ yetmedi mi? Dizinin yönetmeni C.R.A.Z.Y., Dallas Buyers Club ve Wild’ı çeken Jean-Marc Vallée desek? Oscar adaylığı olan falan hani?
Evet, inanılmaz bir all-star kadro var yani işin içerisinde. Dizinin yapımına start verilmek için, şu an bir kanal aranıyor. Gazeteci Camille Preaker’ın, kendi kasabasında yaşanan iki cinayeti yazmak adına sorunlu annesi ve tanımadığı kardeşinin yanına dönüşünü, ve bunun getirdiği psikolojik git gelleri konu alan hikaye, bu oyuncuyla, bu yazarla, bu yönetmenle kanal bulmakta zorlanmayacaktır. Benim gönlüm Netflix’ten yana, ama taraflı da olabilirim. HBO’lar, AMC’ler, bence fink atarlar başında fink. Kadroya baksanıza ya?
